Mehmet YEŞİLKAYA

mehmetyesilkaya76@gmail.com

Sosyal medya… Gündem… Ve maskeler…

Artık sosyal medya ülkenin de gündemini belirliyor. Nasıl belirliyor söyleyeyim. Sosyal medyada bazen yapılan bir paylaşım, bazen paylaşılan bir görüntü o durumu ya da olayı bambaşka bir boyuta taşıyabiliyor.

Sosyal medyada binlerce kişinin tepki verdiği bir duruma televizyon ve haber sitelerinin duyarsız kalması hayatın olağan akışına artık ters. En son İstanbul Havalimanında yaşanan hakaret ve aşağılama olayı buna iyi bir örnek. Kısaca yaşananları hatırlatayım. Uçağı rötar yapan bir kadın öfke seli halinde diğer yolculara bilgi veren bir genç kıza hakaret edip aşağılıyor. Bu durum o kadar çok tepki aldı ki savcı kamu davası açtı, çalışan genç kızın şirketi müdahil oldu. Hava yolu şirketleri söz konusu kadının bir daha bilet alamayacağını açıkladı. Yani bir daha Türk şirketlerinin uçaklarına binemeyecek.

Özetle 40 saniyelik bir video bir anda Türkiye’nin en çok konuştuğu olaya dönüştü. Üstelik memleketin ağır bir seçim gündemi varken. İnsanın sınırlarını zorlayan bu olaya kayıtsız kalmadı kimse. Herkes sosyal medyadan tepkisini gösterdi. Sanatçılar mı dersiniz sinema oyuncuları mı dersiniz siyasetçi mi dersiniz. Herkes o kadına öfkesini kustu.

Bu duruma tepki gösterenler bu tip vakalarda farklı mı davranıyor? Lafı uzatmadan söyleyeyim. Böyle durumları kendi ‘ÇIKAR’ı için kullanmaya çalışan çok. Kendisinden farklı statüdeki insanlara sabır, anlayış ve tevazu göstermeyen bazı tipler bir bakıyorsunuz sosyal medyada yapmacık bir ‘duyarlılık’ sergiliyor. Sosyal medyadaki bu ikiyüzlülük gerçekten kelimenin tek anlamı ile mide bulandırıcı.

Sadece bu mu? Tabi ki hayır. Çevreci görünüp çevre adına kılını kıpırdatmayan sanatçı/oyuncudan geçilmiyor sosyal medyada. Özellikle bazıları bu tip değer veya kavramları MASKE olarak kullanıyor. Bunların içini boşaltıyor. Bazen bu durumları ifşa da oluyor. Olunca da çok saldırgan bir üslup takınıyorlar. Ne demiş Mevlana; “ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün”

TRT Akademi atölyesi

TRT akademi atölye çalışmaları kapsamında bu iki gündür memleketim Elazığ’dayım. Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileriyle bir araya geldik. Hem mesleki tecrübelerimizi paylaştık hem de pratik yapma fırsatımız oldu. Genç televizyoncu/gazeteci adaylarının heyecanına ortak olduk. TRT Eğitim Daire Başkanlığı’nın yürüttüğü bu projeyi ben çok önemsiyorum. Umarım, gazeteci adaylarına sahada pratik yapma şansı veren bu proje geliştirilerek devam ettirilir.