29 Mart 2024 Cuma / 20 Ramazan 1445

"Siber güvenlikte milli iş birliğine ihtiyacımız var"

"Siber güvenlikte milli iş birliğine ihtiyacımız var" - May Siber Teknoloji Genel Müdürü Özar: - "Güvenlik, birkaç çözüm geliştirmekle bitmiyor.

22.04.2018 - 11:15
Kurumların organizasyonunun da bu güvenliğe uygun hale getirilmesi gerekiyor" - "Kurumlar yerli ve milli alternatifleri olan ürünlerde bizleri desteklemeli. Siber güvenlikte milli iş birliğine ihtiyacımız var"

ANKARA (AA) - BAHATTİN GÖNÜLTAŞ/SEVGİ CEREN GÖKKOYUN - May Siber Teknoloji Genel Müdürü İlkem Özar, Türkiye'nin siber güvenlikte teknoloji ihraç eden ülke olabilmesi için milli iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "Güvenlik, birkaç çözüm geliştirmekle bitmiyor. Kurumların organizasyonunun da bu güvenliğe uygun hale getirilmesi gerekiyor." dedi.

Özar, Anadolu Ajansının "Global İletişim Ortağı" olduğu Ankara Bilkent Otel ve Konferans Merkezi'ndeki 2. Kamu Siber Güvenlik Zirvesi'nde, AA muhabirine, Türkiye'de siber güvenlikte teknolojinin kullanımına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin teknolojiyi kullanmada önde gittiğine işaret eden Özar, teknolojilere hızlı adapte olurken işin güvenlik kısmında biraz dikkatsiz davranıldığını söyledi.

Özar, "Teknoloji hizmeti veren ve yatırım gücü olan firmalar, güvenlik konusunda gerekli önlemleri almaya daha çabuk başladılar ama orta ölçekli firmalar, 'Bize bir şey olmaz.' diye düşünüyorlar. Kamu kuruluşlarımız son yıllarda bu konuda çalışmalarını yoğunlaştırdılar." diye konuştu.

Siber güvenliğin evi kilitlemek ve cüzdana sahip çıkmak kadar önemli olduğunu vurgulayan Özar, güvenliğin birkaç çözüm geliştirmekle bitmediğini ve kurumların organizasyonunun da bu güvenliğe uygun hale getirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Özar, kullanılan her ürünün milli olmasının beklenemeyeceğine dikkati çekerek, "Siber güvenlikte milli iş birliğine ihtiyacımız var. Bazı konularda yabancı ürünler kullanıyoruz ama bunları kullanırken yerli ve milli kilit güvenlik çözümlerini veya testlerden geçmiş ürünleri kullanabilirsek güvende sayılabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

Kurumların yerli ve milli alternatifleri olan ürünlerde kendilerini desteklemelerini isteyen Özar, "Birçok kurum hala yabancı alternatifleri tercih ediyor. Öyle ürünler geliştirelim ki kurumlarımız bizi milli olduğumuz için değil, iyi olduğumuz için de alsınlar, o noktaya gelelim ve dünyaya açılalım." ifadelerini kullandı.

Özar, siber güvenlik sektöründeki firmaların güçlerini birleştirmeleri ve ortak çözüm geliştirmeleri gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin açılabileceği pazarlar var. Teknoloji ihraç eden bir ülke olabiliriz. Milli ve yerli çözümleri kullanalım ama sadece kendi ülkemizle sınırlı kalmayalım. Türkiye, dünyada en çok siber saldırı alan 3. ülke. Pek çok atağa maruz kalıyoruz. Dolayısıyla güvenliğimizi had safhaya çekmemiz lazım. Her ürünü milli yapacak kaynağımız olmayabilir ama ürünün milli alternatifi yoksa da güvenlik testlerine bakılmalı. Bunları kontrol edersek o zaman güvenli kalmayı sağlayabiliriz ama siber saldırganlar sizinle ilgili bilgi toplamaya ve bu topladıkları bilgileri derleyip sizin bir açığınızı yakalamaya çalışıyorlar.

O yüzden kullanıcılar ve kurumlar olarak dikkatli olmamız lazım. Bir zayıf nokta illaki çıkabilir. Güvenlik ve korunma için gerekli yatırımları yapalım. Sadece korunmaya yönelik değil, olası bir saldırı anında bunu tespit edip karşılık verecek çözümlere de odaklanalım."

Özar, siber güvenlik alanında kalifiye eleman bulmanın zorluğuna işaret ederek, May Siber Teknoloji olarak bu yılın 2. yarısında "May Siber Akademi"yi kuracaklarını ve iş gücü açığını kapatma konusunda gerekli adımları atacaklarını sözlerine ekledi.