Yakup KÖSE

ykose@star.com.tr

Terör devletine katılanların dönüşü olmamalı

Filistin halkının gururu Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirdiği "Aksa Tufanı" harekâtı sonrası Türkiye'den terör devleti İsrail'e gidenler var.

Hem Türkiye hem de İsrail vatandaşı olan bu kişiler İsrail adına terör faaliyetlerine katılıyorlar ve bazıları da bunu gizlemiyor; Sosyal medya hesaplarından İsrail adına tedhiş yaparken çekilmiş görüntülerini de paylaşıyorlar.

Türkiye'nin tabandan tavana İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği vahşete karşı tavrı belli: İsrail bir terör devletidir ve Gazze'de soykırım yapıyor.

Türkiye'nin bir bedahet halinde ortaya koyduğu mezkûr hükme, insanlık onurunu taşıyan dünyanın dört bir yanındaki her insan da katılıyor. Katılmakla kalmayıp bulundukları yerlerde meydanlara çıkıp İsrail'in bir terör unsuru olduğunu haykırıyorlar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan sokakta top oynayan çocuğa kadar İsrail'in bir terör devleti olduğuna hemfikir olunduğu Türkiye'de, İsrail saflarına katılanlara ne tür işlem yapılacak?

Türkiye'ye dönmek istediklerinde ülkeye sokulacaklar mı?

5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'na göre başka bir ülke için savaşmaya gidenler Türk vatandaşlığından çıkartılır. Kanunda açıkça yazılmış ama uygulayıcılar mevzunun üzerine ne kadar düşüyorlar orası biraz şüpheli!

Hodri Meydan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hasret Yıldırım, farz-ı kifaye babından hepimizin adına suç duyurusunda bulundu. Gazze'de katliam yapan İsrail ordusuna katıldıklarını beyan eden Mine Gümüşkaya ve Umay Akçay'ın soruşturulmasını isteyen Hasret Yıldırım'ın dilekçesine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verip işleme koymadı.

Savcılığın kararını beraber okuyalım: "Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturma yapılmak üzere müracaatta bulunan Hasret Yıldırım'ın Mine Gümüşkaya ve Umay Akçay isimli şahısların İsrail Devleti'nin ordusuna katılarak soykırım ve insanlığa karşı suç işlendiğini, Filistin toprakları üzerinde işgal yaptığını soruşturma açılmasını istediği, ihbarda bulunan şahsın kimliği belirsiz şüpheli olarak iki isim belirttiği, kişilerin sırf İsrail Ordusuna katılmasıyla söz konusu suçları işlemiş olamayacağından; CMK'nun 158/6.maddesi uyarınca ihbar edenin şikayetiyle ilgili SORUŞTURMA YAPILMASINA YER OLMADIĞINA, kararın bir örneğinin İHBAR EDENE TEBLİĞİNE, karara 15 (on beş) gün içerisinde, Cumhuriyet Başsavcılığımız aracı kılınarak veya doğrudan İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne itirazı mümkün olmak üzere karar verildi."

Türkiye'den birileri kalkıp terör devleti İsrail'in ordusuna katılması mezkûr savcı için yeterli değilmiş!

Malum kararı veren savcı, İsrail'e savaşmaya giden bu kişilerin yarın bir gün Türkiye dönüp İsrail adına terör faaliyetlerinde bulunmayacağının garantisini verebilir mi? Bu kişilere nasıl kefil olabilir?

Kararın duyurulmasının ardından kamuoyunda oluşan tepkiler sonrası dilekçenin tekrar ele alınacağı açıklandı. Türkiye'den terör devleti İsrail'e katılanlar hakkında işlem başlatılması için bir vatandaşın dilekçe vermesi şart mıydı? Devletin gerekli organları hâdiseleri sadece seyrediyor mu? Bu da ayrı bir mevzu!..

7 Ekim'den sonra Türkiye'den İsrail'e koşa koşa gidenlerin dönüş biletleri bizzat devlet tarafından yakılmalı. Aramızda İsrailli teröristler istemiyoruz!