29 Mart 2024 Cuma / 20 Ramazan 1445

"Türkiye'deki disleksili çocuk sayısı 120 binin üzerinde"

"Türkiye'deki disleksili çocuk sayısı 120 binin üzerinde" -Türkiye Disleksili Çocuklar Vakfı Başkanı Tokar: - "Resmi kayıtlara göre disleksi tanısı almış 41 bin 600 çocuk var ama kayıt dışı sayılarla Türkiye'deki disleksili çocuk sayısı 120 binin üzerinde"ARTVİN (AA) - Türkiye Disleksili Çocuklar Vakfı Başkanı Atıf Tokar, "Resmi kayıtlara göre Türkiye'de disleksi tanısı almış 41 bin 600 çocuk var ama kayıt dışı sayılarla Türkiye'deki disleksili çocuk sayısı 120 binin üzerinde.

8.05.2018 - 20:50
" dedi.

Öğrenme güçlüğü olarak tanımlanan disleksi konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla, Artvin Çoruh Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından, Ali Nihat Gökyiğit Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlen seminerde konuşan Tokar, her kesime disleksiyi anlatmaya çalıştıklarını söyledi.

Disleksinin bir hastalık değil, özgül öğrenme güçlüğü ve farklılığı olduğunu belirten Tokar, "Disleksi, okuma, yazma, akıl yürütme, dinleme, konuşma ve matematiksel becerilerin kazanılmasında kendini gösteren farklılıktır. Disleksili çocuklar okumada zorluk çekiyorlar. Cümlenin sonunu karıştırıp satır atlıyorlar. Çok kötü okuyorlar. Bunun nedeni ise hastalık ya da engellilik değil nörolojik yapıdır." dedi.

Disleksinin zekayla ilgili bir problem olmadığını ifade eden Tokar, disleksili çocukların yüzde 88,2'sinin zeka seviyesinin 110-130 arasında olduğunu kaydetti.


- "Bu çocuklar bilgiyi farklı şekilde işliyor"

Toker, zekası normal ya da normalin üstünde olan bu çocukların, bilgiyi işleyiş şekilleri farklı olduğu için eğitim sistemi içinde okuma, matematik ve yazılı anlatım performanslarının akranlarından önemli ölçüde düşük olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Bu çocuklar bilgiyi farklı şekilde işliyor. Bu durum sıralama yapma, okuma ve bilgiyi organize etme konularında çeşitli sorunlara neden oluyor. Motivasyon, dikkat ve algılama süreçlerinde oldukça büyük güçlükler çıkartıyor. Tüm bunlara rağmen disleksili bireyler, iyi birer eğitim aldığında öğrenme sırasındaki beynin farklı işleyişi; o bireylere üç boyutlu düşünme, mekansal muhakeme ve görsel kavrayış kabiliyeti kazandırıyor. Bu durum, kendilerine problem çözmede ve üretken düşünmede sıra dışı bakış açıları sunar. Dünya genelinde proje üreten insanların çoğunun disleksili olmasının sebebi budur."

Ergoterapi ve destek eğitimi ile disleksinin üstesinden gelinebileceğini anlatan Tokar, "Başka hiçbir şekilde disleksi ile mücadele edilemez. Bu çocuklar, sınıf ortamında eğitim alabilir ama sınıfta alamaz. Okullarda destek odalarında verilen eğitimle genellikle başarıya ulaşılırken, evde verilen destek eğitimlerinde ise başarıya ulaşmadığı saha çalışmalarıyla tespit edilmiştir. Bu nedenle bu çocuklara destek eğitimlerinin, okullardaki destek odalarında, sınıf ortamında verilmesi önemli. Yani çocuk, okulda destek odasında eğitim alacak, sınıf ortamında da sosyalleşecek." diye konuştu.


- "Bu çocukları anayasal hakları olan eğitim hakkından yoksun bırakmamalıyız"

Türkiye'de 2017 yılı itibariyle 41 bin 600 çocuğun disleksi tanısı aldığını belirten Toker, şöyle devam etti:

"Resmi kayıtlara göre Türkiye'de disleksi tanısı almış 41 bin 600 çocuk var ama kayıt dışı sayılarla Türkiye'deki disleksili çocuk sayısı 120 binin üzerinde. Bunun nedeni ise disleksi tanısı almış çocukların raporunda, yüzde 20 engelli yazar. Aileler çocuğunun engelli olduğunu kabul etmediği için hastaneye giden ailelerin sadece dörtte biri disleksi tanısı alıyor. Bu çocuklara sahip çıkmamız lazım. Bu çocukları anayasal hakları olan eğitim hakkından yoksun bırakmamalıyız. Onların farklılığını bilerek onlara uygun eğitim verilmeli. O yüzden destek eğitimi şart. Destek eğitimi almadan sınıfta diğer akranlarıyla eğitim almasını beklersek bu çocukları kaybederiz. Bu çocuklar destek eğitimi almazsa başarısız olduğu için arkadaşlarınca dışlanıyor, hakarete uğruyor ve belli bir noktadan sonra eğitim almaktan vazgeçip okulu bırakıyor. Bu konuda herkes üzerine düşeni yapmalı."

Konuşmanın ardından Türkiye Disleksili Çocuklar Vakfı tarafından hazırlanan serginin gezilmesiyle program sona erdi.

Programa, Artvin Çoruh Üniversitesi'nden öğrenci akademisyenlerin yanı sıra bazı davetliler katıldı.