Yalçın AKDOĞAN

yalcinakdogan@stargazete.com

Siyasi virüsler…

Koronavirüs, dünya gündemini esir aldı. Sadece elektron mikroskobuyla görülebilen bir virüs dünyayı derinden sarsıyor; küresel güçleri, büyük devletleri aciz bırakan bir güce dönüşüyor.

İnsanoğlu böyle zamanlarda acziyetini daha iyi anlıyor.

Bir anda bütün sistemi felç eden, dünyadaki bütün gidişatı, rutini, alışkanlıkları, hayatları değiştiren küçücük bir virüs…

Bu yüzden her şeyi ciddiye almak, küçüğüne büyüğüne, azına çoğuna bakmamak gerekiyor.

Siyasette de virüs etkisi yapan, sistemi felç etmeye, rutin akışı değiştirmeye çalışan müdahaleler olabildiğini görüyoruz.

Nasıl tıptaki virüs, yaşamak için başka bir hücrenin içine giren parazitse veya iletişim teknolojisinde bilgisayara yüklenen ve sistemi bozan yazılımsa, siyasette de partileri, politikaları, uygulamaları felç etmeye çalışan virüsler görülebiliyor.

Örneğin Kılıçdaroğlu’nun son zamanlarda Cumhurbaşkanımıza veya Hâkimler Savcılar Kuruluna yönelik hakaretleri sistemi işlemez kılmak için ortaya atılan bir politik virüstür.

Kılıçdaroğlu’nun TSK’da emir komuta zinciri kalmadığını söyleyerek komuta kademesini eleştirmesi, ordu içine atılmaya çalışılan bir virüstür.

CHP bu virüsleri devletin kurumlarına yaymaya çalışırken aslında kendisi de bu virüsleri başka yerlerden kapıyor. Bünyesi zayıf ve siyasi hastalıklara meyyal olunca enfekte olma hızı da artıyor.

FETÖ ve eski Türkiye’nin ulusalcı vesayet odakları CHP’ye bulaştırdıkları virüslerle yazılımı kontrol altına almaya çalışıyorlar. Kılıçdaroğlu’nun yaptığı, dışarıdan kaptığı virüsü devlete bulaştırma çabası…

Kılıçdaroğlu’nun hem virüsü gönüllü olarak kaptığı anlaşılıyor, hem de gönüllü olarak bulaştırmaya çalıştığı…

Devlet yıllardır illegal asalakları, kanun dışı parazitleri, FETÖ’cü-darbeci virüsleri bünyesinden temizlemeye çalışıyor.

AK Parti bu temizlik operasyonunu yaparken bugünkü CHP yönetimi ise devletin enfeksiyondan kurtulması yerine zayıf düşerek etkisizleşmesini arzuluyor.

Koronovirüs gibi politik virüsler de içeriden değil dışarıdan geliyor.

Harici yönlendirmeler, dış tahrikler, küresel teşvikler CHP’yi etkisi altına almış görünüyor.

Tüm bunlara karşı Türkiye Cumhuriyeti devleti her türlü virüsle etkili şekilde mücadele etmeyi sürdürecek ve bundan da başarıyla çıkacaktır.

Darbeyle yıkamadıkları demokratik sistemi, politik virüslerle yıkamazlar…