29 Mart 2024 Cuma / 20 Ramazan 1445

"Moody's'ler hikaye olur ama Türkiye yoluna devam eder"

"Moody's'ler hikaye olur ama Türkiye yoluna devam eder" - Maliye Bakanı Ağbal: - "Darbe girişimine rağmen, dışarıda oynanmak istenen oyunlara rağmen yürüttüğümüz bu operasyonların gücünü de arkamıza alarak Türkiye yoluna devam ediyor.

10.03.2018 - 17:09
Moody's'ler hikaye olur ama Türkiye yoluna devam eder" - "Moody's bu tür raporları yayınladıkça kendi itibarını aşağıya çekiyor. Yani ülkeler hakkında not veriliyor da kredi derecelendirme kuruluşları hakkında not verilmeyecek mi?" - "Kimse bir ülkenin ekonomisiyle ilgili ileri geri dayanaksız raporlar yazıp da o ülkenin ekonomisiyle ilgili böyle keyfe mahsus zarar meydana gelmesine de imkan vermemeli. Gerekirse bu konuyla ilgili bütün hukuki yollar da kullanılacak"

BAYBURT (AA) - Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Darbe girişimine rağmen, dışarıda oynanmak istenen oyunlara rağmen yürüttüğümüz bu operasyonların da gücünü de arkamıza alarak Türkiye yoluna devam ediyor. Moody's'ler hikaye olur ama Türkiye yoluna devam eder." dedi.

Şehir merkezindeki otelde gazetecilerle bir araya gelen Ağbal, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Ağbal, bir gazetecinin Moody's'in Türkiye'ye ilişkin raporuyla ilgili değerlendirmesini sorması üzerine, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının gerek ülkeler, gerek firmalar hakkında farklı çevrelerin ihtiyacı olacak şekilde raporlar hazırladığını söyledi.

Moody's'in 15 Temmuz darbe girişiminin ardından çok beklenmedik şekilde ve alelacele, sanki bir yerden talimat almışçasına Türkiye ile ilgili değerlendirme raporu yayınladığına işaret eden Ağbal, bu raporun Türkiye ekonomisiyle ilgili son derece karamsar, olumsuzlukları içeren, yatırımcılar bakımından olumsuzluk kararı oluşturmaya yönelik olduğunu anlattı.

Türkiye ekonomisinin 1990'lı yıllarda oluşan bütün kırılganlıklarının ortadan kaldırıldığına dikkati çeken Ağbal, şöyle konuştu:

"Türkiye ekonomisi hakkında rapor yazacak bir kuruluş, Türkiye ekonomisinin bu kazanımlarını, birikimlerini gözardı edemez. Nitekim 15 Temmuz alçak darbe girişiminden sonra bütün bu birikimler, kazanımlar, yapılan icraatlar ve Türkiye ekonomisinin geldiği noktadan sonra ne oldu? Hükümet olarak aldığımız kararlar çok etkili şekilde sonuç vermeye başladı. Daha 2017 yılının ilk çeyreğinden itibaren ekonomide, yatırımda, üretimde, istihdamda, tüketimde, ihracatta göstergeler arka arkaya iyileşmeye başladı ve bu iyileşme yönündeki gelişmeler bugüne kadar da devam ediyor."

Türkiye ekonomisinin 2017'nin son çeyreğiyle ilgili yakında rakamların açıklanacağını anlatan Ağbal, yılın tamamında yüzde 7'nin üzerinde büyüme olacağını kaydetti.

Ağbal, 2018 yılına ilişkin büyüme rakamları beklentilerinin de son derece önemli olduğunu belirterek, uluslararası kuruluşların arka arkaya Türkiye ekonomisiyle ilgili yüzde 4-5 civarında beklenti açıklamaları yaptığını söyledi.

- "Arka arkaya yasal düzenlemeler yapıyoruz"

Bakanlık olarak Katma Değer Vergisi'nde olağanüstü bir reformu içeren kanun tasarısını Meclise sevk ettiklerini dile getiren Ağbal, bu tasarının gelecek hafta Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeye başlanacağını söyledi.

Türkiye'nin bir taraftan büyüme dinamiklerini güçlü şekilde koruyup bunu devam ettirirken bir taraftan da uzun vadede yapısal reformlarla bunu desteklediğine dikkati çeken Ağbal, şöyle konuştu:

"Arka arkaya yasal düzenlemeler yapıyoruz. Önümüzdeki günlerde Maliye Bakanlığı olarak Vergi Usul Kanunu ve Gelir Vergisi Kanunu getireceğiz. Öbür tarafta kamu yönetiminin iyileştirilmesi, e-devlet uygulamalarının daha da yaygın bir şekilde kullanılması, kamu yönetiminde kaliteyi artıracak düzenlemelerle ilgili şu anda Başbakanlık bünyesinde çalışmalar yürütülüyor. Dolayısıyla burada ekonominin kırılganlıklarını azaltacak bu kadar olağanüstü bir reform çabası var. 2018 ve 2020 yıllarında orta vadeli ekonomik programda öngördüğümüz vadede uluslararası kuruluşlar dahil herkesin Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme beklentileri olumlu ve bütün bu olumlulukların yanında her ne kadar cari işlemler açığı ile ilgili yukarı yönlü bir gelişme olsa da hükümet olarak bununla ilgili de tedbirler alıyoruz."

- "Türkiye ile ilgili doğrudan sermaye yatırımları devam ediyor"

Ağbal, sözlerine şöyle devam etti:

"Çok yakın zamanda yaklaşık 100 milyarın üzerinde yatırımı Türkiye'de başlatacak olağanüstü stratejik sektörlerde yatırım kararları açıklıyoruz ki bu sektörlerin en önemli özelliği, Türkiye'nin uzun vadede cari açığını aşağı çekecek yatırımlar olacak. Bu kadar olumlu gelişmeler, yani ekonomi, kamu yönetimi ve yapısal reformlarla ilgili bu kadar olağanüstü gayretler ve çalışmalar varken Moody's olarak kalkıyorsunuz bir rapor yayınlıyorsunuz. Türkiye'de yapılan bütün bunları yok farz ediyorsunuz, dikkate almıyorsunuz. Türkiye ekonomisinin ortaya koyduğu dinamizmi, şoklara karşı direncini, geleceğe dönük herkes tarafından ifade edilen olumlu yönlerini ifade etmeden dayanaksız bir şekilde rapor yazıp 'Türkiye'nin notunu indirdim' diyorsunuz.

Eski bürokrat bir açıklama yapmış. Demiş ki 'Bu rapor Türkiye için yazılmadı ki bu rapor yatırımcılar için yazıldı'. Tamam da biz bu raporun Türkiye bakımından bir itibarı yoktur dediysek, aynısını söylüyorum, yatırımcılar bakımından da bir itibarı yoktur. Neden? Türkiye ile ilgili doğrudan sermaye yatırımları devam ediyor. Geçen sene 12 milyar dolar bu ülkeye yabancı sermaye gelmiş. Bu sene de gelecek."

Türkiye'de bugün birçok uluslararası şirketin doğrudan yatırım yapmanın peşinde olduğunu vurgulayan Ağbal, bunun Türkiye ekonomisinin önünü açacağını söyledi.

Moody's'in beklenmedik anlarda sanki özel olarak kendisine verilen pozisyonun gereğini yerine getirmek adına birtakım genel geçer ifadeler üzerinden ekonomiyle ilgili değerlendirme yaptığını dile getiren Ağbal, şunları kaydetti:

"Türkiye ekonomisiyle ilgili yazılan bu rapor dayanaklardan yoksundur. Türkiye ekonomisinin kazanımlarını, gücünü, imkanlarını, şoklar karşısındaki dayanıklılığını gözardı etmiştir. Bu açıdan da zaten piyasa Moody's'in raporunu çok dikkate almadı. Bugün bakın herkesin söylediği şöyle bir şey var. Moody's bu tür raporları yayınladıkça kendi itibarını aşağıya çekiyor. Yani ülkeler hakkında not veriliyor da kredi derecelendirme kuruluşları hakkında not verilmeyecek mi? Kimse bir ülkenin ekonomisiyle ilgili ileri geri dayanaksız raporlar yazıp da o ülkenin ekonomisiyle ilgili böyle keyfe mahsus zarar meydana gelmesine de imkan vermemeli. Gerekirse bu konuyla ilgili bütün hukuki yollar da kullanılacak."

Bakan Ağbal, raporda OHAL ile ilgili değerlendirmelerin yer almasıyla ilgili de şunları söyledi:

"Raporun politik saiklerle yazıldığını söylememin sebebi bu. Yani olağanüstü halin ilk ilan tarihinde belki bir geleceğe dair tahmin yapılabilirdi. Türkiye 15 Temmuz darbe girişiminden sonra OHAL ilan etti ama biz ne dedik? Biz OHAL'i devlete ilan ettik, vatandaşımızın, yatırımcımızın günlük hayatını bu OHAL hiçbir şekilde etkilemedi, etkilemesine de müsaade etmedik. Bu ülkede OHAL var da 12 milyar dolarlık yatırım nereden geldi? 100 milyar civarında bir yatırımın gelmesinden bahsediyoruz. Türkiye üzerinde yatırımcıların olağanüstü olumlu beklentileri var. Dolayısıyla burada sanki özellikle aslında etkisi olmadığı bilinen bir konuya vurgu yapmak suretiyle bir evham uyandırma çabası var. Bunun hiçbir geçerliliği yok."

- "Bunun para ile pulla ölçülür bir yanı yok"

Türkiye'nin uluslararası hukuktan gelen haklarını kullanmak suretiyle sınırlarında oluşturulmaya çalışılan bir terör yumağına karşı mücadele verdiğini vurgulayan Ağbal, "Her şey planlandığı gibi yürüyor ve burada kahraman askerimiz büyük bir gayretle o bölgede milletin birliği, beraberliği için gayretle devam ediyor. Bunun para ile pulla ölçülür bir yanı yok. Ekonomi başka bir şeydir, para başka bir şeydir ama bir ülkenin istiklali ve istikbali mevzu bahis ise burada para hiç konuşulmaz. Bütün imkanlarımızı seferber ederiz, bu ülkeye karşı alçakça niyeti olanları da inlerinde boğarız." diye konuştu.

Türkiye'nin bu operasyonları yürütecek bütçesi ve ekonomik gücü olduğuna işaret eden Ağbal, "Türkiye eğer bugün bu operasyonlara bu kadar rahat bir şekilde girişebiliyorsa gerek ekonomideki yakaladığımız güçlü performans, gerekse bu operasyonları finanse edecek bütçe yapısına sahibiz. Geçen sene 2018 yılı için savunma güvenlik bütçesini yaparken, bütçedeki imkanları olağanüstü ölçüde artırdık. Yani ihtiyaçlar ne ise askerimiz için güvenlik güçlerimiz için şu anda bütçemize bunun gerektirdiği kaynağı koymuş durumdayız." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin bölgeye işgal için gitmediğine dikkati çeken Ağbal, "Biz o bölgeyi gerçek sahiplerine teslim etmek, yıllardır mağdur edilen, teröristlerin baskısı altında kalan insanları kurtarmak için gittik. Kızılay'ımız, AFAD'ımız, eğitim kurumlarımız, sağlık kuruluşlarımız hep beraber yürüyoruz ve gittiğimiz her yere metrekare metrekare insani yardımları götürüyoruz. Kamu kurumlarımızın bu konuyla ilgili taleplerini karşılamakta da hiçbir sıkıntımız yok. Maliye Bakanlığı olarak da bizim görevimiz bunun gerektirdiği finansmanı sağlamak. Şu anda bütçe imkanlarımıza da bakıldığında bu açıdan sıkıntı yok, her şey yolunda gidiyor." diye konuştu.

- "Mehmetçik'imizle, ülkemizle gurur duyuyoruz"

Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklı gerekçelerle operasyonu yürüttüğü konusunda uluslararası camiada tam bir fikir birliği bulunduğunu aktaran Ağbal, "Dolayısıyla uluslararası alanda bu operasyonun açık bir meşruiyeti var ve bu operasyonu yürütecek ekonomik, savunma, güvenlik gücümüz var." dedi.

Bakan Ağbal, 2018'in ilk iki ayına ilişkin ekonomiyle ilgili öncü göstergelerin, yatırım, üretim ve istihdamda olumlu seyrettiğinin altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"İhracatta rekorları kırmaya devam ediyoruz. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi, Türkiye Cumhuriyeti her zaman olduğu gibi gücünü, tarihsel birikimini, devlet olduğunu bir defa daha dünyaya gösterdi. Mehmetçik'imizle, ülkemizle gurur duyuyoruz. Türkiye'nin bu bölgedeki gücünü, bu bölge için karar verme noktasında ne kadar kritik bir ülke olduğunu bütün bu gelişmeler gösterdi. Darbe girişimine rağmen, dışarıda oynanmak istenen oyunlara rağmen yürüttüğümüz bu operasyonların gücünü de arkamıza alarak Türkiye yoluna devam ediyor. Moody's'ler hikaye olur ama Türkiye yoluna devam eder."