29 Mart 2024 Cuma / 20 Ramazan 1445

"Yüzyıllık Hüznümüz Kudüs" paneli

"Yüzyıllık Hüznümüz Kudüs" paneli - Araştırmacı-yazar Turgut: - "Esir olan Kudüs değil, esir olan Müslümanların aklı ve iradesidir.

20.01.2018 - 14:11
Günün birinde Müslümanlar Kudüs'ü değil, Kudüs şuuru ve ahlakı Müslümanları kurtaracak" - Yazar Yağmur: "Ahlakı ve adaleti tesis ettiğiniz müddetçe o şehir bütün insanlığın, tevhidin kalesi ve makamı olur. Ne zaman bunları terk ederseniz siz işgal edilen olursunuz, ruhunuz işgal edilmiş olur" - ASKON Başkan Yardımcısı Öz: "ASKON olarak bizler de şubat sonu gibi Kudüs'te bir temsilcilik açıp Filistinli kardeşlerimizle daha yakından temas halinde olmayı planlıyoruz"

İSTANBUL (AA) - Araştırmacı-yazar Ahmet Turgut, Türklerin, "Esir olan Kudüs değil, esir olan Müslümanların aklı ve iradesidir. Günün birinde Müslümanlar Kudüs'ü değil, Kudüs şuuru ve ahlakı Müslümanları kurtaracak." dedi.

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) tarafından genel merkez binasında "Yüzyıllık Hüznümüz Kudüs" başlıklı panel düzenlendi.

ASKON Genel Başkan Yardımcısı Muhammet Ali Öz'ün oturum başkanlığını yaptığı panele konuşmacı olarak araştırmacı-yazar Ahmet Turgut ve yazar Sinan Yağmur katıldı.

Turgut, Kudüs'ün Müslümanlar ve insanlık için önemine değinerek, Kudüs'ün kurtarılması için herkesin "Kudüs rüyası" görmesi gerektiğini söyledi.

- "Müslümanlar Kudüs'ü değil, Kudüs şuuru ve ahlakı Müslümanları kurtaracak"

Yahudilerin milattan önce 6. asırda Babil krallarının Kudüs'ü ele geçirmesiyle bu şehirden kovulduğunu belirten Turgut, şöyle konuştu:

"1917'ye kadar Yahudiler Kudüs'e hakim değildir. Sadece şehir Müslümanların hakim olduğu dönemde gidip gelebiliyorlardı. 2 bin 500 yıl boyunca Yahudilerin her cumartesi Kudüs ayini oldu. Biz yüzüncü yılında ancak hatırlıyoruz. 'Bir sonraki Kudüs'te' diye duaları var. New York'ta çocuğu olan bir Yahudi'yi 'Bir sonraki çocuk Kudüs'te olsun' diye tebrik ederler. Sevinç kaynağı olan her şey için 'Bir sonraki Kudüs'te olsun' diyen bir toplum bunu 2 bin 500 yıl yapınca Allah çalışana veriyor. İngilizler 1850'li yıllarda Londra'da Kudüs'le ilgili 5 bin tane kitap bastılar. 5 bin kitap basabilecek entelektüel birikimleri ve onları okuyacak kitleleri vardı. 60 yıl sonra gidip Kudüs'ü aldılar. Kudüs'e dair bilgin yoksa Allah da o Kudüs'ü bilene ve isteyene teslim eder."

Türklerin bölgeye sulh ve nizam verebilen bir kültürün evlatları olduğuna işaret eden Turgut, "Yemenlinin, İranlının ya da Suudi'nin böyle bir tecrübesi yok. Onu yapabilmiş ve bin yıl da tekrarlamış bir kültürün evlatları olarak biz Kudüsümüze gözümüzle, gönlümüzle, elimizle yönelebilirsek bu iş olacaktır. Esir olan Kudüs değil, esir olan Müslümanların aklı ve iradesidir. Günün birinde Müslümanlar Kudüs'ü değil, Kudüs şuuru ve ahlakı Müslümanları kurtaracak." şeklinde konuştu.

- "Biz asırlar önce Kudüs'ün ruhunu kendimiz kaybettik"

Yazar Yağmur da Kudüs'ün Kur'an-ı Kerim'de ismi zikredilen çok sayıda peygamberin ortak yurdu olduğunu ifade ederek, Kudüs gibi kutsal şehirlerin kanla, adaletsizlikle değil ahlakla, adaletle fethedildiğini dile getirdi.

Kudüs'ün sıradan bir şehir olmadığını belirten Yağmur, şunları kaydetti:

"Ahlakı ve adaleti tesis ettiğiniz müddetçe o şehir bütün insanlığın, tevhidin kalesi ve makamı olur. Ne zaman bunları terk ederseniz siz işgal edilen olursunuz, ruhunuz işgal edilmiş olur. Kudüs bütün insanlığın ruhudur. O bütün insanlığa bırakılmış kutsal bir emanet gibidir. Kimi zaman mahzun, kimi zaman mağrur haliyle bütün peygamberlerin ve insanlığın tarihinde apayrı bir yeri vardır. Biz asırlar önce Kudüs'ün ruhunu kendimiz kaybettik. Kendimizi kaybetmemiz bize emanet edilen o güzelliklerin de elimizden alınmasına kadar gitti. Yaşadığımız şehirler bizim ruhumuzla, bilincimizle güzeldir. Biz önce kendi kimlik ve kişiliğimizi, akabinde de mukim olduğumuz beldeleri, çevreleri ve hakim olduğumuz her noktayı yavaş yavaş çürüterek kaybettik. Bu kaybediş yeniden kendimize geliş, yeniden bir diriliş ve kendi kendini bulmak için imtihan vesilesi olabilir. Bazen acılardan, şerlerden hikmetlere çıkılır. Umuyoruz ki son zamanlarda gerek ABD'nin, siyonist İsrail güdümündeki birçok ülkenin yaptıkları biz Müslümanları birbirimizi yemekten kurtarabilir de şöyle bir sağımıza solumuza bakarız. Anlarız ki El Kaide, Taliban, DEAŞ gibi kurulan terör örgütlerinin hepsi taşerondur. Bunlar içimize sokulmuş truva atıdır. Neden kaybettiğimiz, niye savrulduğumuzu bulduğumuz an en azından şu andaki kardeşlerimize bir katkımız olmasa da bundan sonraki nesillere katkımız olacaktır."

- ASKON Kudüs'te temsilcilik açacak

Programın moderatörlüğünü yapan ASKON Genel Başkan Yardımcısı Öz ise Kudüs ve Filistin'de yaşananlara değinerek, bu konuda Türkiye'nin dünya kamuoyunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki çıkışından sonra Birleşmiş Milletler'de, ABD'nin Kudüs kararına karşı gösterilen tepkinin önemli bir başarı olduğunu vurgulayan Öz, "Eğer bizler bir olur, bu davanın savunucuları olur isek ve bu uğurda hakiki manada gayret sarf edersek Filistinli kardeşlerimiz asla ve asla yalnız kalmayacak, nihayetinde ait oldukları topraklarda özgür bir Filistin'i kurarak yaşayacaklardır. Bu bağlamda birlik ve dayanışma adına ASKON olarak bizler de şubat sonu gibi Kudüs’te bir temsilcilik açıp, ASKON olarak Filistinli kardeşlerimizle daha yakından temas halinde olmayı planlıyoruz." ifadelerini kullandı.

Paneli ASKON Genel Başkanı Hasan Ali Cesur, Saadet Partisi İl Başkanı Abdullah Sevim ve dernek yöneticileri de takip etti.