19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

"Ne olur 'uzun adamı' sevdiğini söyleme"

"Ne olur 'uzun adamı' sevdiğini söyleme" - FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, Karadeniz Bölge Komutanlığında görevliyken meslekten ihraç edilen, aralarında subay ve astsubayların bulunduğu 4'ü tutuklu 19 sanık hakkında ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 22 yıl altışar aya kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianamede dikkat çekici detaylar yer aldı - Tanık H.

16.11.2017 - 15:30
Z.T'nin ifadesinden: - "Karargah binası önüne doğru geldiğimde astsubay B.B. bana, 'Ne olur uzun adamı sevdiğini söyleme artık. Bu iş bitti, darbe oldu. Büyük ihtimalle gelirler, seni alıp götürürler. İnkar et. Biz seni çok seviyoruz.' dedi" - FETÖ kumpasıyla ordudan atıldığını savunan tanık A.T'nin ifadesinden: - "Şüpheli Ercan Bulut, 'Sen binbaşı bile olamayacaksın,' diyerek tehditte bulunurdu. Ayrıca TSK'dan atılmadan önce tüm işlerimi şüpheli O.M.K'ya devretmemi söyledi. Benim toplantılara katılmama dahi engel oldu. Beni TSK'dan atan 9 üyeden 6'sının FETÖ/PDY iltisaklı olmaları nedeniyle atıldığını sonradan öğrendim"

ZONGULDAK (AA) - FERDİ AKILLI - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında meslekten ihraç edilen, aralarında subay ve astsubayların bulunduğu 19 sanık hakkında ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 22 yıl altışar aya kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianamede, dikkat çekici detaylar yer aldı.

Zonguldak Cumhuriyet Savcısı Mehmet Emin Erdoğdu tarafından hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen, Karadeniz Bölge Komutanlığı'nda görevliyken meslekten ihraç edilen, 4'ü tutuklu 19 askeri personel hakkındaki iddianamede, Genelkurmay Başkanlığı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki darbeci askerler tarafından komutanlığa 2 adet sözde sıkıyönetim direktifi mesajının gönderildiği belirtilerek, er ve erbaşların, girişim başladıktan sonra tam teçhizatlı olarak kışla dışarısına çıkartılmak üzere hazır bekletildiği vurgulandı.

- Tanıkları yönlendirmeye çalışmışlar

İddianamede, Deniz İstihkam Tabur Komutanlığı'nda görevli şüpheli astsubay B.B'nin, girişimin öğrenilmesinin ardından darbeyi destekleyici nitelikte davranış sergilediği, "Bu iş bitti, darbe oldu" ve benzeri sözler sarf ettiği aktarılarak, "Şüpheli üsteğmenler O.M.K. ve Ç.K. ile astsubay B.B'nin, darbe gecesi Karadeniz Bölge Komutanlığı'nda meydana gelen olaylarla ilgili yapılan idari araştırmalarda, ifadelerine başvurdukları bazı tanıkların ifadelerini doğru şekilde tutanağa geçirmedikleri ve tanıkları yönlendirmeye çalıştıkları anlaşılmıştır." denildi.

Şüphelilerden B.B. ile Z.Ü'de saklanmış "B" ve "A" serisi 1 dolar ele geçirildiği ve sözde sıkıyönetim direktifi mesajının dağıtıldıktan sonra geri toplanıp imha edildiği bildirilen iddianamede, şunlar kaydedildi:

"Toplama ve imha emri, dönemin Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Hasan Doğan tarafından şifahi olarak verilmiş. Dağıtılan mesajların en kısa sürede toplanması maksadıyla iki telsiz uzman çavuş ve bir astsubay görevlendirilmiş. Kağıt kırma ve imha makinesinde imhası yapılmış. İmhaya dair bir belge düzenlenmemiş ancak Doğan'a sözlü rapor edilmiş. Ayrıca soruşturma kapsamında Karadeniz Bölge Komutanlığı'ndan telsiz konuşmalarına yönelik istenilen yazıya cevap olarak, 'Güvenlik Tabur Komutanlığı'nda telsiz işletme jurnalinin 20 Eylül 2016'dan itibaren tutulmaya başlandığı, 15-16 Temmuz tarihlerinde telsiz görüşme kayıtlarının bulunmadığı' belirtilmiştir."

İddianamede ayrıca birlik dışından gelen askeri araç kayıt defteri olarak gönderilen belgelerde, 14-16 Temmuz'da girişlerin olduğu ancak 15 Temmuz günü tutulan kaydın bulunmadığına dikkat çekildi.

- "Sen binbaşı bile olamayacaksın"

Örgütün TSK'daki faaliyetleri ve darbe gecesine dair tanıkların ifadelerinin de yer aldığı iddianamede, Karadeniz Bölge Komutanlığı'nda bölük komutanıyken kumpas sonucu mesleğinden ihraç edildiğini savunan A.T'nin, çeşitli tarihlerde Başbakanlık İletişim Merkezine (BİMER) başvuru yaptığı belirtildi.

İddianamede, FETÖ üyelerinin kumpası sonucu mesleğinden atıldığını öne süren A.T'nin şu ifadelerine yer verildi:

"Ereğli ilçesinde bölük komutanı olarak görev yapmaktaydım. FETÖ'cülerin kumpası sonucu hakkımda herhangi bir mahkeme kararı olmadan Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla mesleğimden ihraç edildim. Şüpheli Mustafa Cem Öztekmen'i, daha önce görev yaptığım Ereğli ve İzmir'deki görevlerim sebebiyle tanırım. Öztekmen, Ereğli'de bölük komutanı olarak görev yapmaktaydı. Şahsın terör örgütü bağlantılı olduğunu düşünmemin sebebi, darbeye teşebbüsten önce meslek lisesi mezunları harp okullarına kabul edilmiyordu. Bu şahsın Mersin Meslek Lisesi çıkışlı olduğunu biliyorum. FETÖ üyesi olması sebebiyle yerleştirildiğini düşünüyorum. Şahsın eşinin de inşaat mühendisi olmamasına rağmen Ereğli Belediyesi'ne mühendis olarak, yine bu örgüt vasıtasıyla yerleştirildiğini düşünmekteyim. Bunun dışında cep telefonundan etrafındakilere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a eleştirel ve hakaret içerikli videoları izlettiriyordu. Bana da bu şekilde birkaç kez izletmişti."

A.T'nin görev yaptığı süre içerisinde davanın sanıklarından Ercan Bulut'un kendisini tehdit ettiğini ileri sürdüğü anlatılan iddianamede, "Şüpheli Ercan Bulut, 'Sen binbaşı bile olamayacaksın.' diyerek tehditte bulunurdu. Ayrıca TSK'dan atılmadan önce tüm işlerimi şüpheli O.M.K'ya devretmemi söyledi. Benim toplantılara katılmama dahi engel oldu. Beni TSK'dan atan 9 üyeden 6'sının FETÖ/PDY iltisaklı olmaları nedeniyle atıldığını sonradan öğrendim." sözleri aktarıldı.

- "Ne olur 'uzun adam'ı sevdiğini söyleme"

İddianamede ifadelerine yer verilen tanık H.Z.T. ise darbe girişimi sırasında ailesiyle oturduğunu ve Kuzey Deniz Saha Komutanlığından, "tüm personelin ivedilikle birliklerine intikal ederek toplanması gerektiği" şeklinde mesaj geldiğini aktardı.

Mesajın ardından görevli olduğu komutanlığa gittiğini belirten H.Z.T, şunları kaydetti:

"Birliğe geçtiğimde subay/astsubay dinlenme odasında hemen hemen bütün rütbeli personel oturuyordu. Mustafa Cem Öztekmen, elinde tutmuş olduğu, daha sonradan darbe bildirisi olduğunu öğrendiğim metni okudu. Metnin sonunda, 'Yurtta Sulh Konseyi' dedi. Karargah binası önüne doğru geldiğimde astsubay B.B. bana, 'Ne olur uzun adamı sevdiğini söyleme artık. Bu iş bitti, darbe oldu. Büyük ihtimalle gelirler, seni alıp götürürler. İnkar et. Biz seni çok seviyoruz. Ne olur uzun adamı sevdiğini söyleme.' dedi."

- "Türk bayrağını çıkar, demokrasi nöbetlerine katılıyorsun gibi yorumlanıyor"

Darbe teşebbüsünden sonraki pazartesi günü iş yerine gittiğini anlatan H.Z.T, şu ifadeleri kullandı:

"Arabamın arkasına Türk bayrağı takarak gittim. 2. Deniz İstihkam Komutanlığı'nda görev yapan E.E'nin odasına gittiğimde makamında oturuyordu. Yanında ise O.M.K. üsteğmen vardı. Bana, 'O bayrağı arabandan çıkar.' dedi. Ben de kendisine, 'Neden komutanım?' diye sordum. Kendisi de bana, 'Yanlış anlaşılmasın.' dedi. Ancak ben aracımdan Türk bayrağını çıkarmadım. Daha sonra beni E.E. koridorda gördü ve sonradan tutuklandığını bildiğim G.D'nin odasına aldı. Bana, 'Bayrağı çıkarmamışsın. Sen o bayrağı çıkar, farklı anlaşılmasın. Bayrağımızı seviyoruz. Ama bu zamanda yanlış anlaşılırsın. Sanki demokrasi nöbetlerine katılıyorsun gibi yorumlanıyor.' dedi. Ben de 'Tamam.' dedim ve sonrasında Türk bayrağını arabamdan çıkardım."

- İddianame

Zonguldak Cumhuriyet Savcısı Mehmet Emin Erdoğdu tarafından hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 82 sayfalık iddianamede, Karadeniz Bölge Komutanlığı'nda görevliyken darbe girişimi soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilen, aralarında subay ve ast subayların bulunduğu 4'ü tutuklu 19 askeri personel hakkında, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs", "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "silahlı terör örgütüne üye olma veya silahlı terör örgütü yönetme" suçlamaları yöneltiliyor.

Haklarında ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl altışar aydan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen sanıkların yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.