19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş Osmaniye'de:

Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş Osmaniye'de: - "(IKBY'deki gayrimeşru referandum) En son Barzani'ye yol verenler, yol verdikleri Barzani'nin yolunun biteceğini biliyor.

30.09.2017 - 15:14
Onu sonu olmayan bir yola sokuyorlar. Daha fazla bölünmenin yolunu, hazırlıklarını yapıyorlar. Gönül coğrafyamızın, ciğerimizin parçası Musul, Kerkük, Telafer'in parçalanmışlığının kime faydası var?" - "Halep'te Şam'da sadece büyük binalar gitmedi. Buradaki müzelerde nice eserler, el yazmaları, heykeller alındı, çalındı, kaçırıldı. Birkaç sene sonra Avrupa'daki anlı şanlı müzelerde bunların sergilendiğini göreceksiniz. Sonuçlarına bakıldığında savaşın kimin savaşı olduğunu iyi anlıyorsunuz"

OSMANİYE (AA) - Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin (IKBY) gayrimeşru referandumuna ilişkin, "En son Barzani'ye yol verenler, yol verdikleri Barzani'nin yolunun biteceğini biliyor. Onu sonu olmayan bir yola sokuyorlar. Daha fazla bölünmenin yolunu, hazırlıklarını yapıyorlar. Gönül coğrafyamızın, ciğerimizin parçası Musul, Kerkük, Telafer'in parçalanmışlığının kime faydası var?" dedi.

Bakan Kurtulmuş, Osmaniye Polisevi'nde sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, herkesin Muharrem ayını kutladı.

Türkiye'nin belli bir seviyeye gelmiş bir ülke olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Yıllardır siyasetin içindeyiz. Önceden gittiğimiz yerlerde insanlar 'buraya bir okul, hastane, yol yapın' gibi temel ihtiyaçlarını talep ederlerdi. Bugün gittiğimiz yerlerde ise 'havaalanı istiyoruz, hızlı tren istiyoruz' diyorlar. Bu, ülkemizdeki ekonomik gelişmeyi gösterme açısından önemlidir. Valilik ziyaretinde iki küçük evladımız karşıladı beni. Kız çocuğuna sorduk 'ne olmak istiyorsun?' diye, 'savcı olacağım' dedi. Erkek çocuk ise 'cumhurbaşkanı' olacağını söyledi. Artık çocuklarımızın hayalleri genişliyor. Hayalleri daha güçlü hale geliyor. Millet olarak geldiğimiz yeri gösterme açısından önemlidir. Ama bu 'işimiz bitti, Türkiye düzlüğe çıktı rahat edeceğiz' demek değildir. Köprünün tam ortasındayız. Yürüyeceğimiz daha çok yol var. Daha güçlü olmamız için el birliğiyle çalışmamız gerekiyor. Şu an milli gelirimiz 10 bin dolar seviyesinde. Bunun 25-30 bin dolar seviyesine çıktığını düşünün. Bu noktaya da geleceğiz inşallah. Bunun için gayret etmeli, devlet millet el ele çalışmamız lazım. Sivil toplum kuruluşlarının sivil özellikleriyle halkın taleplerini takip etmesi, sözcüsü olması, siyasetçilere sivil talepleri yansıtması, daha güçlü hedeflere varmamızda önemlidir."

- "Her gün sıkıntıları artan bir coğrafya"

Kurtulmuş, Türkiye'nin güçlü olmasının sadece kendisi için gerekli olmadığını vurgulayarak, "Bizim güçlü olmamız, yaşadığımız coğrafya, Ortadoğu, Kafkasya, Kuzey Afrika'da siyasi dengeleri değiştirebilmemiz bakımından önemlidir. 1. Dünya Savaşı'ndan bu yana bu coğrafya dertleri, sıkıntıları bitmeyen bir coğrafya. Her gün sıkıntıları artan bir coğrafya. Bir asıl evvel Osmanlı'nın sona ermesi ve 10'un üzerinde devletin çıkarılması, Osmanlı'nın bölgedeki dengesinin bir kenara bırakılması ile bu coğrafyada 'böl, parçala, yönet' siyaseti uygulanmaya başlandı. 1 asır sonra bu üst akıl, yine aynı operasyonları bu sefer bölge halklarını birbirine düşürmek ve daha fazla bölünme sağlamak için uygulamaya başladı." ifadesini kullandı.

Terör örgütlerinin de buna destek verdiğine işaret eden Kurtulmuş, "40 yıldır PKK terörü ile uğraşıyoruz. Daha 10 yıl önce ismini bile kimsenin bilmediği ama masalarda kurulan DEAŞ, dünyanın başına bela oldu ve bölünmenin altyapısına destek vediyor. Düne kadar ASALA'yı kullananlar, yarın PKK'yı, DEAŞ'ı çöp tenekesine atacaklar. Olan bize, bu bölge halkına oluyor." diye konuştu.

- "Bu oyunu bozabilecek tek ülke Türkiye'dir"

Numan Kurtulmuş, yeniden uygulamaya konulan "böl, parçala, yönet" siyasetine karşı durmak için gayret sarf edeceklerinin altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ortadoğu halklarının aklını başına alıp geçmişi düşünmeleri gerek. Uzun yıllardın bölgede savaşlar var. Lübnan'da savaşlar oldu. Kim kazandı? Uzun yıllar İran Irak savaştı. Milyonlarca insan öldü. Her iki ülke de en az 50 yılını kaybetti. Peki bu savaşın galibi kimdir? Suriye'de 6 yıldır bir savaş sürüyor. Bu bölgede siyasetlerini geliştirmek isteyenler, terör örgütlerini kullanarak bölgeyi köy köy, kasaba kasaba bölmüş durumda. Burada kim kazandı? En son Barzani'ye yol verenler, yol verdikleri Barzani'nin yolunun biteceğini biliyor. Onu sonu olmayan bir yola sokuyorlar. Daha fazla bölünmenin yolunu, hazırlıklarını yapıyorlar. Gönül coğrafyamızın, ciğerimizin parçası Musul, Kerkük, Telafer'in parçalanmışlığının kime faydası var? Musul'da kim kazandı? Önce DEAŞ'ı sokup sonra DEAŞ'ı çıkarmak adına 50 bin silahlı grubun yolunu açanlar, on yıllar boyunca Musul'da yaşanacak felaketin kapısını araladılar. Bölge halklarını oyunun bir parçası haline, düşman hale getiriyorlar. Bu oyunu bozabilecek tek ülke Türkiye'dir. El birliğiyle, bu bölgenin daha fazla parçalanmasına mani olacak kuvvetli, muktedir Türkiye'yi oluşturmak zorundayız."

Suriye'deki savaşta sadece insanların ve binaların yok olmadığına dikkati çeken Bakan Kurtulmuş, "Halep'te Şam'da sadece büyük binalar gitmedi. Buradaki müzelerde nice eserler, el yazmaları, heykeller alındı, çalındı, kaçırıldı. Birkaç sene sonra Avrupa'daki anlı şanlı müzelerde bunların sergilendiğini göreceksiniz. Sonuçlarına bakıldığında savaşın kimin savaşı olduğunu iyi anlıyorsunuz. Dünya görüşlerimiz, mezheplerimiz, etnik kimliklerimiz, ana dillerimiz farklı olabilir. Ama hep birlikte Türkiye'yiz. Anadolu topraklarının hamuru, mayasıyız. Fitne, fesat, ayrımcılık sokmaya çalışan herkes bu milletin düşmanıdır. Ortak bir dille, kültürle büyük hedeflere yürüyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

- Arakan'da 450 bin Müslüman yerinden edildi

Kurtulmuş, Türkiye'nin tüm dünyadaki mazlumların yanında olduğunu aktararak, şunları kaydetti:

"Bugün bir Arakan gerçeği var. Bölgedeki 450 bin Müslüman yerinden yurdundan edildi. Suriyeliler savaştan kaçtıklarında Türkiye'ye geldiler. Bu millet, gelenlerle ekmeklerini bölüştü. Allah bu milletten razı olsun. Gariban Arakanlıları düşünün. Gidip üzerinde oturabilecekleri kuru bir toprak parçaları yok. Dünya duymuyor, komşu ülkeler kapılarını kapatmış. Kimsenin gönlünde Arakan diye bir problem yok. Bu bize çok daha fazla sorumluluklar yüklüyor. Bu nedenle Türkiye daha güçlü olmalı."

Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.