Fadime ÖZKAN

fozkan@star.com.tr

Muhalefet de medyası da panik halinde

Muhalefet medyası Murat Kurum'un adı açıklanır açıklanmaz büyük bir telaşa kapıldı. Ekranlarda görünenler, sosyal medyada varlık gösterenler, manşetler, müzmin muhalifler, muhalefet medyasına sonradan eklenenler...

Mayıs seçimlerinden bu yana darmadağınıklardı; aniden tek sesli oluverdiler.

Sekiz aydır sadece beslendikleri kaynağın / hizbin / partinin iddialarını ve kavgasını sürdürenler, aynı yerden işaret almış gibi aynı cümlelerle Murat Kurum'u "beğenmiyorlar".

Algı çalışmaları, lekeleme çabaları, şeytanlaştırma girişimleri ilk günden başladı ama buna sebep olan telaş ve korku gizlenemiyor.

Murat Kurum gençmiş ama gençliği İstanbul gibi zor bir şehirde dezavantaj olabilirmiş mesela.

Dinamik siyasetçi denmesine de gerek yokmuş. Halktan biri olması, halkın arasında olması, çok dua alması bir şey ifade etmezmiş.

Bakanlık tecrübesi çok da işine yaramayabilirmiş.

5 yıl "tam zamanlı" olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yapması, bakanlığı döneminde yaşanan sel, yangın, deprem felaketlerinde hızlı hareket etmesi, mağduriyetleri gidermesi, aylarca afet bölgesinde kalması, kalıcı konutların hızlıca tamamlanıp hak sahiplerine verilmesini sağlaması onun icracı bakan olmasının doğal sonucuymuş. Murat Kurum'un şahsi başarısı becerisi değilmiş.

Sabah akşam eleştirdikleri TOKİ binalarının depremden sapasağlam çıkmış olması, Murat Kurum'un TOKİ tecrübesi olması hiçbir şeyi değiştirmezmiş ayrıca.

Bunun gibi bir sürü kıvranma cümlesi. Manşetler, köşe yazıları, yorumlar...

Yine de yöneltilen eleştiriler (!?) içinde en komiği Murat Kurum'un inşaat mühendisi olması üzerine olanı: "Hem İstanbul betona boğuldu diye eleştiriyorlar, hem de yeni binalar yapacak birini aday gösterdiler."

Gülmeyin. Koronun ağzından çıkan cümle bu...

Destekledikleri aday müteahhit oysa!

Evet... "Mücahitler müteahhit oldu" diye dalga geçiyorlardı ama masayı kurduktan sonra gittiler babasının inşaat şirketinde rant geliri yüksek daireleri satmak dışında iş tecrübesi olmayan bir müteahhidi başkan seçtiler.

Hadi buradaki çelişki neyse de müteahhit başkanın son beş yıldır İstanbul'a çivi çakmadığını, İBB'nin kentsel dönüşüm bütçesini azaltıp reklam bütçesini 15 kat artırdığını gizlediklerini sanıyorlar tuhaf biçimde.

Müteahhit başkanın İBB'de geçirdiği 5 senenin en büyük handikapları olduğuna uyanmadılar bile daha. Şişşt...