Hedefe 2 kaldı

Döviz ve faiz operasyonlarını püskürten Türkiye ekonomisinin lokomotifi olmaya devam edeceklerini söyleyen TİM Başkanı Gülle “İhracatçılar olarak 170 milyar dolarlık yıl sonu hedefine adım adım yürüyoruz” dedi.

10 Aralık 2018 Pazartesi 07:00
Ekonomi Haberleri

KAAN ZENGİNLİ



Döviz ve faiz operasyonlarına maruz kalan Türkiye ekonomisinden iyi haberler gelmeye başladı. Özellikle yılın ikinci yarısı ile başlayan spekülatif ataklar, ekonomi yönetimi tarafından en iyi şekilde karşılandı.Yapılan reformlarla enflasyonda düşüş gözlenirken, döviz kurunda da yüzde 40’a yakın erime gerçekleşti. Tüm bu süreçlerin yaşandığı ve ‘zor yıl’ olarak nitelendirilen 2018’de ihracatçılar ise rekor üstüne rekor kırmayı başardı. Ekonominin can damarı olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) üyeleri, yılın başında verdikleri sözleri yerine getirdi.  Haziran ayında Mehmet Büyükekşi’den görevi devralan TİM Başkanı İsmail Gülle, ihracata adeta yeni bir soluk getirdi. Tekstil sektörünün duayen isimlerinde de olan İsmail Gülle, bu hafta Patron Katı’nda sorularımızı yanıtladı…  

Türkiye 2018’i ne kadarlık ihracatla kapatacak? 

2018 yılı başında bu yılın tarihimizde rekorlar yılı olacağını ilan etmiştik. Küresel ticarette gündeme gelen korumacı politikalar ve ticaret savaşlarının yanı sıra Türk Lirası’nda yaşadığımız spekülatif baskı, bu hedefimizi gerçekleştirmemize engel olamadı. 2018 yılı, aylık bazda baktığımızda rekorlara imza attığımız bir yıl olarak kayıtlara geçti. Ekim ayında 15.7 milyar dolar ile tarihteki en yüksek aylık ihracatı gerçekleştirmiştik. Kasım ayında ise ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,5 artışla 15.5 milyar dolar oldu. Böylece tüm zamanların en yüksek kasım ayı ihracatına ulaşılırken, aylık bazda en yüksek üçüncü ihracat rakamına erişildi. Yıl bazında da ihracatta 168.1 milyar dolar seviyesini yakaladık. İnşallah aralık ayında da ihracatçılarımızın benzer performanslarını devam ettirerek hedefimize ulaşmayı istiyoruz.  Umuyoruz ki, hedefimize ulaşarak yıllık ihracat rekorunu da kıracağız. Biz geçen yılın hedefini tutturduk, gelecek dönemde hedefleri aşmaya odaklanıyoruz. 

2019 yılı için ihracat hedefiniz nedir? 

Özellikle kurda yaşanan hareketlilik, ihracatın önemini bizlere bir kere daha gösterdi. İhracat Türkiye’nin bundan sonra olmazsa olmazıdır. . Bu sebeple, firmalarımızın ihracata daha fazla ağırlık vereceklerini ve önümüzdeki yıllarda ihracatımızın artarak devam edeceğini öngörüyoruz. Bu açıdan 2019 yılı, 2018 yılından farklı olmayacaktır. Yine hedeflerde rekorların kırıldığı bir yıl olacağını söyleyebiliriz.  

2019’da ihracatçılar açısından en ideal dolar kuru aralığı ne olmalı? 

İhracatçılarımız genel olarak üretim süreçlerinde yoğunlukla ithal ürünleri kullanmaktadır. Kurlarda yaşanan dengesizlikler üretim zincirimizi ve dolayısıyla ihracatımızı etkileyen bir faktör olarak öne çıkıyor. Örneğin; yüksek kur döneminde alınan girdi ürünleri maliyeti yukarı çekiyor ve dolar kuru geri geldiğince maliyetler yüksek olduğundan fiyat konusunda rekabet şansını düşüyor. Kurun dengeli gitmesi, ihracatçımızın orta ve uzun vadeli plan yapmasına imkân vermekte, ihracatın devamlılığını desteklemektedir. İhracatçılar için kurda en ideal seviye, ülkemiz menfaatlerine zarar vermeyecek yatay seyirdir.  

2019’da ihracatta hangi pazarlar öne çıkacak? Yeni pazarlar olacak mı? 

İhracat hikayemizin yeni evrelere ulaşması için pazar çeşitliliğini artırmak, büyük pazarlardaki varlığımızı güçlendirmek en önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bu anlamda Ticaret Bakanlığımızla birlikte belirlenen hedef ülkelere yoğunlaştık. Bu ülkelerden bazılarını saymak gerekirse, Çin, ABD, Güney Kore, Hindistan, Japonya, Meksika, Katar ve Kenya önem verdiğimiz pazarlar olarak öne çıkıyor. Dünyadaki 250’den fazla ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştiriyoruz. İhracatçımızın dünya üzerinde gitmediği, ürün satmadığı bir yer hemen hemen kalmadı. 

FİNANSMAN İHTİYACINI EXİMBANK ÇÖZÜYOR  

İhracatçıların finansmana erişiminde sıkıntılar yaşıyor mu?  

TİM olarak, elimizdeki fonların bir kısmını Eximbank’a kullandırma kararı aldık. Bu sayede, verdiğimiz fonların katlanarak geri döneceğini öngörüyoruz. Eximbank biliyorsunuz Londra’da imzaladığı anlaşma ile 540 milyon euroluk sendikasyon kredisini yeniledi. Ayrıca son olarak tarım ürünleri ihracatçılarına yönelik Mevsimsel Kredi Destek Programını devreye soktu. Hükümetimizin verdiği bu destekle tarım ve gıda ürünleri ihracatında bir hamle olacağına inancım tamdır. İhracatçılarımızın finansman sorunu yaşamaması adına, 2017 yılında Eximbank tarafından sağlanan 39,3 milyar dolarlık desteğin yılsonunda yüzde 17’lik bir artışla 46 milyar dolara ulaşmasını öngörülmektedir. 

YERLİ VE MİLLİ İHRACAT ODAKLI ÇALIŞIYORUZ 

Yerli üretimde atılan adımları nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Değişimin, yeniliğin ve dönüşümün hızla gerçekleştiği, dünyada dördüncü sanayi devriminin yaşama geçirildiği günümüzde uluslararası rekabette ön plana çıkabilmek için üretim süreçlerinin en doğru biçimde kurgulanması gerekiyor. Uluslararası pazarlara entegre olmuş, orta-yüksek, yüksek teknolojik ürünlerin sanayi içindeki payının yüksek olduğu bir üretim yapısı bir ülkenin ekonomik başarısında kilit rol sahibi. Ülkemizin de bu güncel duruma uyum sağlayabilmesi geleceğimiz açısından son derece önemli. Bu kapsamda, “yerli ve milli üretim” vurgusuyla oluşturulan Yeni Ekonomi Programı içerdiği gerçekçi hedefler ve somut politika adımları ile Türkiye’de yeni bir ekonomi stratejisinin hedeflendiğini gösteriyor. Biz de “yerli ve milli ihracat” odaklı çalışıyoruz. Genel olarak bakıldığında iç talep ve tüketim ağırlıklı büyüme stratejisinin yerini, ihracat odaklı ve yerli üretimin destekleneceği bir stratejinin aldığını görüyoruz. Bu durum biz ihracatçılar için memnuniyet verici. İthal ürüne bağlı üretim yapısının kırılması, ülkemizin hem üretim süreçlerinde dışa bağımlılığını azaltırken hem de kur hareketleri gibi şoklara karşı daha dirençli hale getirecektir.