29 Mart 2024 Cuma / 20 Ramazan 1445

"Türkiye, terörle mücadelede taarruz pozisyonuna geçti"

"Türkiye, terörle mücadelede taarruz pozisyonuna geçti" - Başbakan Yardımcısı Fikri Işık: - "Türkiye'yi tatmin edecek stratejik karar, ABD'nin bölgede PYD/YPG'yi bir partner, bir iş birliği yaptığı örgüt olarak görmemesi ve bu konuda ilişkilerini tamamen ortadan kaldırması.

7.06.2018 - 13:18
Bu, bölgede yeni gelişmelerin önünü açar. Türkiye ve ABD arasındaki ilişkileri her alanda daha olumlu düzeye getirir" - "(Kandil'e yönelik operasyon) Türkiye, terörle mücadelede savunma pozisyonundan taarruz pozisyonuna geçti. Türkiye'ye yönelik terör tehdidi nereden gelirse gelsin, terörü kaynağında imha etme ve terörü kendi yuvasında ortadan kaldırma stratejisi, Türkiye'nin belirlediği temel bir strateji oldu. Bununla ilgili kim ne derse desin, bizim için terör nereden gelirse, tehdit nereden gelirse oraya operasyon yapmak meşru haktır" - "Cumhuriyet Halk Partili seçmenden dahi Sayın İnce'nin birinci turda seçilebileceğine yönelik bir umut görmedim. İkinci tura kalabilir falan gibi söyleyenler olabiliyor ama benim gördüğüm şu; Cumhurbaşkanı seçimi inşallah ikinci tura kalmayacak"

SAKARYA (AA) - Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, "Türkiye'yi tatmin edecek stratejik karar, ABD'nin bölgede PYD/YPG'yi bir partner, bir iş birliği yaptığı örgüt olarak görmemesi ve bu konuda ilişkilerini tamamen ortadan kaldırması. Bu, bölgede yeni gelişmelerin önünü açar. Türkiye ve ABD arasındaki ilişkileri her alanda daha olumlu düzeye getirir." dedi.

Habertürk televizyonunda katıldığı programda gündeme ilişkin soruları cevaplayan Fikri Işık, ABD'nin, YPG'nin aslında PKK'nın Suriye kolu olduğunu bal gibi bildiğini söyledi.

ABD İstihbarat Örgütü tarafından kongreye verilen bir raporda, "(PYD-PKK'ya yönelik) Aralarında çok kuvvetli bağlar var." diye ifade ettiğini hatırlatan Işık, "Yani şimdi istihbarat örgütünüzün 'PKK ile aralarında çok kuvvetli bağlar var.' dediği örgütle ilgili sizin kayıtsız kalma şansınız yok. Bu, dünyadaki sizin duruşunuza da çok ciddi zarar verir. Kaldı ki bu Münbiç konusu, biraz özel de bir konu. Münbiç konusu aslında, DEAŞ'ın oraya girdikten hemen sonra başlayan süreç ve DEAŞ'ın çıkarılması sürecinde ABD'nin her düzeyde defalarca bize 'Buradan PYD/YPG'yi çıkaracağız.' diye söz verdiği bir konu." diye konuştu.

Işık, bu konuda hem önceki hem de şimdiki ABD Savunma Bakanı Jim Mattis ile defalarca görüşme yaptığını belirterek, şunları kaydetti:

"Bütün görüşmelerde Münbiç konusunu açtık. Ve her konuşmada bize, 'Evet, biz Münbiç'ten PYD/YPG'yi çıkaracağız.' dediler. Şimdi dolayısıyla bu sözlerini tutmaları, kaldı ki benim de bizzat bulunduğum görüşmelerde Sayın ABD Başkan Yardımcısı Mıke Pence, Sayın Başbakanımıza, 'Bu konuda gerekli adımları atacağız.' diye söz verdi. Devlet başkanları düzeyinde Sayın Cumhurbaşkanımıza bu konuda söz verildi, Dışişleri Bakanlığı düzeyinde söz verildi. Şimdi bu sözlerin artık tutulacağı ümidinin oluşması iyi bir gelişme. Gecikmeli de olsa iyi bir gelişme bu. Umut ediyorum, bölgede ABD ile Türkiye'nin, PYD/YPG'yi aradan çıkararak çalışması ve bölgenin bir an önce istikrara kavuşması noktasında da bir başlangıç olur."

-"ABD kararını verirse, bölge istikrara kavuşur"

ABD'nin, "Bir terör örgütü, bizim bölgede partnerimiz olamaz.' stratejik kararını vermesi gerektiğini vurgulayan Başbakan Yardımcısı Işık, "ABD, bu kararı verdikten sonra gerisi kolay. Bölgenin istikrara kavuşturulması, bölgede huzurun, sükunetin sağlanması konusunda Türkiye ile ABD, koalisyon güçleri, Rusya, gerektiğinde İran, bunların hepsiyle çok rahat çalışabilir ve bölgenin istikrar kazanması noktasında Türkiye, zaten elinden gelen tüm katkıyı veriyor. Hele hele bu PYD/YPG'nin denklemin dışına tamamen çıkarılması sonrasında Türkiye bu konuda gayretlerini daha da arttırır." şeklinde konuştu.

"Mücadele ettiğimiz bir terör örgütünün Suriye kolunu maalesef müttefiklerimiz terör örgütü olarak görmüyorlar, hatta orada onunla iş birliği yapıyorlar." diyen Işık, şöyle devam etti:

"Bunun Türk halkında oluşturduğu infial, yönetimde oluşturduğu infial, bu ilişkilerimizi zehirleyen en temel nokta. Aslında umut ediyoruz, Amerika Birleşik Devletleri bu stratejik kararı verir, yani 'YPG/PYD benim partnerim, ortağım, buradaki iş birliği yaptığım bir örgüt olamaz.' kararını verirse, aslında bölge bana göre çok hızla istikrara kavuşur.

Bu silahlar bunlara verilirken bize de taahhüt verildi. Dendi ki, 'DEAŞ'la mücadele bittiği anda bu silahlar tek tek toplanacak.' En kısa sürede denmişti, bir takvime bağlanmamıştı. İlk defa yapılan teknik görüşme ve ardından Dışişleri Bakanlarının siyasi olarak onay verdiği görüşmede bir takvim oluştu ama bize ondan önce, 'Biz en kısa sürede bunları çıkaracağız.' ifadeleri vardı. Şimdi bunun artık somutlaşması, takvimlendirilmesi ve bir tarihe bağlanması olumlu gelişme ama bunlar yeterli değil. Türkiye'yi tatmin edecek stratejik karar, ABD'nin bölgede PYD/YPG'yi bir partner, bir iş birliği yaptığı örgüt olarak görmemesi ve bu konuda ilişkilerini tamamen ortadan kaldırması. Bu, bölgede yeni gelişmelerin önünü açar. Türkiye ve ABD arasındaki ilişkileri her alanda daha olumlu düzeye getirir."

- "Süleyman Şah Türbesi'nin yeri Türk toprağıdır"

Işık, Süleyman Şah Türbesi'nin yeniden eski yerine taşınıp taşınmayacağı şeklindeki soruya ise "Süleyman Şah Türbesi'nin yeri Türk toprağıdır. Bizim o toprağı terk etme gibi bir düşüncemiz asla olamaz. Zamanı ve yeri geldiğinde, şartlar uygun olduğunda türbenin taşınması kadar normal bir şey olamaz." dedi.

Kandil'e yönelik operasyon ihtimaline de değinen Işık, "Türkiye, terörle mücadelede savunma pozisyonundan taarruz pozisyonuna geçti. Türkiye'ye yönelik terör tehdidi nereden gelirse gelsin, terörü kaynağında imha etme ve terörü kendi yuvasında ortadan kaldırma stratejisi, Türkiye'nin belirlediği temel bir strateji oldu. Bununla ilgili kim ne derse desin, bizim için terör nereden gelirse, tehdit nereden gelirse oraya operasyon yapmak meşru haktır." ifadelerini kullandı.

- "PKK, hiçbir yeri kendisi için güvenli bölge olarak göremeyecek"

ABD'nin, terör tehdidinin Afganistan dağlarından geldiğini söyleyip oralarda operasyon yapabildiğine dikkati çeken Işık, Türkiye'nin de 40 yıla yakın zamandır mücadele ettiği bu terör şebekesinin ortadan kaldırılması için gerektiğinde gerektiği noktaya operasyon yapma hakkı olduğunu dile getirdi.

Işık, bu bağlamda terör tehditlerine yönelik daha önce Afrin'de Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları ile Sincar'a yönelik çok önemli harekatlar yaptıklarını hatırlatarak, "Şimdi de Kandil'i, bir terör merkezi olmaktan çıkarılması için arkadaşlarımız her türlü çalışmayı yapıyorlar. Bu konuda Türkiye proaktif bir politika izliyor. Tabii ki bu konuda detay vermemiz mümkün değil ama şu çok net; Kandil, terör örgütünü rahatlıkla hareket edeceği bir merkez olmaktan çıkacak. Orada hiçbir tereddüt yok. Bölgede PKK, hiçbir yeri kendisi için güvenli bölge olarak göremeyecek."

Terörden çeken komşu ülkelerle ortak operasyon olması ihtimaline ilişkin detayları, planlamayı yapan yetkililerin bilebileceğini belirten Fikri Işık, "Ama söyleyeceğimiz şey şu; Türkiye terörü kaynağında imha etmeye kararlıdır. Bunun da gereğini, gerektiği zaman, gereken kuvvetle ve gereken ölçüde yapacağından hiç kimsenin tereddüdü olmasın." değerlendirmesinde bulundu.

- "Cumhurbaşkanı seçimi inşallah ikinci tura kalmayacak"

Seçimlere ilişkin açıklamalarda bulunan Işık, her cumhurbaşkanı adayının "ben seçileceğim" demesinin bu siyasette normal olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama her cumhurbaşkanı adayının ne söylediğinden ziyade milletin ne dediği önemli. Bunu da sokağa çıktığınızda, nabzı tuttuğunuzda görüyorsunuz. Yani ben şu ana kadar Cumhuriyet Halk Partili seçmenden dahi sayın İnce'nin birinci turda seçilebileceğine yönelik bir umut görmedim. İkinci tura kalabilir falan gibi söyleyenler olabiliyor Cumhuriyet Halk Partisi seçmeni içerisinde ama benim gördüğüm şu; Cumhurbaşkanı seçimi inşallah ikinci tura kalmayacak."

Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, kendi stratejilerini bir tek oyla seçilecekmiş gibi çalışma prensibiyle yürüttüklerini kaydederek, şunları söyledi:

"Benim gördüğüm AK Parti meclisteki çoğunluğu rahatlıkta kazanır. Ama siyasette işi şansa bırakmamak ve en güçlü şekilde temsili sağlamak önemlidir. Yani ittifaklar önemli ama her parti önce kendi oyunu sayacak. Yani ittifak sonra toplam sayılacak ama sonuçta bir partinin milletvekili çıkarması öncelikle kendi aldığı oyla olacak. Onun için biz AK Parti olarak diyoruz ki bizim seçmenimiz AK Parti'ye mührünü bassın. Milliyetçi Hareket Partili seçmen Milliyetçi Hareket Partisi'ne bassın. Dolayısıyla ittifak yani fark etmez hangisine verirsem vereyim, AK Parti'ye, MHP'ye veya Saadet, CHP, İyi Parti'ye sayılıyor gibi bir anlayış doğru değil."

- 12 Haziran'da Kocaeli'ye projeler açıklanacak

Bedelli askerlik konusunu seçimden sonra yeni hükümete bırakmak, yeni hükümetin bu konuyu enine boyuna çalışması, tartışması ve ona göre bir karar vermesinin doğru olacağının değerlendirildiğini aktaran Işık, "Şu anda AK Parti olarak duruşumuz bedelli askerlik konusunun seçimden sonra yeni hükümet tarafından ele alınması, değerlendirilmesi ve ona göre Türkiye açısından en doğru, en uygun kararın alınması." dedi.

Işık, 12 Haziran'da, gelecek 5 yılda yapmak istedikleri büyük proje ve yatırımları Kocaeli halkıyla paylaşacaklarını bildirerek, genel hükümet konseptiyle uyumlu bir çalışma yapacaklarını, Kocaeli'de ciddi sayıda millet bahçesi oluşturmayı hedeflediklerini kaydetti.

Kocaelispor'un, kişisel reytingler uğruna kötü yönetilmiş ve borç batağına saplanmış bir kulüp olduğunu dile getiren Işık, son dönemde önemli gelişmeler yaşandığını ve kulübün borçlarından kurtulmak üzere olduğunu anlattı.

"Fikri Işık olarak, TBMM'de milletvekilliği görevini mi tercih edeceksiniz yoksa kabinede görev alma isteğiniz olur mu?" sorusuna, Işık, şu cevabı verdi:

"Önemli olan Sayın Cumhurbaşkanını tercihi. Sayın Cumhurbaşkanımız hangi arkadaşımızı nerede değerlendireceğine karar verir. Karar ne olursa başımızın üstüne, hiç tereddüdümüz yok ama milletvekilliği kadar onurlu ve önemli başka bir görev bilmiyorum."