Türkiye artık oyun kurucudur

Başkan Erdoğan, çok yönlü bakış açısıyla Türkiye’nin bölgede ve dünyada güçlü bir aktör haline geldiğini vurguladı, “Batıda, doğuda, kuzeyde ve güneyde ilişkileri geliştireceğiz” dedi.

16 Haziran 2019 Pazar 07:00
Politika Haberleri

SEVİL NURİYEVA İSMAYILOV



Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Tacikistan’da katıldığı Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA) 5. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nin ardından uçakla yurda dönerken uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu: 

- OYUN KURUCUYUZ: Zirve çok verimli geçti. Tacikistan, Rusya, Çin, Tatar, Kazakistan, İran, Özbekistan, Kamboçya ve Afganistan başkanlarıyla görüşmeler yaptım. Bu ziyaret aslında Asya coğrafyasına verdiğimiz stratejik önemin bir göstergesi. Bugüne kadar dış politikayı sıfır toplamlı bir oyun olarak görmedik, görmüyoruz. Bir ülke ya da bölge ile kurduğumuz ilişkiler, diğerlerine yahut üçüncü ülkelere asla karşı değil. Oyun kurucu muyuz değil miyiz; önce bunu belirlememiz lazım. Eğer oyun kurucular arasında yer alacaksanız o zaman bir bölgenin değil aslında tüm dünyanın oyun kurucusu konumunda olmanız gerek.  Biz de bu ilişkileri bundan sonra aynı şekilde güçlendirmeye devam edeceğiz. Batıda, doğuda, kuzeyde güneyde, her tarafta ilişkileri geliştirmeye çalışacağız. Çok yönlü bakış açısı çerçevesinde Türkiye bölgesinde ve dünyada güçlü, etkin bir aktör haline gelmiştir. Buradan geri adım atmak söz konusu değildir. 

- İLİŞKİLER ÇOK İYİ: Rusya ile aramızdaki ikili ilişkiler çok çok iyi bir noktada. Türkiye’nin ticaret hacminin en yüksek olduğu ülke Rusya. Şu anda 25 milyar doların üzerindeyiz. Belirlediğimiz hedef 100 milyar dolar. Bu yıl sonu itibarıyla Türk Akım’ın açılışını yapacağız. Bu da ayrı bir güç. Buradan Avrupa’nın değişik ülkelerine bizim üzerinden -birlikte tasarruf kullanmak suretiyle- doğalgaz akıtılacak. Bu çok önemli. Biz de artı ihtiyaçlarımızı buradan sağlayabileceğiz. Nükleer enerji santrali  konusunda da 200 mühendisimiz eğitim aldı. Bunlar artık nükleer enerji santralimizin beyinleri. Burası hızla devam ediyor. Çin’le ilişkilerimizde de hedef büyütüyoruz.

- KARARIMIZ NET: Rusya ile S-400 konusunu da görüştük. Bu konuda kararımız nettir. S-400’den taviz vermeyeceğiz. Bura kasaba devleti değil, burası Türkiye Cumhuriyeti. İmzayı atmışız, her şeyi bitirmişiz. Rusya, bize vereceği kredide her türlü kolaylığı göstermiş ve gerçekten uluslararası piyasada olmayan faiz yüzdeleriyle bize bir kredi vermiş. Şimdi burada tükürdüğümüzü yalarsak devlet terbiyemize uymaz, benim de devlet adamlığıma uymaz. Böyle bir şeyi yapamayız. 

- YAKIŞIK ALMIYOR: F-35 savaş uçakları için 1 milyar 250 milyon dolar ödeme yaptık. Biz görevimizi yerine getirirken, karşımızdaki de görevini yerine getirecek. F-35’lerden 4 tanesini teslim aldık. Pilotlar eğitim aldılar. Ama uçakları göndermeye gelince bu noktada maalesef bize yanlış yapıyorlar. Bu uçakların bir kısım parçaları da Türkiye’de üretiliyor. İşin bir de bu boyutu var. Sen ödemeyi yapacaksın, parçaların bir kısmı burada üretilecek ama kalkıp ‘uçakları vermeyeceğiz’ diyeceksin. Bu tabi ki yakışık almıyor. 

- SABREDECEĞİZ: Bu konuları ben Sayın Trump ile görüştüğüm zaman bakıyorum ki o farklı konuşuyor. Bunlara gelince bunlar da farklı davranıyor. Bu tür şeyleri yapmak doğru değil. Belli bir yere kadar sabredeceğiz. G20 zirvesinde Sayın Trump ile etraflıca görüşmemiz olacak. Orada bu konuları ele alacağız. Türkiye NATO’nun en güçlü ayağı ve NATO’da ödemelerini yapan üç beş ülkeden bir tanesi.Bir stratejik ortak, bir ortağa yanlış yapar mı? Yapmaması lazım. Biz NATO’nun farklı bir ayağıyız. 

- DOĞU AKDENİZ: Doğu Akdeniz’de söz söyleme hakkı olanlar konuşabilir. Fransa’nın Doğu Akdeniz’de söz söyleme hakkı nereden çıktı? Doğu Akdeniz’e kıyıdaş mı? O kendine göre gelin güvey oluyor. Böyle bir şey yok. Kıbrıs’ta biz garantör ülkeyiz. Yunanistan, İngiltere garantör ülke. Bu ülkeler bir şey söylerse anlarım. Fransa’nın ne işi var burada? Eğer diyeceksen ‘benim de TOTAL şirketim anlaşmalar yapmış; bırak da TOTAL konuşsun o zaman. O da nereye kadar bu konuda konuşmasını sürdürebilir o da ayrı mesele. Senin Fransa olarak böyle bir şey söyleme hakkın, yetkin yok.  

- ORADA NE İŞİ VAR?: Uluslararası hukuka göre Kıbrıs’ın bütününde yaşayan halk, oradaki sulardan çıkan bütün imkan neyse onu ortaklaşa paylaşır. Orada benim soydaşımın hakkı var. Bu hakkı yedirmeyiz. Fransızın burada ne işi var? O kendine göre durumdan vazife çıkarıyor. Sayın Macron bu işlerde çok acemi. Hala alışamadı bu işe. Herhalde alışana kadar da çok vakit geçecek. 

- FİLİSTİN MESELESİ: Arap Ligi’nden bugüne kadar Filistin meselesinde çok sıkı bir duruş maalesef göremedik. ‘Yüzyılın Anlaşması’ deniliyor. Burada da İİT üzerinde çok büyük sorumluluk var. Bu konuyu hafife alamayız. Suudi Arabistan’ın burada sorumluluk üstlenmesi lazım. Bu tarihi bir sorumluluktur. Kudüs kırmızı çizgimizdir.  

SAĞLIKLI ÇALIŞMASI iMKANSIZ 

31 Mart seçiminde çıkan neticeye baktığımızda -meclisler seçilmiş, komisyonlar belirlenmiş, başkanvekilleri belirlenmiş- nerdeyse bütünüyle Cumhur İttifakı var. Ortada sadece bir belediye başkanının seçimi var. Bu şuna benziyor; parlamentosu, kabinesi, birçok kurulu olmayan bir başkan… Bunun çok sağlıklı çalışması mümkün değil. Bütçenizi yapacaksınız, bütçenize onay verecek yer meclis. İmarı geçireceksiniz, komisyon müsaade etmeyince geçmez. İstanbul’un kaybedecek vakti yok. Doğru iş yapılırsa AK Parti grubu destekler. Doğru iş yapılmazsa tabii ki desteklemeyeceğiz. 

TV PROGRAMI ETKİLER

(Binali Yıldırım-Ekrem İmaoğlu) Adayların yapacağı ortak yayının sonuca ciddi etkileri olabilir. Zira vatandaş kimin kim olduğunu tam manasıyla bilmiyor. Kampanyasını yalan üzerine bina edenler var, bir de gerçekler üzerine bina edenler var. Şimdi vatandaşın da bunu görmesi lazım. Halkımız yalan üzerine kampanya inşa edenlere haddini 23 Haziran’da bildirecek. Bunun için de aydınlatılması gerekir. 

Kudüs’te oldubittiyi kabul etmeyiz   

Türkiye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de düzenlenen Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA) 5. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde liderlere seslendi.  Günün dünyasında, düzenin değil düzensizliğin hakim olduğunu belirten Erdoğan, bölgenin kanayan yarası Filistin meselesinde aktif bir tutum sergilediklerini dile getirdi. Erdoğan, “İşgal, zulüm ve adaletsizliğin Filistin’in adeta kaderi olmaktan çıkarılması, insanlık onurunun bir gereğidir. Kudüs’te yeni oldubittiler oluşturma gayretlerini reddediyoruz. Tüm ülkeleri Birleşmiş Milletler kararlarına, Kudüs’ün tarihi ve hukuki statüsüne saygı göstermeye davet ediyoruz” dedi.  

TERÖRE KARŞI NET DURUŞ ÇAĞRISI

Şiddete varan aşırıcılık ve terörizmin dünya genelinde yükselişte olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: “35 yıldır terörle mücadele eden, DEAŞ’tan PKK’ya, FETÖ’den El Kaide’ye kadar farklı terör örgütlerinin hedefi haline gelmiş bir ülkeyiz. Bugüne kadar on binlerce vatandaşımızı terör eylemlerinde kurban verdik. Altını çizerek ifade etmek isterim ki terörün ve şiddetin hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Bu alanda kararlı ve net duruş sergilenmesi çok önemlidir. Bir terör örgütü eliyle diğerini yok etme politikalarının varacağı yer daha fazla kan, daha fazla işgal, daha fazla zulüm ve daha fazla gözyaşıdır. Suriye sahası maalesef bu acı hakikatin ispatı olmuştur.”