28 Mart 2024 Perşembe / 19 Ramazan 1445

Kahvehane köşesini mini müzeye çevirdi

Kahvehane köşesini mini müzeye çevirdi - Bilecik'in Pazaryeri ilçesine bağlı Kınık köyünde yaşayan İsmail Can, köy köy gezerek topladığı kaybolmaya yüz tutmuş tarım aletleri ve teknolojiye yenilmiş eşyaları kahvehanesinde oluşturduğu şark köşesinde sergileyerek gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyor - Girişinde eski bir at arabası ile 1950'li yıllara kadar kullanılan gelin arabası bulunan kahvehanede 250 eşya yer alıyorBİLECİK (AA) - MUHSİN ARSLAN - Bilecik'in Pazaryeri ilçesine bağlı Kınık köyünde yaşayan 67 yaşındaki emekli teknisyen İsmail Can, köy köy gezerek topladığı kaybolmaya yüz tutmuş tarım aletleri ve teknolojiye yenilmiş eşyaları kahvehanesinde sergiliyor.

23.06.2017 - 11:53

Bilecik ve ilçelerdeki köyleri gezerek, çıkrık, ibrik, gaz lambası, ütü, sandık, yayık, çamaşır ve yumurta sepeti, kara saban, pulluk, kağnı arabası ile orak gibi 250'ye yakın eşyanın bir kısmını satın alan, bir kısmını da gönüllü olarak köylülerden toplayan Can, kahvehanenin bir bölümünde oluşturduğu şark köşesinde bunları ziyaretçilerin beğenisine sunuyor.

Kahvehaneye gelenleri girişte eski bir at arabası ile 1950'li yıllara kadar kullanılan gelin arabası karşılıyor.

İsmail Can, AA muhabirine, 3 yıl önce annesinin çeyizindeki asırlık dokuma havlularını sergilemeye başladığı kahvehaneye gelenlerin teşvik etmesiyle eski malzemelere merakının başladığını söyledi.

Köyde az sayıda bulunan çömlek atölyelerini görmeye gelenlerin tezgahlarda çalışan ustalarla hatıra fotoğrafı çektirdiklerini ve kahvehanede çay içtiklerini anlatan Can, ''Kahvehanede teknolojiye yenik düşmüş çoğu Osmanlı döneminden kalan eşyaları sergiliyorum. Böylece, bu eski eserleri gelecek nesillere de aktarmış oluyorum.'' dedi.

- "Yaklaşık 250 eşya topladım"

Can, müşterilerin kullanılmayan birçok eşyayı beğendiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Köyümüz 150 yıl önce Bulgaristan'dan göç edenlerce kurulmuş. Geçimimizi yıllarca toprağa şekil vererek sağladık. Teknolojik gelişmelere paralel el sanatları Türkiye genelinde bitmek üzere. Çömlekçiliğin ardından bir seramik fabrikasında teknisyen olarak çalıştım ve buradan emekli oldum. Sonra köyün kahvehanesini çalıştırmaya başladım. Köyümüzde az da olsa devam eden çömlek atölyelerini görmek ve alışveriş yapmaya gelenler var. Burada bol bol fotoğraf çekiyorlar. Ben de biraz daha köyümüze ilginin artması için geçmişte kullanılan tarım aletleri ve ev eşyalarını kahvehanede oluşturduğum köşede sergiliyorum." diye konuştu.

Antika eşyaları toplamanın maddi karşılığı olduğuna işaret eden Can, "Şu ana kadar Bilecik ve ilçelerdeki köyleri gezerek, çıkrık, ibrik, gaz lambası, radyo, ütü, sandık, yayık, çamaşır ve yumurta sepeti, kara saban, pulluk, orak ile kağnı arabası gibi yaklaşık 250 eşya topladım. Hem köyün kahvehanesini çalıştırıyorum hem de tarihe sahip çıkmak adına geçmişten günümüze gelen tarım aletleri ve ev eşyalarını gelecek nesillere aktarmak için sergiliyorum." ifadesini kullandı.

Can, tarihi koruma ve canlandırma adına önemli bir hizmet yaptığına inandığını da sözlerine ekledi.