Ardan ZENTÜRK

azenturk@stargazete.com

Trump cesaret edemedi… Putin de örnek almalı, uyarıdır…

“Bakmayın, Trump’ın S-400’lere dönük “serin” duruşuna, Türkiye’ye dönük ilk ekonomik saldırı eylül ayında gelecek, sokakları da hareketlendirmeyi hedefleyen ekonomik çalkantının ilk sonuçlarından sonra, asıl taarruzla 2020 Ocak ayında karşılaşacağız.

“Erdoğan’ı yok etmek” stratejisi, Trump’ın başkanlık seçimi kampanyasının merkezinde yer alacak…

Evanjelik-siyonist kitle ile İslamofobik tüm seçmenleri arkasında toplamanın en kestirme yolu, Erdoğan’ı ve haliyle Türkiye’yi tam anlamıyla hedefe oturtmaktır.” 

(STAR, Amerikan emperyalizmini kovmadan FETÖ’yü bitiremezsiniz, 18 Temmuz 2019 (1))

Trump, kestirmeden düşünen, elindeki gücü de günü geldiğinde pervasız kullanan karaktere sahip. 2020 Başkanlık Seçimi kampanyasına, arkasındaki fanatik evanjelik, ırkçı ve Siyonist seçmeni derleyip toparlamak için bir “Müslüman ülkeyi hedef alarak” başlayacağı çok önceden belliydi…

Yazı, sürecin Türkiye’ye dönük yüzünü göstermesi açısından belgedir, çünkü Trump yanıltmadı ve Ocak 2020’ye bir Müslüman ülke çatışmasıyla başladı.

Kurmaylarının hedefe oturttuğu 3 Müslüman nüfuslu ülke vardı:Doğal düşman İran ile siyonist lobi tarafından hedefe oturtulan Türkiye ve Pakistan…

Türkiye, bağımsızlıkçı politikası, bünyesindenemperyalist-siyonist işbirlikçisi FETÖ’yü temizledikçe İsrail’in bölge politikalarını darbeleyen tutumu, Pakistan ise “Müslüman atom bombası” sahibi olması nedeniyle listedeydi.

Pakistan Başbakanı İmran Han, beklenmedik diplomatik performans ile ülkesini, Suudi Arabistan-ABD ittifakının hattında tuttu, aynı zamanda Tahran’la sıcak ilişki kurarak İran-Suudi sorunlarında “potansiyel arabulucu” kimliği kazandı.

Erdoğan’ın işi bu kadar kolay değildi: S-400 intikalini hızlandırdı!

ABD ve İsrail’in S-400 alımı konusunda kopardıkları gürültünün nedeni bellidir: 1- Sistemin intikali, İsrail’in F-35 filosuyla bölgede sağladığı hava üstünlüğünü en azından Türkiye açısından yıkıyor, 2- Türkiye’nin hava savunmasını en üst seviyeye çekerek Doğu Akdeniz-İran hattında hareket kabiliyetini artırıyor.

TÜRKİYE: MALİYETİ YÜKSEK DÜŞMAN...

Erdoğan liderliğindeki Türk devlet aklının özellikle 2016-2019 hattında sergilediği tutumun ana zemini, dünyaya, Türkiye’nin maliyeti tahminlerin çok üstünde bir düşman olduğunu sergilemek ve muhataplarla kazan-kazan ilkesiyle barışçı zemini yakalamaktı.

Rusya bunu erken, Amerika biraz geç gördü.

Önce, 1990’lı yılların liderlerinin ortak hatası olarak ortaya çıkan, “Amerika ile iyi ilişki için Fetullah’ı sağımda solumda tutayım” düşüncesi yıkıldı, FETÖ temizlenirken Erdoğan-Trump ikili ilişkisinin “akılcı” buluşmalarını izledik, devamında Amerikan devlet aklı, “KUVVAYI MİLLİYE RUHUNUN” bölgede yeni bir denge unsuru olabileceğini fark etti.

Kuvvayı Milliye, evet, Amerikan emperyalizmine ve İsrail siyonizmine karşı duruştur ama Rusya veya Çin’e kölelik, Avrupa’nın uydusu olmak da değildir.

Tam bağımsız Türkiye, dünyanın bu hayli riskli bölgesinde herkesin konuşabileceği ve birlikte çalışabileceği bir ülkedir.

“Bağımsızlıkçı inisyatifiyle kendi rotasında yürüyen” Türkiye ile bir yol ağzında buluşup yol arkadaşlığını geliştirdiğiniz zaman, “biat etmiş/kontrol altındaki” Türkiye’den çok daha verimli sonuç alınacağını herkes gördü.

Macron veya Merkel gibi homurdananlar olabilir ama “anglo-sakson aklının” bunu çok iyi fark ettiğini, artık anlıyoruz.

PUTİN'E ÖNEMLİ BİR UYARI...

TürkAkımı açılışı için İstanbul’a gelirken Şam’a uğraması, İdlib’de devam eden Müslüman katliamına açık desteği, Antakya Patriği ile Şam’daki Katedral’de verilen fotoğraf, Türkiye Libya’daki meşru yönetim için askeri risk alırken, Bingazi’ye, hem de Suriye’den Rus paralı asker göndermeler, falan…

Putin’e hiç tavsiye etmem…

NATO’nun 70 yıllık kontrol mekanizmalarını, Amerikan emperyalizminin biat alışkanlarını yırtıp atmış Türkiye’nin bir nükleer santral veya S-400 ile kontrol edilebileceğine inanmak ancak hayalperestlerin işi olabilir, geçiniz…

Kuvvayı Milliye ruhunun 15 Temmuz 2016 itibariyle yeniden yükseldiği Türkiye’ye karşı herkes haddini bilecek…

Putin bir nev’i Lenin, Trump ikinci bir Franklin D.Roosevelt olacak, devran döner böyle olunur…

(1)     https://www.star.com.tr/yazar/amerikan-emperyalizmini-kovmadan-fetoyu-bitiremezsiniz-yazi-1467885/