23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

Ücra köylere atanan öğretmenler gönüllerde taht kurdu

Ücra köylere atanan öğretmenler gönüllerde taht kurdu - Ağrı'nın il merkezine uzak köylerinden Kavak'a atanan genç öğretmenler Banu Nur Yavuz ile Seda Satçı, ilk görev yerlerindeki tüm zorluklara rağmen özverili çalışmalarıyla hem öğrenciler hem de vatandaşların gönlünü kazandı - Öğretmenlerden Yavuz: - "İlk defa doğuya geliyorum.

23.11.2017 - 11:54
Doğu insanı gerçekten misafirpervermiş, onu gördüm. Evlerine davet ediyorlar, bizleri ziyarete geliyorlar" - Köy sakini Mete: - "Batıdan gelmişler, fedakarlık gösteriyor, çocuklarımızla yakından ilgileniyorlar. Soba yakıyorlar, diğer işlerle ilgileniyorlar, ellerinden ne gelirse yapıyorlar"

AĞRI (AA) - ORHAN GÜNGÖR - Ağrı'nın il merkezine uzak köylerinden Kavak'a atanan genç öğretmenler Banu Nur Yavuz ile Seda Satçı, ilk görev yerlerindeki özverili çalışmalarıyla hem öğrenciler hem de vatandaşların gönlünde taht kurdu.

Kent merkezine 25 kilometre uzakta bulunan köydeki Kavak İlkokulunda öğretmenlik yapan Tokatlı Banu Nur Yavuz (23) ile Bursalı Seda Satçı (26), memleketlerinden kilometrelerce uzakta tüm zorluklara rağmen öğrencilerini geleceğe hazırlıyor.

Soba yakmayı köyde öğrenen Yavuz ve Satçı, sınıfa odun ve kömür taşıyor. Ardından sobayı yakan öğretmenler, öğrencilerinin sıcak ortamda eğitim görmesini sağlıyor.

Öğrencileriyle yakından ilgilenen Yavuz ve Satçı, boş zamanlarında, köyde okuma yazma bilmeyen kadınları evlerinde ziyaret ederek, onlara eğitim veriyor.

İl merkezinde oturan, her gün kilometrelerce yol katederek okula gelen öğretmenler, kısa sürede köy şartlarına alışarak görevlerini yapmanın mutluluğunu yaşıyor. Öğretmenler, özverili çalışmalarıyla öğrencilerin ve köylülerin de gönlünü kazanıyor.

Yavuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk görev yerinin Kavak köyü olduğunu söyledi.

İlk kez öğrencileri olmasının heyecanını yaşadığını anlatan Yavuz, "Köyde 3 ve 4. sınıfları aynı sınıfta okutmak zorunda olduğumuz için tabii ki zorlandık. Fakat bunların üstesinden geldik. Öğrencilerimize hem baba hem de anne olmaya çalışıyoruz." dedi.

Ailesinden kilometrelerce uzakta bir yere atanmanın kendisini başta tedirgin ettiğini dile getiren Yavuz, şöyle devam etti:

"Ağrı'ya geldiğimde tedirgin olmamam gerektiğini, şartların hiç anlatıldığı gibi olmadığını, her şeyin çok güzel olduğunu gördüm. İl merkezinden köye gelmemiz yarım saat sürüyor. Okulumuzun sobalı olduğunu duyduğumda 'Nasıl yapacağız' diye çok şaşırmıştım. Köylüler sağ olsun yardımcı oluyor. Memlekette evimizde soba var ama ben hiçbir şekilde yakmamıştım. Sobayı annem yakıyordu. Fakat burada onun da üstesinden geldik."

Okulda öğrencilerle çeşitli aktiviteler yaptıklarını bildiren Yavuz, "Öğrencilerimizin daha iyi eğitim almaları için işlediğimiz konulardan sonra duvarlara etkinlikler yapıyoruz. Öğrencilerimiz teneffüslerde bunlara bakıp konuları tekrar ediyor. Aynı zamanda onlara satranç öğrettik, oynuyorlar." diye konuştu.

Doğu kültürüne dair önceden hiçbir bilgisinin olmadığını anlatan Yavuz, şunları kaydetti:

"İlk defa doğuya geliyorum. Doğu insanı gerçekten misafirpervermiş, onu gördüm. Evlerine davet ediyorlar, bizleri ziyarete geliyorlar. Her gün bize tandır ekmeği gönderiyorlar. Tandır ekmeğini ilk defa burada tattım ve çok beğendim. Buraya atanan öğretmen arkadaşlarımız korkmamalı. Yeni atandım ama hiçbir sıkıntı yaşamadım."

- "Veliler beklediğimizden daha da ilgili"

Öğretmen Satçı da ilk görev yeri Kavak'ın il merkezinden uzak olması nedeniyle başta tedirginlik duyduğunu söyledi.

Köye ilk olarak ailesiyle geldiğini belirten Satçı, "Yolda gelirken ailem de tedirgin oldu. Beni bırakmak istemediler. Köye adım attığımız anda çocuklar etrafımda dolanmaya başladı. Tatil olmasına rağmen bütün çocuklar okuldaydı. Köylü de bizi karşılamaya gelmişti. Hiç böyle bir ilgi beklemiyorduk, çok şaşırdık." dedi.

Köydeki velilerin beklediklerinden daha da ilgili olduğunu ifade eden Satçı, düzenledikleri veli toplantısına tüm ailelerin geldiğini kaydetti. Öğrencisi olmayan köylülerin de okula uğrayıp hatırlarını sorduğunu bildiren Satçı, "Evlerine davet ediyorlar, gidiyoruz. Çok sıcakkanlılar." ifadelerini kullandı.

Çok erken saatte okula geldiklerini anlatan Satçı, şöyle devam etti:

"Çocuklar okulu o kadar seviyor ki biz gelmeden önce okulun önünde sıraya geçip bizi bekliyorlar. Geçenlerde bir öğrencim 'Öğretmenim evden daha zevkli olan yer okul. Okuldan hiç çıkmak istemiyorum' dedi. Bu bana daha bir aşk, şevk verdi. Demek ki burada olmamız gerçekten birilerine fayda sağlıyor. Her ayın sonunda o ayda kimler doğmuşsa, doğum günü partisi de hazırlıyoruz."

Köy halkından Ferzende Mete ise öğretmenlerden çok memnun olduklarını vurguladı.

Mete, "Batıdan gelmişler, fedakarlık gösteriyor, çocuklarımızla yakından ilgileniyorlar. Soba yakıyorlar, diğer işlerle ilgileniyorlar, ellerinden ne gelirse yapıyorlar. Öğretmenlerimize öz evladımız gibi bakıyoruz. Eşimin okuma yazması yok. Öğretmenler hem kızımın hem de hanımın öğretmeni. Öğretmenlerimizden çok razıyız." dedi.