Tüm Yazarlar
Hale Kaplan Yazıları
Dünyanın daha fazla kampa ihtiyacı var
Hale Kaplan
Hatice Çolak: "Pandeminin şiddeti hafifledi ancak bir sonraki ne zaman kapıda bilmiyoruz. Böyle olunca insanlar kendilerine dağlarda bayırlarda yer bakıyor, su kenarlarında arazi alıyor. Bizim kamplarımız da tam böyle bir durumda doğada hayatta kalma ihtiyacına hizmet edecek eğitimlerle dolu."
Garaudy ve geleceği müjdeleyen 60 tablo
Hale Kaplan
Garaudy üniversitede felsefe dersleri verirken bir gün rektörün huzuruna çıkar ve bundan böyle felsefe derslerine giremeyeceğini, onun yerine ikinci uzmanlık alanı olan estetik derslerine gireceğini söyler. Sebebi İslam felsefesi ile alakalıdır…
Sudan bayramı ağaçlara asmış bekliyor
Hale Kaplan
Hartum'da bayram hazırlıklarını en net görebileceğiniz alanlar ağaçlar. Çocuklar için hazırlanan bayramlıklar ağaçlara asılarak satılıyor. Sudan'da iftar vaktine yakın tezgahlara büyük kalıplarda buzlar çıkıyor. Çünkü soğuk su temini çok zor. Günün yarısında elektrik kesik ve olan elektrik de çok pahalı. Halkın ancak yüzde 40'ında buzdolabı var. Buradaki insanların hayali genelde bir göz oda ve bir buzdolabı.
Din bu soruları hak etmiyor
Hale Kaplan
Necdet Subaşı: "İnsan sadece Ramazan ayına hasredilmiş bir okuma, tefekkür ve kendine gelme çabasıyla bile kim bilir ne kadar çok nimete mazhar olabiliyor. Ama işte ihmalkarlık en kalıcı özelliğimiz ve bu mübarek günlerde dile getirdiğimiz şikayetler hep aynı: Açlık, susuzluk ve uykusuzluk."
Türkiye'nin dostluğunun sağlayacağı avantajların herkes farkında
Hale Kaplan
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun: "Biz hakkaniyetli şekilde hep birlikte kazanmaya vurgu yaptık. Bölgesel ve küresel hiçbir meselenin Türkiye dahil olmadan çözülemeyeceğinin idrak edilmesinden memnuniyet duyuyoruz. Türkiye'nin dostluğunun sağlayacağı avantajların aslında herkes farkında. Anlaşmazlık yaşadığımız bazı ülkelerin, Türkiye'nin hep açık tuttuğu diyalog kapısına yönelmeleri; sorunları çözüme kavuşturma, iş birliğini artırma yarışına girmeleri bu yüzden." "Sistemin sorununa rağmen sistemden faydalanabileceğini düşünen güçler sistemin rehabilitasyonu için elini taşın altına koymuyor. Türkiye bu konuda son derece net. Bizim pozisyonumuz mevcut adaletsizlik ve eşitliksizlerle mücadele içeriyor." "Daha önce kendi bölgesindeki meselelere bile ses çıkarmaması istenen, binlerce kilometre öteden gelen devletlerin belirlediği politikalara uyum sağlaması beklenen Türkiye, bugün artık bölgesel sorunların ötesinde küresel problemlere dair kanaat belirten, aksiyon alabilen ve bunu fiiliyata dökebilen aktif bir diplomasi yürütüyor. Bu dönüşümün mimarı hiç kuşkusuz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır."
Turkovac güncel varyantlara uyarlanıyor
Hale Kaplan
Yerli aşıda Faz-3'ün koordinasyonunu yürüten TÜSEB'in Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan Turkovac'ın, varyant uyarlama ve güncelleme çalışmalarının yapıldığını söyledi. Erhan Akdoğan: "Kanuni zamanında İspanya'dan gelen mazlumları dahi kabul etmiş bir ülkeyiz biz. Yıllar boyunca hep mazlumların yanında olduk. Bu aşı inanıyorum ki ihtiyacı olanlara da ulaştırılacaktır. Tüm insanlığa böyle bir katkımız olacaktır. ARGE noktasında, bilimsel bilgi noktasında, ülkemizin hiçbir eksiği yok. Bir fikrimiz vardı bizim, şimdi bir ürünümüz var elimizde."
15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı güneyimizde PKK terör devleti kurulacaktı
Hale Kaplan
Hüseyin Aydın'ın 'Asırlık Gece' isimli çalışması, darbe girişimini hazırlık safhasından icra safhasına kadar bütün yönleriyle ele alan ilk kitap olma özelliğini taşıyor. Kitap, darbe girişimi ile ilgili açılan dava dosyalarına giren bilgi, belge ve diğer deliller esas alınarak hazırlandı.
Kürtler faşizme devrim diyenlerden azat olmak istiyor
Hale Kaplan
Mustafa Ekici: "Kürtler bütün bu dayatmalardan, geçmişte devletten gelen ağır baskı ve ötekileştirmelerden, bugün ideolojik grupların ve terör örgütlerinin kanlı sosyal mühendislik uygulamalarından azat olmak, toplumda ve devlette saygın ve meşru bir kültürel varoluş alanına sahip olmak peşindedir. Benim gözlediğim, okuduğum ve anladığım, Kürtlerin bundan gayrı hayalinin olmadığıdır."
Anne olduğumda annemi, anneanne olduğumda kızımı anladım
Hale Kaplan
Cihan Aktaş: “Anne olduğumda annemi daha çok anladığımı hissetmiştim, ona bağlılığım artmıştı. Anneanne olduğumda kızıma karşı daha anlayışlı olmayı öğrendim, kendi annelik tecrübelerime dayanarak. Torunuma bakarken ise bildiklerimin ve tecrübelerimin yetersiz kaldığı hissine kapılıyor, ihtiyatlı hareket ediyordum. Gençliğin telaşı ihmali getiriyor, yaşlılığın sebep olduğu güçsüzlük ise tedirginliğe yol açıyor.”
Aydınlanmış akıl iki büyük dünya savaşının nedenlerindendir
Hale Kaplan
Kendisi dışında herkesi, her şeyi aydınlanmamış kabul eden, tekçi, ilerlemeci, pozitivist, aklı mutlak ve tek yol gösterici olarak gören bakış açısı doğal olarak kendisi gibi olanın dışındakine yaşam hakkı tanımamaktadır. Bu aydınlanmış Batılı bakışını iki dünya savaşının nedenleri arasında görebiliriz.
Toprak nasıl yağmur isterse gönül de gözyaşı ister
Hale Kaplan
Türkiye her ihtimale hazırlıklı olmalı
Hale Kaplan
Ferhat Pirinççi: “Türkiye'nin bulunduğu jeopolitik ortamın önümüzdeki on yıllık dönem içinde kapsamlı dönüşüm ve kırılmalar yaşama ihtimali çok yüksek. Her türlü ihtimale hazırlıklı olması gereken Türkiye hareket kabiliyeti yüksek ve esnek bir dış ve güvenlik siyaseti yöntemi benimsemek zorunda.”
Suç realitileri, izdivaç programlarından daha masum değil
Hale Kaplan
Sema Karabıyık: “Hayatındaki acıdan ve kederden kaçmak isteyen izleyici eskiden mizaha komediye yönelirdi. Şimdilerde acılı kederli hikayelere yönelerek, acıya bağımlılık kazanıyor. Bir kısım izleyici kendi yaşadıklarını temize çekiyor, kendisinden daha suçlu daha ahlaksızını gördükçe rahatlıyor bir bakıma.”
ABD'nin pandemi başarısızlığı özgüveniyle alakalı
Hale Kaplan
Gürkan Kumbaroğlu “Türkiye başlangıçtan itibaren Bilim Kurulu'nun yönlendirmesiyle gerekli tedbirleri zamanında alırken ABD'de zenginlik ve süper güç olmaktan kaynaklanan aşırı özgüven oluştu, bilgi akışında ve tedbirlerin alınmasında gecikmeler yaşandı. Bilim Kurulu destekli yönetimi, pozitif enerjimizi birlik ve beraberlik içinde tüm alanlara taşıyabilirsek büyük bir sinerji yaratabileceğimizi düşünüyorum.”
Cevap alınamayan soru: Kafka'da neyi seversiniz?
Hale Kaplan
Süreyya İlkılıç: “Popülaritesi olan ve üstelik anlaşılması zor olduğu kabul edilen bir kişiye hayran olmak entelektüel bir grubun mensubu olmak anlamına geliyor. Bu durum da kişiyi yeterince okumadan kolay yoldan bir payeye ulaştırıyor. Onun için “Ben de Kafka'yı çok severim” diyenlere nedenini sorduğunuzda genelde cevap alamazsınız.”
Öğretmenlik düşüşe geçti... İtibarı en hızlı yükselen meslek aktörlük
Hale Kaplan
Lütfi Sunar: “Öğretmenlik en dramatik kayıplardan birine sahne oluyor. 2015'te yayımladığımız ilk araştırmada bütün meslekler arasında 4. sırada çıkmıştı şimdi 14. sırada. Kamudan ziyade özel sektördeki hizmet işlerinin itibarında da artış var; medya, sanat ve spor meslekleri bu artışta önemli bir yer tutuyor.”
Gaziler, fakihler ve dervişlerin devleti
Hale Kaplan
Haşim Şahin'in çalışması, sufilerin erken dönem Osmanlı'da hem kuruluş hem fetih politikalarında çok etkin olduğunu gösteriyor. “Savaşlara katılıyorlar, hayat tarzlarıyla insanları etkiliyorlar. Yeni fethedilen yerlerin Türk-İslam yurdu haline gelmesinde büyük pay sahibi oluyorlar. Kurdukları tekkelerde, gelip geçen insanlara yemek ve barınma imkânı sağlıyorlar. Savaşlar veya doğal afetler nedeniyle tahrip olmuş şehirleri yeniden imar ediyorlar. Pek çoğunun şehir kurucu vasfı var.”
Karantina günlerinde duyguların tarihine küçük bir katkı
Hale Kaplan
Fatma Barbarosoğlu ve Nazife Şişman'la, iki yazarın birlikte kaleme aldığı ‘Karantina Günlerinde Evin e-Hali' kitabı üzerine konuştuk.
Üslub-u beyan ayniyle insandır
Hale Kaplan
15 Temmuz karşısında Batı medyası sınıfta kaldı demek bile hafif
Hale Kaplan
Doç. Dr. Yusuf Özkır: “Çin'de Tiananmen Meydanı'da tankın önünde duran adamı savunmak Batı'nın çıkarlarıyla uyumluydu. Hala köpürterek bunu sayfalarına taşıyorlar. Burada sorun yok. Fakat 15 Temmuz'da tankların önünde duran onlarca insanı savunmak Batı'nın çıkarlarına uygun değildi. Çünkü FETÖ'ye yatırım yapmışlardı. Tam tersi olmalıydı. Öyle olsaydı herkes kazanırdı. Bu anlayışla uluslararası medyanın dünyaya verebileceği bir hakikat yok. Çünkü hakikatleri yok, çıkarları var.”
PKK nasıl medyatikleşti?
Hale Kaplan
Turgay Yerlikaya: “PKK'nın eylemlerinden medet uman ve onu devrimci şiddet bağlamında meşrulaştıran söylem, ne yazık ki hem akademide hem de kültür-sanat alanında mütemadiyen karşımıza çıkıyor. Kendisini özgürlükler üzerinden pazarlayan bir örgütün bütün bu alanları araçsal akılla işlevsel kılması ve destekçi bulmakta zorlanmaması, üzerinde çokça düşünülmesi gereken bir konu.”
Darbeyi destekleyen bu kitle oldukça vazgeçmeyecekler
Hale Kaplan
Cemil Koçak: “15 Temmuz'un dahi büyük bir beklenti ve ardından büyük bir hayal kırıklığı yaratması göstermektedir ki; toplumun çok önemli bir kesimi, kendi siyasal ve ideolojik dünyasına uygun bir darbeyi her an desteklemeye hazırdır. Zaten bu kitleye yönelik propaganda tıpkı 27 Mayıs öncesindeki psikolojik hazırlık düzeyini yükseltme aşamasına benzemektedir. 15 Temmuz, 27 Mayıs'ın bir kopyalama-yapıştırma operasyonu olarak öngörülmüştür.”
Fatih o gün vazgeçseydi?
Hale Kaplan
Teyfur Erdoğdu: “Fatih'in Yahudi bir hekim tarafından zehirlendiği iddiası geçersizdir. Fatih'in ordusunda her zaman gayrimüslim ve ecnebi askerler yer almıştır. Fatih tüm seferlerini başarı ile tamamlamış değildir. İstanbul kuşatmasının ortalarında mücadeleden vazgeçmeyi düşünmüştür.”
'Çünkü bir gün döneceğini biliyor'
Hale Kaplan
Filistinli Doktor Said Elhaj: “Mülteci olmak hep Filistin hayaliniz olması, hep ona dönüş düşünüz olması demek. Filistin'i hiç görmemiş çocuklar dedelerinin onlarca yıl önce bırakmak zorunda kaldıkları köylerinin isimlerini ezberler, aileler oradaki evlerin tapu ve anahtarlarını saklar. Yani anlayacağınız diasporada tam bir Filistin'i yaşıyor mülteciler.”
Ona peygamberî bir sıfat olarak yakıştırıldı ama Yunus Emre ümmî değildi
Hale Kaplan
Prof. Dr. Turan Karataş: “Yûnus Emere ile ilgili en bilindik yanlış “Okuma yazma bilmez, ümmidir” bilgisi. Yûnus okuma yazma bilmektedir. Belli bir eğitimden geçtiği anlaşılmaktadır. Şiirinde karşımıza çıkan derinlik, çağrışım zenginliği; telmihler, imalar bunun ispatıdır. Onu “sigaya çeken” bir Molla Kasım da yoktur. Bir diğer yanlış da Hacı Bektaş Veli'den nasip aldığı bilgisidir.”
Arsan Duolay açgözlülük ile beslenir, gribin müsebbibi Aan Arbatıılar'dır
Hale Kaplan
Ahmet Burak Turan: “Mitolojiye bakıldığında Türklerin en çok yeni doğmuş bebeklerine bir şey olmasından korktukları söylenebilir. Kötü varlıkların büyük kısmı kadındır. Grip virüsünü temsil eden Aan Arbatıılar'dır. Bu ruhların eline düşen hastayı kurtarmanın tek yolu, bir şamanın yer altındaki acıklı cehennem yurduna inmesidir.”
Yunus sen bu dünyaya niye geldin?
Hale Kaplan
Ercan Yıldırım: “Bizim bir felsefemiz vardı 1071’den sonra kurduğumuz sistemde. “Yunus sen bu dünyaya niye geldin?” sorusu bu felsefeyi belirliyordu. Varlığa Allah’ın emaneti muamelesi yaptıkça güçlendik. Kapitalizmi, Haçlı Seferleri sonrası Batı’yı asırlarca kendi kıtasına hapsettik. Müslümanlar aynı misyona yine inanıyor; fakat şuur, irade ve eylem birliği sadece nüve halinde.”
'Hastaları fetvayla tedavi etmeye uğraşmadık, kimseye sülük dağıtmadık'
Hale Kaplan
Organizatörlerinden biri olduğu “Tıbbi Konularda Fetva Verme Metodolojisi ve Zorluklar” sempozyumu ‘şeriat geliyor’ refleksiyle karşılanan Prof Dr. İlhan İlkılıç: 'Teknolojik olarak muktedir olduğumuz her şeyi yapmak hukuken ve ahlaken doğru mudur?' sorusu, herkesin kendi inançları ve değerler sistemi açısından cevaplandıracağı ve cevabını laboratuvarlarda bulamayacağı bir sorudur. Eğer bir kişi entelektüel anlamda hala 19. yüzyılın pozitivizminde yaşıyorsa, bu kişiye yardım etmemiz maalesef mümkün değil. Batı da artık böylesi iddialara gülüp geçmekteler.”
Mevlana’nın âdeta bir müfessir olması ıskalanıyor... Mesnevi fabl kitabı değildir
Hale Kaplan
Dr. Can Ceylan“Mesnevî’yi bir hikâye kitabı hatta bir fabl kitabı olarak anlayanlar var. O zamânın edebî geleneklerine uyarak, Hz. Mevlânâ, Kelile ve Dimne başta olmak üzere birçok eserdeki, hatta İncil ve Tevrat’taki hikâyeleri, vermek istediği mesaja kılıf olarak kullanmış. Bence Mesnevî’nin ıskalanan en önemli kısmı, onun âdeta bir tefsir kitabı olması. Yirmi üç bini aşan beyit sayısını dikkate aldığımızda, bu binlerce satırından en az yarısı Kur’ân-ı Kerim’deki âyet ve sûrelere doğrudan gönderme yapar. Dolayısıyla ciddi bir Kur’ân-ı Kerim bilgisi gerektirir.”
Mısır’daki rejim değişsin isteniyor fakat hangi saikle belli değil
Hale Kaplan
M. Hüseyin Mercan: “Mısır’daki gösterilerde ekonomik vurgular ön planda, toplumdaki değişim arzusu yeniden açığa çıkıyor. Fakat temel sorun Muhammed Ali’nin hangi saiklerle Mısır’daki rejimin değişmesini istediğidir. Henüz elimizde buna dair yeterli veri yok. Ama Müslüman Kardeşler de fırsat boşluğunda Sisi karşıtı bu gösterilere destek veriyor.”
'Sınırlı bir savaş muhtemel görünüyor'
Hale Kaplan
İRAM Başkanvekili Hakkı Uygur: “Aramco gibi bir saldırı, üstlenmese de İran devlet aklına uygun bir adım. Sınırlı bir savaşı bu noktadan sonra muhtemel görüyorum. İran açıkça şunu diyor: Biz ciddi bir saldırıyla karşı karşıya kalırsak herkes bunun bedelini öder.”
İran yaptırımları ile dünya siyasetinde yeni bir dönem başladı
Hale Kaplan
Prof. Dr. Kemal İnat: “Uluslararası ilişkilerde güç politikası uygulanması, güce dayalı dayatmalar yeni değil. Savaş, darbe desteklemek ya da medya manipülasyonları gibi güç kullanımları eskiden beri vardı. Hukukun güç politikasının bir aracı olarak kullanılması da yeni değil. Yeni olan ABD’nin iç hukukunu uluslararası hukuk yerine koyarak diğer aktörlere dayatması.”
Türkiye'deki Batıcı aydın tipini ve yönetici eliti ABD yetiştirdi
Hale Kaplan
Ali Erken: John Marshall Türk-Amerikan ilişkileri tarihinin en önemli üç isminden biridir. 10 yıl boyunca neredeyse her yıl Türkiye’ye gelmiş. Marshall’ın değişmeyen çoğunluk dediği köylerde kasabalarda yaşayan ve nüfusun yüzde 80’ini oluşturan kesim. Diğer tarafta ulaşabildiği yüzde 10’luk bir kesim var, hem eğitim almış, hem iletişime açık, hem de zaten Batılılaşmış veya Batılılaşmak istiyor. Biz yatırımları bu insanlara yapalım, Türkiye’yi zaten bunlar yönetecek diyor. Haklı mı, haksız mı siz düşünün?
'Adına olimpiyatlar düzenledikleri Türkçe, birçok okulda ders olarak bile yoktu'
Hale Kaplan
Adına olimpiyatlar düzenledikleri Türkçe, birçok okulda ders olarak bile yoktu
'Başörtüsü Simbad’ın uçan halısı değildir'
Hale Kaplan
Mülteci yük değil, güçtür
Hale Kaplan
Bugün dünya üzerinde çok az sayıda mülteci yükseköğrenime ulaşabiliyor: Son üç yılda bu oran sadece yüzde 1. Türkiye’de ise bu rakam yüzde 3.8’e ulaşmış durumda, her geçen gün de artıyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye’nin bu alandaki çabalarının takdir edilmesi gerektiğini söylüyor. 
Azkenik *Nihayet ETA artık yok! 
Hale Kaplan
Ayrılıkçı/milliyetçi terör örgütü ETA’nın hikayesini yazan Akın Özçer: “ETA, Franco İspanyası ile savaşmak üzere örgütlendi ama demokratikleşen İspanya ile savaşı sürdürdü ve sonunda demokratik hukuk devletine yenildi. En yanlış stratejisi şiddeti siyaset aracı olarak kullanması, bunda ısrar ederek, aynı hedefe demokratik yollardan varmak için siyaset yapma olanağını elinin tersiyle itmiş olmasıydı.”   
Türkiye Etik Konseyi Hemen Şimdi
Hale Kaplan
Bugün tıp etiğinin kadim ilkeleri hala yürürlükte. Fakat teknoloji ilerliyor ve Hipokrat andında yer alamayan yeni etik tartışmalar gündemimize giriyor. Üreme tıbbı ve insan genomuna müdahale, tüm dünyada tıp etiğinin en hararetli tartışmalarından. Fakat Türkiye’de bunları bilimsel, felsefi, dini ve hukuki veçheleriyle ele alıp yorumlayacak bir etik konseyi hala yok.
İkinci Mavi Marmara vakası olacaksınız diye uyarıldık
Hale Kaplan
Dünyanın dört bir yanından Kudüs’e destek için gelen 700 akademisyen işgalci İsrail’e Filistin topraklarından çok anlamlı bir mesaj verdi geçtiğimiz hafta. 80 bin öğrencinin işgalin baskısı altında eğitimini sürdürdüğü Filistin’e Türkiye akademisi destek oldu. 2. INCSOS, Filistin’de gerçekleşen ilk uluslararası bilimsel kongre olma özelliği taşıyor.
Türkiye’de mizah dogmatik ve toplumla kavgalı
Hale Kaplan
Türkiye’de Mizah Dergileri Kültürel Hegemonya ve Muhalefet raporunu hazırlayan Sertaç Timur Demir dünyanın hiçbir yerinde kültürel ve sanatsal cenahın kendi varlığını tayin eden devleti ve beraber yaşadığı milletiyle bu denli kopuk ve kavgalı olmadığını söylüyor.
Marksizm bile mistifiye bir harekettir
Hale Kaplan
Radikal selefi söylemlerle öne çıkan DEAŞ ve ılımlı İslam’ı önceleyen FETÖ... İkisinin de temel motivasyonu ‘büyük son’ beklentisi. Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç’a göre radikal hareketler de mistik motifleri kullanıyor. Çünkü her ne kadar siyasi, ideolojik akımlarsa da bağlılarını motive etmeleri gerekiyor. Öyle ki Marksizm bile mistifiye bir hareket.
Kut’ül Amare Milli Mücadele’nin bir parçasıdır
Hale Kaplan
Hasip Saygılı’ya göre, 23 Nisan ile Kut’ül Amare’nin birbirine alternatif olabileceğini konuşmak bir cinnet hali. Çünkü bu zafer, Millî Mücadele’nin bir parçası: “Millî Mücadele Sultan Reşad’ın 1914’te verdiği ‘Seferberlik emri’ ile yürütülmüştür. Pejoratif bir söylemle Kut’ül Amare’nin Osmanlı zaferi olarak tahkir edilmesi acı vericidir.”
Günahıyla sevabıyla İttihadçılar
Hale Kaplan
Jön Türklük ve Kemalizm Kıskacında İttihadçılık kitabının yazarı İsmail Küçükkılınç, İTC’nin heterojen yapısına vurgu yapıyor: “Mehmed Akif’in şahsında tecessüm eden İttihadçı İslamcılığı I. Dünya Harbi’nin devamı olan Anadolu mücadelesinde belirleyici olmuş, Misak-ı Millî gibi İstiklal Marşı da bir İttihadçı kaleminden çıkmıştır.”
PKK, Kürtleri ulusal kurtuluş fikrine ikna edemez
Hale Kaplan
Muhsin Kızılkaya: “Kürtler Türkiye’yi kendi devletleri olarak görüyor. Bu devletin yanına yeni bir devlet kurma gibi bir istekleri yok. Halk bir kurtuluş yöntemi olarak görseydi ayaklanmayı, AK Parti iktidarının verdiği haklardan sonra değil, askeri darbe olduğunda bunu yapardı.”
DAEŞ: Korku teolojisi
Hale Kaplan
Batı’nın DAEŞ’i öne sürerek İslamofobiyi meşrulaştırdığı dönemi, Türkiye merkezinde, irfani gelenekten İslamcılığa uzanan perspektifte ele alan din sosyoloğu Necdet Subaşı: “Arap ve İran geleneklerinin İslam’la buluşma zeminleriyle bu coğrafyadaki yapılanmanın kendine özgülüğünü, istisnailiğini hiçbir politik manipülasyona kurban etmeden konuşmak gerekir.”