25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Bir kaynakça olarak Açık Görüş

Makalelerini Açık Görüş’te okurla buluşturan pek çok isim bu çalışmalarını kitaplaştırmaya başladı. Artık kütüphanelerimizde ciddi bir yekûn tutmaya başlayan kitapların yazarları arasında Hüsamettin Arslan, Ercan Yıldırım, Necdet Subaşı, Özkan Gözel, Mustafa Öztürk, Celal Fedai gibi birbirinden değerli isimler var. 

GÜLCAN TEZCAN 8 Aralık 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Bir kaynakça olarak Açık Görüş

Star Gazetesi’nin pazar günleri 12 yıldır aralıksız olarak yayınladığı düşünce eki Açık Görüş, Türk basınında benzerine az rastlanır bir entelektüel zemin. Halime Kökçe’nin yönetiminde yayına başlayan ve üç yıldır da Hale Kaplan Öz’ün yayına hazırladığı Açık Görüş, felsefe, sosyoloji, toplum-bilim ve güncel siyaset gibi konularda zengin bir perspektiften konuşmaya, tartışmaya imkan veriyor. Ülkemizin önde gelen akademisyen, yazar ve düşünce insanlarının kaleme aldığı makalelerin yer bulduğu ek, akademik camiada büyük ilgiyle takip ediliyor. Makalelerini Açık Görüş’te okurla buluşturan pek çok isim bir süre sonra bu çalışmalarını kitaplaştırmaya başladı. Artık kütüphanelerimizde ciddi bir yekûn tutmaya başlayan kitapların yazarları arasında Hüsamettin Arslan, Ercan Yıldırım, Necdet Subaşı, Özkan Gözel, Mustafa Öztürk gibi birbirinden değerli isimler var. Celal Fedai’nin yakın zamanda yayınlanacak kitabı Gidişi Ağu Gelişi Tiryaki de Açık Görüş külliyatının en taze mahsülü. Biz de bu zengin birikimin entelektüel kamu için ne ifade ettiğini Açık Görüş yazarlarına sorduk. 

ERCAN YILDIRIM

Sağlam bir zemin 

Fikir hayatı ağırlıklı olarak dergilerde ve kitaplarda gelişir. Sosyal medya, kültür endüstrisi düşünceyi, matbuatı iyiden iyiye güçten düşürdü. Bu furyadan gazetelerde nasibini aldı. Bu ortamda Açık Görüş aktüel olanın fikri arka planını içeren yazılara yer vererek düşüncenin aktığı kanallardan biri haline geldi. Geniş perspektifli bakış açısı, siyasal alana düşünce ekseninde yaklaşması Açık Görüş’ün sağlam bir zemin inşa ettiğini gösteriyor. Aslolan kitaptır. Kitaplaşmaya değer görülen yazılar aynı zamanda kalıcı, nitelikli içerikler ihtiva ediyor demektir. Açık Görüş kitaplığı inanıyorum ki Türkiye’nin birikimine bariz katkı sağlayacak. Neoliberal İslamcılık, Cendere ve en son yayımlanan Türkiye’nin Yeni Kültürü kitaplarımda Açık Görüş’ten yazılar var.   

CELAL FEDAİ

Fikir irtifa ister

Fikir dergileri iyice azaldı. Çıkanların periyotları uzun. Yaşanan zamana anlık fikri müdahaleleri olamıyor. Oysa bu mühim. Açık Görüş, aktüel olanın mahiyetine açıklık getirmeye, köklerini gösterip tartışmaya imkan veriyor. Pruva Yayınları GYY’si Abdurrahim Karadeniz Bey, düzyazılarımdan özellikle Açık Görüş’te çıkmış olanları yayımlamak istediğini bildirdiğinde sevindim. Bu, yazıların yaşanan zamana bir açıklık kazandırdığının fark edilmesi anlamına geliyor. Açık Görüş’ün pek çok yazarı için geçerli bir durum bu. Umarım diğer gazeteler de bu irtifada bir fikri zemin oluştururlar da aramızda bir fikir teatisi, yarışı gerçekleşir.  

HALİME KÖKÇE - HALE KAPLAN ÖZ

Adeta bir düşünce okulu 

Açık Görüş 2007 Eylül ayında yayına başladı. Geçen zaman zarfında Türkiye’nin siyasi ve sosyolojik tüm olaylarında gazete haberlerini aşan, derinlemesine bir içerik ve analiz ortaya koydu. Haliyle yazarlarımızın Açık Görüş’teki yazıları akademik nitelikli makaleler olarak ortaya çıktı. Bu yüzden Açık Görüş haftalık bir fikir eki olmanın ötesinde bir düşünce okulu ve adeta yayınevi işlevi gördü. Gönül ister ki Açık Görüş birikiminin tamamı bir seri kitap halinde okura ulaşabilsin. En azından şu kadarı söyleyebiliriz: Bugünden geriye dönük 2012’ye kadarki online arşivimiz, Açık Görüş okurlarının dönüp bakabileceği bir kaynak olarak mevcut. Bu 12 yılın Türkiye için milat mesabesinde olduğu düşünüldüğünde, Açık Görüş’ün yüklendiği misyon daha iyi anlaşılabilecektir. 

NECDET SUBAŞI

Düşünce adamlarını keşfediyorum 

Benim için Açık Görüş düşüncelerimi her zaman en iyi şekilde ifade edebileceğim mecraların başında yer aldı. Bir yandan kendim için sıkı bir zihin açıklığına fırsat veren bir kanal bir yandan da etrafımda farketmemi gerektiren düşünce adamlarını keşfetmek için iyi bir platform oldu. Açık Görüş çıkmaya başladığından itibaren hep yazdım. Türkiye’nin beni fazlasıyla ilgilendiren muhataralı süreçlerinde kendi fikirlerimi paylaşmak için ulaştığım etkili kanallar arasında müstesna yerini hep korudu. Burada yazdıklarımı daha sonra “Sosyoloji Günlükleri” adını verdiğim bir kitapta topladım. Abartısız söylemek gerekir, Açık Görüş tam da adına uyar bir şekilde açıklığı ilke edinen bir girişim ve bu haliyle o görüşlerin içeride bir yerlerde tutulmayıp daha geniş bir kitlenin ilgisine ulaşmasını öncelemekle önemli bir kamu görevini de üstlenmiş oluyor. Halime hanımın emeği, yaratıcı muhayyilesi takdire şayan. Devam etsin, daha çok ses versin, daha çok duyanı, daha çok kulak vereni olsun dilerim.