Rumlara karşı çifte hamle 

KKTC 45 yıldır kapalı Maraş’ı açma kararı aldı. Ardından Türkiye, Doğu Akdeniz’e Fatih gemisinin yanına petrol ve doğal gaz araması için Yavuz gemisini de göndererek Rumlara ikinci hamleyi yaptı. 

21 Haziran 2019 Cuma 07:00
Dünya Haberleri

HABER MERKEZİ



Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) yönetiminin, 1974 Kıbrıs Türk Barış Harekâtı’ndan sonra Rumların boşaltması nedeniyle 45 yıldır kapalı tutulan Maraş kentini sivil yerleşime açma kararının ardından Türkiye de ikinci bir adımla ‘yavru vatana’ destek verdi. Doğu Akdeniz’de Rumların Türkiye’ye geri adım attırmak üzere Batı’yı da arkasına alarak yaptığı hamleleri ve Yavuz sondaj gemisinin harekete geçirilmesini değerlendiren Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney, Türkiye’nin stratejik kozlarını birer birer devreye soktuğunu söyledi. 

RUMLARIN GASP OYUNU 

Türkiye’nin kendisine yönelen haksız ve hukuk dışı söylemleri elindeki stratejik kozlarla aşmaya başladığını kaydeden Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney “Maraş meselesi de bunlardan bir tanesi ve çok önemli” diyen Güney “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin 2004’ten itibaren KKTC’nin onayını almadan, hakkını gasbederek tek taraflı münhasır bölge ilan etti. Bir oldubitti yaratarak uluslararası firmaları davet etti ve anlaşma yaptı. AB üyesi olmanın verdiği gücü arkasına alarak sondaj faaliyetlerine devam etti ve meşruiyet sağlamaya çalıştı” değerlendirmesine bulundu. 

2015’te Suriye üzerinden Rusya’nın da gelip, ‘Akdeniz enerji oyununda bende varım demesi’ ile işlerin daha da kızıştığını ifade eden Güney “Süreç ADB ile diğer müttefiklerinin buraya gelmesiyle neticelendi. Şu anda yaklaşık 44 tane savaş gemisi Akdeniz’de. Bugün Türkiye de ‘hem KKTC’nin hem de Türkiye’nin deniz yetki alanlarında asla taviz vermem ve hukuk çerçevesinde cevabını veririm haklarımızı savunuruz’ diyor. En baştan beri Türkiye 2004 senesinde kendi kıta sahanlığının dış hatlarını Birleşmiş Milletlere (BM) nota ettirdi. Bu açıdan Türkiye’nin her adımı hukukidir.