Hüseyin GÜLERCE

hgulerce@stargazete.com

İstanbul kararı; CHP ne yapar?

Yüksek Seçim Kurulu’nun, İstanbul seçimlerine itirazla ilgili dosyayı, 6 Mayıs pazartesi günü müzakere etmeye başlaması bekleniyor. 

İnceleme sürecinin uzun sürmesi, İmamoğlu’nun mazbatasının iptali ihtimali, CHP ve onun destekçilerinden oluşan cephede panik yaşatıyor. İçeriden ve dışarıdan yapılan tehdit ve baskılar bu paniklemenin işaretleri. 

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “YSK'nın o itirazın kapağını açmadan iade etmesi gerekir.” dedikten sonra YSK üyelerine şöyle seslendi: 

“İnsan içine çıkacak yüzünüz olsun, çocuklarınızın torunlarınızın yüzüne bakacak yüzünüz olsun. Kızılay'da sizi yürütmezler, yüzünüze tükürürler…" 

Yargıçlara bundan daha büyük baskı, daha iğrenç tehdit yapılabilir mi? 

Erdoğan düşmanlığı yüzünden şirazesi kaymış bir takım adamlar, hukuk adına bas bas bağırıyor, “AK Parti YSK’ya baskı yapıyor” diyorlar. Lakin CHP’nin faşist tehditlerini görmezden geliyorlar. 

Sadece “yüzünüze tükürürler” terbiyesizliğini değil, Fransa ve Almanya’nın içişlerimize müdahale küstahlığı sergileyen baskılarını da görmüyorlar. 

Çifte standart, ikiyüzlülük kimleri teslim aldı, hayret… 

Daha seçimin ertesi günü Paris belediye başkanı İmamoğlu’nu kutlayıverdi. ABD’den yapılan açıklamada, İmamoğlu’nun başkan seçildiğinin kabul edilmesi gerektiği söylendi. 

Dört gün önce de Almanya’nın önceki Cumhurbaşkanı Christian Wulff, yanına, Almanya'nın Türkiye Büyükelçisi ve İstanbul Başkonsolosunu da alarak Ekrem İmamoğlu’na tebrik ziyaretinden bulundu. İBB Ziyaret Defteri’ni imzalayan Wulff deftere “Size çok iyi bir gelecek diliyorum” diye yazdı. 

YSK henüz kararını vermeden yapılan bu ziyaret, en basitinden siyasî kabalıktır. Türkiye’ye gözdağı vermektir. Onun da ötesinde Osmanlı’nın son dönemindeki müdahaleleri çağrıştıran bir haddini bilmezliktir. 

CHP, siyasî ikbal adına bu dış müdahaleleri sineye çekmekte beis görmüyor. Tıpkı HDP’li Sezai Temelli’nin, “İstanbul ve Ankara’da kazandığınızda, bizim sayemizde kazanmış olacaksınız” küstahlığını, onur kırıcı parmak sallamayı sineye çektikleri gibi… 

YSK üyelerinin işi gerçekten çok zor. Bir yanda yabancı ülkelerin baskıları ve CHP’nin tehditleri. Diğer yanda binlerce usulsüzlük, hile ve kanun tanımazlık örnekleri… 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz parti genel merkezinde düzenlediği önceki günkü basın toplantısında çarpıcı gerçeği şöyle belirtti: 

“İki yıl öncesinden başlayarak, tam bir organizasyon içerisinde sandık başında hile yapmaya dönük bir takım iş ve işlemlerin olduğunu görüyoruz.” 

Doğrudan FETÖ şeytanlıklarını, kumpaslarını, tezgâhlarını hatırlatan bu sandık ihanetine, “olsun, bir defa da göz yumulsun” mu densin? 

YSK, nasıl bir karar verirse versin Türkiye’yi siyasî kaos dönemi bekliyor. 

Üç ihtimal var: 

1. İtirazlar reddedilir, İmamoğlu’nun başkanlığı kesinleşir. 

2. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri iptal olur, yeni bir seçim için tarih verilir. 

3. Sandık hileleri ve oyunlarının CHP lehine tezgâhlandığı gerekçesiyle, İmamoğlu’nun mazbatası iptal olur ve ikinci aday olarak Binali Yıldırım’a mazbata verilir… 

Birinci ihtimal için Cumhurbaşkanı Erdoğan, “YSK kararına tabii ki saygılı oluruz” dedi. 

Ancak ikinci ve üçüncü ihtimal CHP’ye neler yaptırır? 

YSK üyelerini Kızılay’da yüzünüze tükürürler diye tehdit eden CHP zihniyetinden endişelenmemek elde değil…