28 Mart 2024 Perşembe / 19 Ramazan 1445

Yargıtayın Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi açılışı

Yargıtayın Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi açılışı - Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: -"Hukuk ve demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan yargının, yasama ve yürütmeden ayrı bir kuvvet olarak varlığını devam ettirmesi, yargı mensuplarının bağımsız ve tarafsız olarak karar verebilmelerinin en önemli güvencesidir" -"(Hukuk fakültelerinin 5 yıla çıkarılması) Hemen 5 yıla geçiş yönünde bir düzenleme yok.

20.06.2019 - 14:11
Okuyan öğrenciler için söylüyorum, 5-6 yıla çıkarmak kolay. Ama aslolan müfredatın ve o dersleri verecek eğitim kadrosunun hazır olması. Biz 5 yıllık süreyi amaç olarak belirledik. Ama bu, YÖK, üniversiteler ve fakültelerin hazır olmasıyla 5 yıla çıkacak"

ANKARA (AA) - Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Hukuk ve demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan yargının, yasama ve yürütmeden ayrı bir kuvvet olarak varlığını devam ettirmesi, yargı mensuplarının bağımsız ve tarafsız olarak karar verebilmelerinin en önemli güvencesidir." dedi.

Bakan Gül, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi iş birliği ile hayata geçirilen "Yargıtayın Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi"nin açılışında konuştu.

Asli olarak temyiz incelemesi faaliyetini yürüten Yargıtayın, kuruluşundan bugüne kadar Türk yargı sistemi içerisinde çok önemli hizmetlerde bulunduğunu dile getiren Gül, Yargıtayın verdiği kararlarla ülke sathında uygulayıcı olarak faaliyet gösteren hakim ve savcılara ışık tuttuğunu, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ile hak ve adaletin tesisi konusunda yargı mensuplarına her zaman yol gösterici olduğunu söyledi.

Gül, Türkiye'de yargı adına çok önemli gelişmeler yaşandığını, özellikle bir dönem yargıyı kendi amaçları doğrultusunda kullanan terör örgütü mensuplarının yargıdan temizlenmesiyle yargının Türk milleti adına karar veren, çok önemli adımlar atan bir yargı haline geldiğini ve her geçen gün daha iyiye gittiğini anlattı.

Yargı mensuplarının, yargı yetkisini anayasanın emrettiği gibi Türk milleti adına, bağımsız bir şekilde yerine getirdiğini belirten Gül, "Hukuk ve demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan yargının, yasama ve yürütmeden ayrı bir kuvvet olarak varlığını devam ettirmesi, yargı mensuplarının bağımsız ve tarafsız olarak karar verebilmelerinin en önemli güvencesidir. Bu çerçevede de Yargı Reformu Belgesi'nde de hakim ve savcılarımızın teminatını artıracak şekildeki güvenceler de önümüzdedir." dedi.

Bakan Gül, yargısal faaliyetin kusursuz bir şekilde yerine getirilebilmesi için yargısal iş yükünün makul bir seviyede olması gerektiğine işaret ederek, geçen yıl Türkiye'de ilk derece, istinaf ve yüksek mahkemelerin önünden toplam 10 milyon dosyanın geçtiğini aktardı. Görülen 10 milyon dosya içinde 3-5 hatalı kararın ortaya çıkarılarak tüm yargı mensuplarına atfedilmesinin büyük bir haksızlık olduğunu vurgulayan Gül, hatalı kararların bir üst mahkemelerde düzeltilmesine ilişkin mekanizmaların işlediğini kaydetti.

- Arabuluculuk ve uzlaştırma gibi yöntemler...

Yargının iş yükünün makul seviyelere çekilebilmesi için yaptıkları mevzuat çalışmalarını anlatan Gül, bu kapsamda arabuluculuk ve uzlaştırma gibi yöntemlerle birçok uyuşmazlığın, kovuşturma aşamasına geçilmeden, soruşturma aşamasında çözümlenmesinin sağlandığını ifade etti.

Bakan Gül, iş uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuğun 1,5 yıllık uygulama döneminde, yaklaşık 535 bin 500 uyuşmazlığın yüzde 67'sinin yani 339 binin üzerinde dosyanın arabulucular önünde çözüme kavuştuğunu bildirdi. Gül, bunun, kabaca 339 mahkemenin iş yüküne denk geldiğini ifade etti.

Uzlaştırmaya giren 248 bin dosyadan 114 bininin de uzlaşmayla sonuçlandığını aktaran Gül, burada da başarı oranının yüzde 45'e ulaştığını kaydetti. Bakan Gül, bütün bu alternatif yöntemlerin yargının iş yükünün azaltılmasına pozitif katkı sunduğunu söyledi.

Yargılama sürelerinin kısaltılması ve davaların makul süre içerisinde sonuçlanması, toplumun yargıya olan güveninin sağlanmasının en temel unsurlarından biri olduğunu da vurgulayan Gül, davaların makul sürede tamamlanması için "Yargıda Hedef Süre" uygulamasının da başarıyla uygulanmaya çalışıldığını belirtti.

Adalet Bakanı Gül, çok fazla açılan hukuk fakülteleri ya da hukuk fakültelerindeki öğrenci sayısının fazlalığının eğitim kalitesini düşürdüğünü ifade ederek, "Bu konuda kontenjanın azaltılması ve başarı ortalamasının yukarı çıkarılmasıyla ilgili Yargı Reformu açıklandıktan sonraki ilk işimiz YÖK'e bu konuda yazı yazmak olmuştur. İlk yazımızı YÖK'e yazdık. Yazımız, kontenjanın azaltılması ve başarı puanının daha yukarı olması yönünde olmuştur." dedi.

-"5-6 yıla çıkarmak kolay"

Hukuk fakültesi eğitiminin 5 yıla çıkarılması konusunda olumlu dönüş aldıklarını da dile getiren Bakan Gül, "Hemen 5 yıla geçiş yönünde bir düzenleme yok. Okuyan öğrenciler için söylüyorum, 5-6 yıla çıkarmak kolay. Ama aslolan müfredatın ve o dersleri verecek eğitim kadrosunun hazır olması. Biz 5 yıllık süreyi amaç olarak belirledik. Ama bu, YÖK, üniversiteler ve fakültelerin hazır olmasıyla 5 yıla çıkacak." diye konuştu.

Abdulhamit Gül, Adalet Akademisinin yeniden kurulduğunu hatırlatarak, Adalet Akademisi başkanlığında kadrolu öğretim üyeliği ihdas ederek, eğitim faaliyetinin daha verimli ve kesintisiz bir şekilde gerçekleştirilmesinin önünü açtıklarını anlattı.

Yargı Reformu Stratejisi'nde, hakim ve savcı yardımcılığı müessesesinin oluşturulacağının ve mesleğe giriş usulünün de değiştirileceğinin belirtildiğini hatırlatan Bakan Gül, bu kadronun oluşturulmasıyla bir yandan mesleğe hazırlık döneminin daha verimli geçirilmesi, diğer yandan hakim ve savcıların yargısal faaliyetlerinin destek imkanlarının artırılmasının sağlanacağını kaydetti.

Gül, Yargı Reformu Belgesi'nde de açıklandığı gibi ifade ve düşünce özgürlüğü gibi bazı suçların tekrar Yargıtay gözüyle de görülmesi konusunda kanun yolunun genişletilmesi için bir irade ortaya konulduğunu, bu konuda çalışıldığını, düzenlemenin ne şekilde olacağına parlamentonun karar vereceğini bildirdi.

Projeye katkılarından dolayı Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyine teşekkür eden Adalet Bakanı Gül, "Yargı Reformu hazırlanırken de Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi temsilcileriyle arkadaşlarımız gerekli istişarelerde bulundular. Çünkü biz Türkiye olarak içine kapalı bir ülke değiliz. Bütün eylemleri, uygulamalarıyla uluslararası toplumun bir parçası olarak, Avrupa Birliği müzakere sürecinin bir parçası olarak bu özgüvenle çalışmalarımızı yapıyoruz." ifadelerini kullandı.