Prof. Dr. Erdem YEŞİLADA

eyesilada@yeditepe.edu.tr

‘Tarçın’ adet ağrısının hafifletilmesinde yararlı olabilir, ama...

Adet ağrısı bayanların belirli dönemlerde günlük aktivitelerini olumsuz etkileyen bir dönem. Şikayetlerin hafifletilmesi amacıyla kullanılan iltihap giderici-ağrı kesiciler ise önemli riskler taşıyor. Bu amaçla yararlanılan çeşitli bitkisel ürünler arasında yeni yürütülen bir araştırmada Seylan tarçını kabuğunun yararlı olup olamayacağı incelenmiş. Seylan tarçını mutfaklarımızın önemli lezzet elemanlarından biri olmasının ötesinde aynı zamanda sağlığımız için yararlı önemli etkilere de sahip. Bakterileri öldürücü, iltihap giderici, sindirimi kolaylaştırıcı, karın sancısını ve bağırsak spazmlarını giderici, bulantıyı önleyici, kan şekerini düşürücü gibi çeşitli biyolojik etkileri bilimsel araştırmalar ile de ortaya koyulmuş. 

İran’da yeni yapılan bir çalışmada bir lisenin yatakhanesinde kalan 80 öğrenci iki eşit gruba ayrılarak bir gruba günde 3 defa 1000 miligram Seylan tarçını kabuğu tozu, diğer gruba ise (plasebo) aynı miktarda nişasta verilmiş. Uygulama iki ardışık adet döneminin ilk üç gününde yapılmış. Sonuçlar her dönem sonunda hastaların yaptıkları memnuniyet skoru (0 ile 10 arasında puanlama) ile değerlendirilmiş. Yapılan değerlendirmede ağrı skorunun tarçın verilen grupta başlangıçta 5,7’den ilk adet döneminde 3,6’ya (yüzde 37), ikinci dönemde ise 3,2’ye (yüzde 44) indiği;plasebo grubunda ise 5,8’den ilk dönemde 5’e (yüzde 14) ve ikinci dönemde 4,9’a (yüzde 15) indiği gözlemlenmiş. Tarçın verilen grupta sağlanan etkinin istatiksel olarak da belirgin olduğu  tespit edilmiş.   

Şüphesiz Seylan tarçını kabuğunun bu şekilde kullanılması hem ucuz hem de güvenilir bir seçenek gibi görülebilir. Ancak daha önceki bir yazımda bahsettiğim gibi maalesef piyasada yaygın satılan tarçın kabuğunun ucuz alternatifleri bu konuda önemli bir risk oluşturuyor. Gerçek Seylan tarçını kabuğunun bir gramında 0,1 miligram kumarin varken, Çin tarçınında 3,8 miligram; Vietnam veya Endonezya tarçınında ise 6,8 miligram civarında kumarin tespit edilmiş. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından yapılan değerlendirmede 70 kiloluk bir birey için günlük en fazla alınabilecek kumarin miktarı 7 miligram olarak belirlenmiş. Kumarin fazla olursa kanama riski artacağından bu konuda son derece dikkatli olmalı.