Zeus'un Meyvesi

Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut / Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü
26.11.2021

Karaciğer ve safra kesesi dostu olan cennet hurması, cilt sıkılaştırıcı özelliğinden dolayı yüz maskesi yapımında da kullanılan bir meyvedir. Yapraklarının kaynatılmasıyla elde edilen su hem temizleyici niteliktedir hem de bu su ile yıkanan saç ve beden parlaklık kazanır, güzelleşerek canlanır.


Zeus'un Meyvesi

Troya Savaşı'ndan sonra memleketlerine geri dönmek için gemilerine binerek denize açılan Odysseus ve arkadaşları, rüzgâr tarafından bilmedikleri bir diyara sürüklenirler. Buranın gizemli sâkinleri, davetsiz misafirlerine kendi yiyecekleri olup "lotus" veya "nilüfer" diye bilinen bir bitki ya da çiçek ikram ederler. Kendilerine ikram edilen bitki ya da çiçeği yiyen yolcular farklı insanlar haline gelirler. İçlerini kor bir alev gibi yakan memleket hasreti kaybolur gider. Yurtlarını adeta unuturlar ve geldikleri bu ilginç yerde yaşamak isterler. Odysseus, arkadaşlarını gemiye geri götürebilmek için sürüklemek zorunda kalır. Yeniden yelken alana dek akla karayı seçer. Kendilerine ikram edilen o yiyecekte onları değiştiren sıra dışı, mucizevi bir şey vardır.

Homeros'un Odysseia adlı destanında anlattığı bu ilgi çekici öyküde geçen "lotus" ya da "nilüfer" çiçeğinin ne olduğu tam manasıyla bilinmiyor olsa da, uçsuz bucaksız denizin meçhul bir limanındaki gizemli halkın dalgaların kendilerine getirdiği misafirlerine ikram ederek onların değişmelerini sağladıkları yiyeceğin "Cennet Hurması" olduğunu tahmin edenler vardır. Nitekim cennet hurmasının "Zeus'un Meyvesi" olarak bilinmesi ya da isminin Latince karşılığının (Diospyros) "Tanrıların Yiyeceği" anlamına gelmesi de bununla ilgilidir. Çin'de on bin yıldan beri yetiştiği düşünülen ve Çin'in yanı sıra Japonya ve Kore'de de kültürel bir anlamı olan bu meyve kutsaldır. Değiştirici, dönüştürücü bir gücü vardır.

Son yıllarda Türkiye'de de popüler olan, üretim ve tüketimi artan, özellikle tatlıların vazgeçilmezi haline gelen cennet hurması nasıl bir meyvedir?

10 bin yıllık tarihi var

Ülkemizde Trabzon hurması, Akdeniz hurması, Japon hurması, Frenk elması, cennet elması, kocayemiş, kara hurma, ambe ve amme gibi isimlerle de bilinen ve dünyanın büyük bir bölümünde kaki (Amerika'da persimmon) olarak adlandırılan cennet hurması, Abanozgiller familyasının Diospyros cinsinden bir meyve olup anavatanı Çin'dir. Kültürü yapılan onlarca türü bulunmaktadır. Kuşkusuz türlerine göre farklılıklar arz etse de ortalama 8-12 metrelere kadar boy atabilen, yüksek nemi seven ve kış mevsiminde yaprak döken seyrek dallı, ama sağlam bir ağacı (bu ağaçtan yapılan kereste çok dayanıklıdır) vardır. Sonbaharda ağaçtaki bütün yaprakların dökülmesi ile dalları saran meyvelerin görünümü harika bir manzara meydana getirir. Sanki kuru dallara özenle tutturulmuş kıymetli mücevherleri andıran cennet hurmaları, bakanlara görsel bir şölen sunar. Yarım kilograma kadar ulaşabilen ve kendine özgü bir şekli, rengi, tadı ve aroması ile sonbaharda olgunlaşan meyvesi parlak, pürüzsüz ve ince kabuklu olup sarıdan turuncuya doğru değişen çeşitli renklere sahiptir. Tazesi ağızda buruk bir tat bırakmakla birlikte, yeterince olgunlaştığı zaman olağanüstü lezzetlidir. Elmayı andırır, evet, fakat sıradışı bir tadı vardır.

Japonya'nın ulusal meyvesi

İstatistiklere bakılırsa dünyada yıllık olarak 6 milyon ton civarında üretilen cennet hurmasının dünyadaki en önemli üreticisi Çin'dir. Çin'i Güney Kore, İspanya, Japonya, Brezilya ve Azerbaycan takip etmekte, Yeni Zelanda, Avustralya ve Şili de her geçen gün cennet hurması üretimine daha fazla yatırım yapmaktadır. Ayrıca ABD, İsrail, İtalya, Özbekistan, Tayvan, İran, Nepal ve Slovenya da yüksek miktarda cennet hurması üreticileri arasındadır. Çin, Güney Kore, Japonya ve Tayvan'ın toplam üretimleri dünyadaki üretimin yüzde 85'lik kısmına tekabül etmektedir. Öte yandan cennet hurması Japonya'nın ulusal meyvesi olup birçok efsane, öykü ve hikâyeye konu edilmiştir. Yine Japonya'nın millî yemeği olan suşinin bazı türlerinin hazırlanmasında da kullanılmakta olup söz konusu ülkede 800 civarında türünün bulunduğu ileri sürülmektedir.

Türkiye'ye 1920'li yıllarda Fransızlar tarafından getirilerek Hatay'da yetiştirilmeye başlandığına, hatta meyveye "Frenk elması" denmesinin nedeninin bu olduğuna ilişkin bir rivayet olmakla birlikte, doğrusu cennet hurmasının ülkemizdeki tarihi pek berrak değildir. Çok daha önceki dönemlerde İpek Yolu üzerinden Trabzon limanına gelerek buradan Türkiye'ye yayıldığı veya daha da öncesinde Artvin bölgesinde görüldüğü gibi iddialar da mevcuttur. Bununla birlikte konuya dair en kesin bilgi, 1967 yılında Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı eliyle farklı çeşitlerinin getirildiği ve kültürüne hız kazandırılmak istendiğidir. Ülkemizde başta Akdeniz ve Karadeniz bölgeleri gibi ılıman iklim alanları olmak üzere 40'tan fazla şehirde (özellikle Hatay, Mersin, Adana ve Antalya) yetiştirilmekte ve üretim miktarı düzenli olarak artmaktadır. Fakat Türkiye'deki cennet hurması üretiminin henüz 40 bin ton civarlarında ve potansiyelinin çok uzağında olduğu not edilmelidir. Bu durumun, cennet hurmasının tanıtımının henüz yeteri kadar yapılmamış olması ile ilgili olduğunu söylenebilir. Meyve henüz mutfak kültürümüzün bir parçası haline gelememiş, folklorik bir nitelik kazanamamıştır.

Cildi koruyor

Dalından kısa süre önce koparılmış taze meyve olarak talep görmesinin yanı sıra reçel, marmelat, jöle, cevizli sucuk, pasta, tatlı, sos, dondurma, muhallebi, krema, sakız, kek ve püre yapımında da kullanılan cennet hurmasının özellikle Çin ve Japonya'da dondurulup kış aylarında donmuş meyve olarak tüketildiği, ayrıca kurutulup çerez şeklinde yenildiği de bilinmektedir. Meyvenin kurutulup konserve haline getirilerek yılın her döneminde tüketilmesi özellikle ABD ve Japonya'da çok revaçtadır. Geleneksel olarak bütünüyle olgunlaşıp yumuşamadan önce cennet hurmasının örneğin incir ya da kayısı gibi meyvelere de uygulanan çeşitli yöntemlerle güneşte kurutulmasına dayanan bu kullanım, son yıllarda ülkemizde de yaygınlık kazanmaya başlamıştır. Öte yandan yaprakları turşulara eklenebilmekte, tohumları öğütülerek kahve yapılıp içilebilmektedir.

Yoğun vitamin ve mineral içeriği dolayısıyla sağlık açısından son derece faydalı olan ve 100 gramında 90 kalori bulunan cennet hurması, A, B (B1, B2, B3), C (Askorbik asit) ve E vitaminleri ile güçlü bir antioksidan olan betakaroten ve karbonhidrat bakımından oldukça zengindir. Potasyum, selenyum, manganez, kalsiyum, selüloz, demir ve fosfor ihtiva etmektedir. Diyet lifi olarak da adlandırılan ve meyve içerisinde damarlar halinde bulunan lifin oranı oldukça yüksektir. Muhteviyatında ayrıca dericilik ve boyacılık alanlarında kullanılıp bademcik, farenjit, basur ve bazı deri hastalıkları için hazırlanan ilaçların içeriğinde yer alan ve tannik asit olarak da bilinen tanen, özellikle yapraklarında yer alan birçok farklı türde vitamin, mineral, protein, yağ, antioksidan, gözlerdeki rahatsızlıklarla mücadele eden riboflavin ve zengin bir antioksidan kaynağı olan flavonoid, cildi korumasının yanında iyi kolesterolü arttıran niasin ile gıdanın enerjiye dönüştürülmesini sağlayan ve kalbin fonksiyonlarını düzene sokan tiamin vardır. Denilebilir ki gerçek bir doğa eczanesidir.

Ateş dücürücü

Uzakdoğu ülkelerinde yaprakları çay ve ilaç bitkisi olarak kullanılan cennet hurmasının ağacının kabuğu büzücü ve kanamayı durdurucu bir etkiye sahiptir. Kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde faydalı olan cennet hurması bağışıklık sistemini kuvvetlendirmekte, kanser hastalıklarından korunmada önemli bir yer tutmakta, tembellikten kurtarıp hızlandırdığı sindirim sistemine bağlı rahatsızlıklar ile kansızlık ve vitamin eksikliğine, ek olarak da bağırsak iltihabına iyi gelmektedir. İştahı açarak zayıflığın sağlıklı bir biçimde giderilmesini sağlamakta, ateş düşürücü olup yüksek ateşi önlemektedir. İdrar ve balgam söktürücüdür. Grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi viral rahatsızlıklara ve öksürüğe, ayrıca ülser ve gastrit gibi mide sorunlarına şifadır. Kurutulmuş meyvesi bronşit, olgunlaşmamış meyvesinin suyu ise hipertansiyon ile mücadelede çok etkilidir. Mide bulantısı ve kusmaya karşı da kullanılmasının yanında hem kabızlık düşmanıdır, hem de pişirilmiş meyvesi ishali iyileştirebilmektedir. Hemoroid rahatsızlığı olanlar için çok yararlıdır.

Karaciğer ve safra kesesi dostu olan cennet hurması, cilt sıkılaştırıcı özelliğinden dolayı yüz maskesi yapımında da kullanılan bir meyvedir. Yapraklarının kaynatılmasıyla elde edilen suyun hem temizleyici nitelikte olduğu, hem de bu su ile yıkanan saçın ve bedenin parlaklık kazanacağı, güzelleşerek canlanacağı belirtilmelidir. Yüksek lif oranı nedeniyle besleyici ve doyurucu, sindirim sistemindeki etkisi nedeniyle de rahatlatıcıdır. Dolayısıyla hem cildi sıkılaştırmak, hem de kilo vermek için kullanılabilecek bir diyet meyvesidir. Ayrıca enerji vermekte, yorgunluğu gidermekte ve sinir zafiyeti olanları rahatlatmaktadır.

[email protected]