Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti sürüyor

Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlatan ailelerin evlat nöbeti 218'inci gününe girdi. Korona virüsün bile kendilerini yıldırmadığını belirten aileler, HDP ve PKK'nın çocuklarını dağlarda, kendilerini de HDP il binası önünde ölüme mahkum ettiğini söyledi.

7 Nisan 2020 Salı 16:49
Güncel Haberleri

IHA



Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül 2019’da farklı kentlerden Diyarbakır’a gelerek HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerin evlat nöbeti 218’inci gününde de devam ediyor. 4 yıl önce terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Özkan Aydın için oturma eylemine katılan baba Süleyman Aydın, "Bugün eylemimizin 218’inci günü, HDP il başkanlığının önündeyiz. HDP bizim çocuklarımızı götürdü ve bizlere hiçbir açıklama yapmıyor. Bizim çocuklarımızı dağlarda ölüme mahkum ediyorlar ve bu çocukların ailelerini de HDP il binası önündeki kapılarında ölüme mahkum ediyorlar. Korona virüs bile hiçbir zaman bizi yıldırmayacak. HDP’liler gelip bizlere bir açıklama dahi yapmıyor. Onlar çocuklarımızı bizlere vermek istemiyorlar, onlar çocuklarımızı vermediği sürece biz buradayız ve gitmiyoruz" dedi.

"HDP’LİLER VİCDANA GELSİN ÇOCUKLARIMIZI BİZE GERİ VERSİNLER"

Diyarbakır’da oturan inşaat işçisi Celil Begdaş, 2019 yılı Ramazan ayının ilk günü olan 5 Mayıs’ta ortadan kaybolan oğlu Yusuf’un (16) HDP’liler aracılığıyla dağa kaçırıldığını iddia etti. Begdaş, "218 gündür bu kapıdayım, aslında 11 aydır bu kapıdaydım. Ben defalarca dile getirdim, oğlumu Amed Direniş Gurubu buraya getirdi. Oğlum ve bütün çocuklar buradan gitti, biz doğru adresteyiz, bu çocuklar gelmeden hiç kimse buradan kalkmaz. Korona virüs hastalığını bile dinlemiyorum. Hepimiz buradayız ve çocuklarımızı almadan ölsek de bu kapıdan ayrılmayacağız. Zaten ölmüşüz kimse burada yaşamıyor ki, evimizde bile huzur kalmadı bu HDP’liler vicdana gelsin çocuklarımızı bize geri versinler. Çocuklarımızı bizlere geri versinler biz burada gidelim yada çocuklarımızı almadan gitmeyiz" diye konuştu.