Önemli olan senin masalın

Mesut Bostan / Marmara Üniversitesi
12.01.2020

Dizi bir manada Atiye’ye ve onun şahsında orta sınıf kadın seyirciye “senin masalına katkısı olmayan her şeyi geride bırak” der. Atiye ne ailesine ne de çevresindekilere karşı bir sorumluluk duymaz. Önemli olan tek şey Atiye’nin masalıdır. Diğer karakterlerin hikayedeki işlevi sadece Atiye’nin masalına hizmet etmekle sınırlanır.


Önemli olan senin masalın

Atiye, Netflix’in ikinci Türkçe içerikli dizisi olarak platformda yerini aldı. Genel olarak da ilki olan Hakan: Muhafız’dan daha olumlu karşılandı. Bunda Atiye’nin hedef kitle seçiminde Hakan: Muhafız’a nazaran daha isabetli bir tercih yapmış olması etkiliydi. Hakan: Muhafız İstanbul’u ölümsüz varlıkların tasallutundan kurtarmaya çalışan bir Kapalıçarşı çocuğunun hikayesini anlatırken, Atiye çocukluğundan beri muhayyilesini işgal eden bir simgenin anlamını çözmeye çalışan ressam bir öğretmenin (dizinin uyarlandığı romanda bir plaza kadınının) arayışını anlatıyor. Hakan: Muhafız’ın antikacı çıraklığından süper kahramanlığa tırmanmayı temel alan hikayesi bir bakıma Türk dizilerinin genel şablonu olan sınıf atlama masalının bir tür (epeyce fantastik bir tür) varyantıydı. Atiye ise orta sınıf bir Türk kadınının ailesinin ve toplumun beklentilerinin tahakkümünden kurtularak kendi hayatının anlamını çözme macerasını anlatırken Türkçe içerikler arasında sıra dışı bir yer tutuyor. Bu da onu Türkiye’de daha çok orta sınıf bir ekonomik profile sahip olan Netflix kullanıcıları ve özellikle orta sınıf kadınlar için ilgi çekici kılıyor. 

Modernliğin sancıları 

Dizi Netflix’in yıldız oyuncuları merkeze alan Türkiye stratejisi açısından ilkindeki yaklaşımı devam ettiriyor. Beren Saat’in oyuncu personası dizi için belirleyici. Ancak onun Aşk-ı Memnu ve Fatmagül’ün Suçu Ne? gibi dizilerde canlandırdığı ve bir şekilde yine sınıf atlama masalıyla ilişkili düşünülebilecek karakterlerden farklı bir karakter Atiye. Yine kendisinden daha zengin bir sevgiliye sahip biri olarak gösteriliyor dizinin başında. Ama (bundan sonrası sürpriz bozan içerir!) macerasında ilerledikçe zengin babasının gölgesinde hayatta karşılaştığı bütün sorunları para ile çözen sevgilisi Ozan’dan uzaklaşıyor. Babasından kendine miras kalan dünya tarihini değiştirecek bir keşfin peşindeki arkeolog Erhan karakterinin çekim alanına giriyor. Ozan’ın babası, kimliği ve mahiyeti meçhul dünya dışı varlıklarla temas halinde karikatürize bir kapitalist portresi çiziyor. Erhan’ın babası ise kendisi gibi kadim dillere vakıf, idealist ve gözüpek bir arkeolog. Atiye’nin para adamı Ozan’dan kültür adamı Erhan’a kayışında Türk dizilerindeki hakim anlatıya ters bir yön var. Atiye şehirli, müreffeh ve modern bir hayatın özlemini duyan kitlelere değil, şehrin, refahın ve modern hayatın, yani kısaca medeniyetin, mutluluk getirmediğini idrak etmiş orta sınıflara sesleniyor. Dolayısıyla anlattığı bir modernleşme anlatısı değil, modernliğin sancıları anlatısı. 

Dünya tasavvuru Dark gibi 

Netflix Türkiye’deki geniş kesimleri ve Türk dizisi markasının alıcısı olan dünya genelindeki geleneksel seyirciyi değil modern kültür dairesi içerisinde yaşayan seyirciyi hedeflerken tür olarak da kendi küresel imzası olan fantastik dramayı tercih ediyor Atiye’de. Bu yüzden dizi yerli dizilerin toplumsal, ekonomik ve kültürel karşıtlıklar üzerine bina edilmiş melodramatik popülizminden de yerli internet platformlarındaki dizilerin alternatif bir kamusal söylem üretmeye çalışan melodramatik seçkinciliğinden de farklı bir tarz benimsiyor. Atiye’nin dünya tasavvuru, Şahsiyet’in her yanından cerahat fışkıran habis Kambura’sına değil, Dark’ın gizemli ve ücra Alman kasabası Winden’e daha çok benziyor. Dolayısıyla dizinin dünya tasavvuruna rengini veren karanlık ve gelgitli atmosfer Türkiye’ye dair distopik bir toplumsal eleştiridense Atiye karakterinin psikolojisini yansıtan bir metafor olarak iş görüyor. Bu yüzden karakterin ailenin ve toplumun beklentilerinden kurtularak bireyselleşmesi aileyi ve toplumu savunan hakim eğilime karşı çatışmacı bir karşı hegemonik tavırdansa aileye ve topluma dair bütün meselelerden kendini sıyıran atomizasyon şeklinde bir bireyselleşmedir. 

Diziyle ilgili dikkat çekici nokta Türkiye’de orta sınıf kadınlar arasında son on yılda yaygınlaşan masallara ve geleneksel kültüre yönelen din dışı bir maneviyat arayışını tespit edebilmiş ve kendi hikayesini bunun üzerine temellendirebilmiş olmasıdır. Atiye’nin macerası geçmişe ve bilinçdışına doğru yapılan bir yolculuktur. Ancak bu yolculuk yerli platform dizilerindeki politik geçmişle yüzleşme anlatısındansa geçmişle barışma anlatısıdır. Atiye’nin Annesinde somutlaşan irrasyonel, mistik ve doğaüstü olanı bastırma eğiliminin tarihsel ve toplumsal bir olgudan çok psikolojik bir olgu olduğunu vazeder dizi. Atiye’nin Anneannesi Zühre’nin temsil ettiği kadim kadınlık bilgisi ise medeniyetin ve onun bilinç düzeyindeki vekili olan rasyonalitenin ithamlarından kurtarılarak bir imkan olarak sunulur. Zühre bir yandan şifacı özelliğiyle toplumsal takdir görürken bir yandan da elinde tuttuğu doğaüstü güç yüzünden korkuya sebep olur, toplumsal baskı ve şiddete maruz kalır. Buna karşı dizinin önerisi ise anneden kıza geçen kadim kadınlık bilgisini tekrar ortaya çıkarmaktır. 

Ancak dizi popülist bir anlatı olmadığı gibi bir halk anlatısı (ya da başka bir deyimle popüler bir anlatı) da değildir. Joseph Campbell Kahramanın Sonsuz Yolculuğu’nda sıradan bir insanın kahramanlaşmasını temel alan paradigmasında popüler anlatıların temel mantığını ortaya koymaya çalışır. Oysa Atiye bu anlatılardaki gibi seçilmişliği maceranın sonunda ve macera sayesinde ortaya çıkan bir karakter değildir. Herhangi biri değildir yani. Daha baştan seçilmiştir. Üstelik dizi karakterin psikologla görüşmelerinde psikoloğa garip bir biçimde paranoid şizofreni tanısını Atiye’nin yüzüne söyleterek daha baştan dizinin hikayesinin bir seçilmişlik sanrısı olması ihtimalini devre dışı bırakır. Dizi gerçekten seyirciyi Atiye’nin seçilmiş olduğuna inandırmak ister. Annesinin dilinden dökülen “kadrolu bir işe gir” ve “zengin sevgilini elinden kaçırma” gibi toplumsal beklentilerle karşıtlık içerisinde Atiye doğaüstü güçlere sahip seçilmiş kadın şaman soyunun (ya da Şahmeran soyunun) varisidir. Annesi kendisindeki bu güçten, mecazen doğasından kaynaklanan kadınlıktan, korktuğu için onu bastırmaya çalışır. Dizi onu olumsuz bir karakter olarak resmeder. Öte yandan Anneanne Zühre ise toplumdışı görünümüne rağmen yeteneklerini özgürce kullandığı için olumlu bir karakter olarak çizilir. Atiye’ye örneklik eden de odur. Dizi böylelikle medeniyetin huzursuzluklarına karşı kadiri mutlak bir kudret atfettiği kadınlık kültünü önerir. 

Atiye’nin güçlerinin farkına varması ve bunları kullanabilmesinin yolu ise bir tür tekamül sürecinden geçişle mümkündür. Karakter girdiği mağarada travmalarından ve olumsuz duygusal yüklerinden bir yüzleşme sonucu arınır. Yani dizi bir manada Atiye’ye ve onun şahsında orta sınıf kadın seyirciye “senin masalına katkısı olmayan her şeyi geride bırak” der. Önemli olan tek şeyin kendi masalı olduğunu anlatır. Atiye ne ailesine, ne de çevresindekilere karşı bir sorumluluk duymaz. Yapıp ettiklerinin başkalarını etkileyen kötü sonuçlarıyla ilgili değildir. Dizi Atiye’nin kardeşi Cansu’nun ölümden döndürülmesini bile Atiye’nin macerasının tamamlanmasına bağlar. Önemli olan tek şey Atiye’nin masalıdır. Bir noktadan sonra bütün diğer karakterler hikayede figüranlaşır. Diğer karakterlerin hikayedeki işlevi sadece Atiye’nin masalına hizmet etmekle sınırlanır. Ozan Atiye’nin masalını anlayamadığı ve ona dahil olamadığı için olumsuz bir karakter olarak yansıtılır. Öte yandan Erhan ise Atiye’nin macerasında ona mihmandarlık yaptığı, onu koruyup kolladığı ölçüde masala dahil olur. 

Şizofrenik hissiyat  

Sonuç olarak Atiye aile ile izlenen Türk dizilerinin toplumsal duygudaşlığındansa tek başına izlenen Netflix dizilerinin şizofrenik hissiyatına dayanır. Orta sınıf kadınların yaşadıkları toplumsal yabancılaşmaya ve hayatlarındaki anlam arayışına karşılık olarak onlara bir seçkinlik masalı sunar. Bu masalda ekonomik, toplumsal ve siyasi sorunlar yoktur. Bilge kadınlar ve kadınların potansiyelini ortaya çıkarmaya memur kılınmış başarılı ve başarısız prensler vardır. Dizi bütün sorunların çözümünün yine kadının kendinde olduğunu anlatır. “Önemli olan senin masalın” der nihayetinde. 

@mesut_bostan