Yakup KÖSE

ykose@star.com.tr

Vebal

- Yakup KÖSE tüm yazıları

İnternetle birlikte, şeytanın aklına gelmeyecek her türlü melanete maruz kalıyoruz. Engellemek kolay değil. Girdiğimiz sayfalarda gerek reklam gerekse tavsiye olarak karşımıza çıkıyorlar. Hele sosyal medya denilen gayya kuyusunda, şeytanı tövbekâr kılacak şenaat üzerimize boca ediliyor. Fert fert insanları kontrol altına almak imkânsız.

İnsanları kontrol altına alma beyhude çabası yerine, maddi istikbali değil manevi istikbali hedefleyen ahlak temelli bir eğitim sistemi tek çözümdür. Tabii ki bu uzun vadeli bir mevzu. Bu yolda istikamet sahibi ve dirayetli olmak gerekiyor.

Evet, interneti denetlemek zor. Karşımızda kurumsal yapılar yerine şahıslar var. Peki ya televizyonlar?

İnternetteki melanetlerin birçoğu olduğu gibi televizyonlarda da yayınlanıyor. Hem de öğlen kuşağı denilen zamanda. Cinayet, tecavüz, aldatma vb. melanetler normal bir şeymiş gibi, bizzat failleri tarafından anlatılmasına izin veriliyor.

İnternette fertler meşreplerine göre davranabiliyor ama kurumsal olan televizyon kanallarının sorumlu davranmaları gerekmez mi? İnsanların zaaflarına nokta atışı yaparak çok izlenmek ve reklam gelirini arttırmak bu tür yayınların bahanesi olamaz ve meşru da kılmaz.

Ahlaki zafiyeti olan şahısları sürekli gündemde tutmak, göstermek, konuşturmak işledikleri şenaatleri çoğaltmaya sebeptir. Şuurlara alternatif vermek veya halk dilliyle dersek akla karpuz kabuğu düşürmektir.

Şenaatin yaymak şenaati işlemekle aynıdır.

İyiyi, güzeli ve doğruyu konuşmak ve toplumda yaymak varken kötüyü konuşmanın ve yaymanın gereği var mıdır?

"Halkın talebi böyle" yalanı yıllardır ağızlarda çiğnenir. Oysaki medya dünyasında az da olsa yer alanlar bilir ki, toplumda talebi medya oluşturur. "Halk bunu istiyor" sözü büyük bir palavradır. Halk istemez, halka medya yoluyla istetilir.

Hangi televizyon kanalının kapısına halk dayanıp "Bize tecavüz, cinayet, aldatma programları yapın" demiştir?

Bir yandan toplumda artan şiddet, boşanma, dolandırıcılık gibi suçlardan şikâyet ederken diğer yandan bu suçların faillerine mikrofon olmak, hatta televizyona çıkartıp adeta menajerlik yapmak hangi yayın politikasının tezahürüdür?

"İstemeyen kanal değiştirsin" demekle kimse vebalden kurtulamaz.

Reyting ve para uğruna bir toplumun çökertilirken yetkililer de bizler gibi seyrediyor; eyvahlar olsun!..