Fadime ÖZKAN

fozkan@star.com.tr

GaZZete

- Fadime ÖZKAN tüm yazıları

7 Ekim sonrasında Gazze'den haber geçen gazetecilerin tamamı Gazze'de yaşayan gazetecilerdi.

Çünkü işgalci İsrail 17 yıldır abluka altında tuttuğu Gazze'ye 7 Ekim sonrasında gıda, su, ilaç gibi en temel ihtiyaçların yanı sıra gazetecilerin girmesine de izin vermedi.

Ve 74 gün gibi kısa bir sürede 97 gazeteci öldürdü!

Bu sayı İsrail'in işlediği suçların boyutunu net olarak ortaya koyuyor. Zira 6 yıl süren ve geniş bir coğrafyada (Avrupa, Asya ve Rusya) en az 60 milyon insanın hayatına mal olan 2. Dünya Savaşında ölen gazeteci sayısı 69'du. Gazze'de bu sayı daha şimdiden 97.

ÖLÜMÜNE HABER GEÇTİLER

Gazze'deki haberciler hem olup biteni dünya kamuoyuna duyurarak hem de birebir şahitlikleriyle İsrail'in savaş suçlarını kayda geçiriyorlar.

Tam da bu yüzden İsrail için hedef durumundalar.

Bazen savaş uçakları evlerini bombaladığında, bazen İsrail tanklarından ateş açıldığında, bazen üzerlerindeki "press" emaresine rağmen namlu doğrultularak vuruluyorlar.

İsrail'in medyayı susturmak istediği çok açık. Nitekim koordinatları İsrail yönetimince bilinen pek çok gazete binası hedef alınarak vuruldu Gazze'de.

CESARETLERİ DÜNYAYI UYANDIRDI

Gazeteciler de diğer Gazzeliler gibi güvende değiller. Gıda, su, ilaç ve güvenli yer sorunu yaşıyorlar. Aileleri için endişeliler.

Yakınlarının, arkadaşlarının yasını tutarken, şehirlerinin yıkımına şahit olurken metanetlerini koruyorlar. Vazifelerini kahramanca yaptıklarına şüphe yok.

Filistinli Gazeteciler Sendikasına ve Gazze Medya Ofisine göre her gün en az bir gazeteci öldürülüyor Gazze'de. Ölüm ve tutuklanma tehdidiyle karşı karşıyalar. İsrail hapishanelerindeki tutuklu gazeteci sayısı en az 50.

GAZZELİ GAZETECİLERE BORÇLUYUZ!

Dolayısıyla hem bu zorluklar hem elektriğin ve internetin bile olmadığı imkânsızlıklar içinde haber geçen medya mensuplarına çok şey borçlu dünya. Yayın kuruluşları da öyle. Ama bu borç 24 TV Haber Müdürü İbrahim Güneş'in hatırlattığı gibi minnet borcu değil sadece.

Malum, yayın kuruluşları yayınladıkları her haber ve görüntü için ajanslara büyük paralar öderler.

Ama Gazze'den gelen, çoğu zaman müellifinin de bilinmediği görüntüler TV'lerde, internet sitelerinde, gazetelerde tekrar tekrar yayınlanmakta.

Sağlıklı sıcak bilgi akışı kuşkusuz önemli. Tam da bu nedenle Gazzeli meslektaşlarımıza destek olmamız lazım.

Medya ofislerinin yeniden inşası, donatılması, kamera, fotoğraf makinesi, bilgisayar gibi teçhizatlarının yenilenmesi lazım.

Ayrıca Pulitzer dâhil bu yıl tüm gazetecilik ödülleri Gazzeli gazetecilere gitmeli.

GERÇEK, HABERCİNİN EMANETİDİR

Öte yandan İsrail'in işgal ordusuna "iliştirilmiş" gazeteciler yalan ve dezenformasyon üretirken Türk medyası doğru yerde durdu.

TRT, AA gibi kamu yayıncısı kurumlar da siyasi-ideolojik farklılıklarına rağmen pek çok gazete, TV ve dijital mecradan oluşan özel kuruluşlar da Gazze'de iyi bir sınav veriyor.

Star gazetesinin de içinde olduğu Türk Medya Grubu keza... Tereddüt etmeden gerçeğin, doğrunun, vicdanın yanında durdu. Filistin davasının savunucusu, Gazzeli kardeşlerinin sesi oldu.

Sahadan haber geçerken de eline ulaşan bilgiyi işlerken de güçlü yazar kadrosu da emanete riayet etti. Gerçek, habercinin emanetidir çünkü.

ALGI OPERASYONLARI TEZ BOZULDU

İsrail'e "ilişik" Batı medyasında insanların algısı, duygusu İsrail lehine yönetilmek istendi.

Gerçekler çarpıtıldı. Sanki her şey Aksa Tufanı ile başlamış gibi aktarıldı, İsrail'in 74 yıllık işgal tarihi gözden kaçırıldı.

İsrail El Baptist Hastanesini bombaladığında İngiliz Guardian "İslami Cihad vurdu" derken Telegraph "krater açılmadığına göre İsrail yapmadı" tezini işledi. CNN Int, New York Times dâhil ABD medyası bombardımanını gizledi, utanmadan "hastanede patlama oldu" dedi.

Benzer çok örnek var. Ama yalan yanlış haberler ve kara propaganda kısa sürede çürütüldü. İletişim Başkanlığı'na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin bunda payı büyük.

YÜZYILLIK HAVA İKİ AYDA BERHAVA

Siyonist İsrail'in Hollywood ve konvansiyonel Batı medya aracılığıyla yüzyılı aşkın sürede oluşturduğu bir "hava" vardı.

Siyonizmi ve işgali gizliyor, holokst bahanesiyle İsrail'i aklıyordu.

İşte bu göz boyama 7 Ekim sonrasında canları pahasına gerçeği aktaran Gazzeli gazeteciler aracılığıyla berhava oldu. İsrail sorununu ve Filistin gerçeğini artık tüm dünya biliyor.

· Press For Palestine (Filistin İçin Gazeteci Dayanışması) olarak Gazzeli şehit meslektaşlarımız anısına ve direnişe buradan omuz vermek adına tek sayılık bir gazete çıkardık. Adını GaZZete koyduk. Okuduğunuz yazı, GaZZete'deki makalemden kısa bir özet, tarihe düşülen nottur.