20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Uluslararası 2. Darbe ile Mücadele ve 15 Temmuz Sempozyumu

Uluslararası 2.

16.07.2018 - 21:01
Darbe ile Mücadele ve 15 Temmuz Sempozyumu

- Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı: - "(15 Temmuz darbe girişimi) Bu hareket, maalesef dışarıdan planlanmış. Dışarısı bunlara bir yerden sonra çanak tutmuş ve buna sahip çıkıyorlar. Bir şeyin üzerinde ısrarla durmuyorlar. Türk halkının zayıf noktalarından biri olan iltimasla bir yeri geçme eğilimini çok kötü kullanmışlardır. Tarihte örneği yoktur"

İSTANBUL (AA) - Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin dışarıdan planlandığını belirterek, "Dışarısı bunlara bir yerden sonra çanak tutmuş ve buna sahip çıkıyorlar. Bir şeyin üzerinde ısrarla durmuyorlar. Türk halkının zayıf noktalarından biri olan iltimasla bir yeri geçme eğilimini çok kötü kullanmışlardır. Tarihte örneği yoktur." dedi.

Prof. Dr. Ortaylı, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Prof. Dr. Cemil Birsel Konferans Salonu'nda Türkiye Hukuk Platformu ve Uluslararası Hukukçular Birliği tarafından düzenlenen "Uluslararası 2 Darbe ile Mücadele ve 15 Temmuz Sempozyumu"nun "Osmanlı'dan Günümüze Darbeler" başlıklı oturumunda konuştu.

Türkiye'de ve yurt dışında hayatını darbelerle geçiren hükümetlerin az olmadığını, bunların başında Rusya'nın geldiğini anlatan Ortaylı, Rusya'nın tarihinin, Osmanlı'nınkine paralel ve hatta senkronik bir şekilde darbelerle geçtiğini söyledi.

Fatih Sultan Mehmet'ten evvel yaşanan birçok girişimin darbe olduğunu dile getiren Ortaylı, 12 yıllık Fetret Devri'nin bir nevi iç savaş olduğunu, bu iç savaş sonunda Osmanlı İmparatorluğu'nun bazı müesseselerini kuvvetlendirdiğini, hem Doğu hem de Batı karşısında kendisini toparladığını anlattı.

Osmanlı ordusunun son müdahalesinin 1826'da sona erdiğini aktaran Ortaylı, şunları kaydetti:

"Osmanlı askeri kuvvetinin, hükümdar tarafından ortadan kaldırılması da yine Türkiye'ye mahsus bir şey değildir. 1600-1700'lü yıllarda sık sık darbeler yapan ordunun, tek mesuliyet sahibi ve musibetin tek nedeni olmadığı çok açıktır. Devlet teşkilatı kendisini yenileyememiştir. Kanuni Sultan Süleyman'dan sonra, aklı başındaki tarihçiler Koçibey de Mustafa Ali de ordudaki nizamdan, maliyedeki bozukluktan, tımarların tevcihinden söz etmektedir. Bunun nedeni, 18. asrın sonundan itibaren Türkiye'nin en önemli siyasi vesikaları sayılabilecek Sefaretnamelerde, Osmanlı Devletinin muasır bilimler, muasır teknikler, muasır askeri mühendislikten mahrum olmasına bağlanıyor."


- "Ortaokul tarihinin yanlışlarıyla tefekkür yapılmaz"

"Sarayları yaptığımız için bütçemiz açık verdi, battık." söylemlerine değinen Ortaylı, "Yalan. Rusya sefareti inşa edildiği zaman, İstanbul halkı dedi ki 'Görün millet, Rus Çarı'nın sarayı yapılmış. İstanbul'u alacaklar. Buraya yerleşip bizi idare edecekler.' Topkapı Sarayı'nı 7 sene idare etmek nasip oldu. 19. asır devletinin protokolünün ihtiyaçlarının karşılanabileceği bir yer değildir. Bizim tarihimizin yanlışlarını, maalesef sağ, sol herkes kabul ediyor. Ondan sonra da bunun üzerinden tefekkür yapıyor. Ortaokul tarihinin yanlışlarıyla tefekkür yapılmaz. Bu mümkün değildir. Türkiye tarihinde darbelerin hepsinin olumsuz etkileri olmuştur ama bu olumsuz etkilerin sonunda da bir yenilenme ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu kaçınılmaz bir döngü halinde devam etmiştir." şeklinde konuştu.

Padişah 2. Mahmut'tun başlattığı, Sultan Abdülmecit devrinde devam eden uzun dönemin darbesiz geçtiğini anlatan Ortaylı, burada askeri müesseselerin kurallara uygun şekilde, hatta öncü tedbirlerle ilerlediğini söyledi.


- "15 Temmuz dışarıdan planlanmış"

Prof. Dr. Ortaylı, Türkiye gibi bir memleketin polis ve ordu olmadan yaşamasının mümkün olmadığını ifade ederek, bu olmadığı taktirde Türkiye'nin, tarihten koptuktan sonra karakterini bulamayan devletlere döneceğini belirtti.

Birçok insanın küçümsediği, "serseri bir dilenci sürüsü" diye baktığı Suriye'nin aslında böyle olmadığına dikkati çeken Ortaylı, "Suriye gibi bir memleketin fevkalade entelektüel, mühendis ve fen adamı sınıfı vardır, dünyaya açık bir takımı vardır. Eğer batılılaşmak musiki ve tiyatroyu getirmekse, Suriye'de tiyatro da opera da bale de vardır. Nesi yoktur bu devletin? Devlet fikri yoktur, orduları yoktur, ananevi bir polis sınıfı yoktur. Kaçıp kurtulmak için insan kaçakçılarına yüz binlerce doları veren aileler, on bin doları bir orduya verseler, çoktan Hafız Esed'in serseri alayını dağıtırlardı. Bunu yapamıyorlar çünkü bu yardımı alıp, bu teşkilatı kurup, örgütlenecek bir gelenekleri yok ve mahkumlar. Onun için bizim gibi memleketlerde askeri darbe dendiği zaman çok ayıklamacı olmak zorundayız." ifadelerini kullandı.

İlber Ortaylı, Osmanlı Devleti'ni 17. asırda ıslah edenin Köprülüler değil, 4. Murat olduğunu anlatarak, "Köprülülere zemini hazırlayan 4. Murat'tır. Şayet asrın sonundaki Prens Eugen olmasa... Ne Avrupa'da ne şarkta efsane olmayan büyük bir mareşaldır." dedi.

4. Murat ile İttihat ve Terakki'nin hareketlerinin, İttihat ve Terakki ile 27 Mayıs'ın, 27 Mayıs ile 1972'nin mukayese edilemeyeceğini vurgulayan Ortaylı, 15 Temmuz darbe girişimine değinerek, şunları söyledi:

"Bu hareket, maalesef dışarıdan planlanmış. Dışarısı bunlara bir yerden sonra çanak tutmuş ve buna sahip çıkıyorlar. Bir şeyin üzerinde ısrarla durmuyorlar. Türk halkının zayıf noktalarından biri olan iltimasla bir yeri geçme eğilimini çok kötü kullanmışlardır. Tarihte örneği yoktur."

Her zaman için kayırmacılık, partizanlık yapıldığını ama böylesinin görülmediğini ifade eden Ortaylı, "İmtihanlarda kopya ile adam sokuyorlar. Buna kimse beni ikna edemez, çünkü ben hocayım. En seçkin talebenin alındığı sınıfta, 8 tane boş boş bakan kız ve erkek çocuğu görüyorsunuz. Harita çizmeyi bilmiyor bir tanesi. Çizdiği haritanın ilkokul çocuğu bile daha iyisini yapar." diye konuştu.

15 Temmuz'un çok değişik bir darbe modeli olduğunu ifade eden Ortaylı, "Zaten bu darbe de acemice tertiplenmiştir. Bu acemice tertiplenen darbe modeliyle, kopya ile oraya kadar gelen insanlar, maalesef ordudaki sivil unsurları telef etme yoluna gitmişlerdir. Buna da idarenin dikkat ettiğini düşünüyorum. Hepsi aynı kefeye konulacak insanlar değillerdir. Bizim askerimiz komutanından emir alır ve yapar. Bütün ordularda böyledir. Rütbesiz askerin durumu çok değişiktir." ifadelerini kullandı.

Bu darbe ile bir şeyin çok iyi anlaşıldığını dile getiren Ortaylı, "Maarif sistemini elinizden kaçırdığınız taktirde her şeyinizi kaybedersiniz." dedi.