20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Geçmişe zamansız dokunuşlar: Omar Baban

“Benim için tasarım; merkezinde insan olan ve insanın yaşam alanına ait bütün dokuları, imajları, objeleri ve eşyaları kişiselleştirip kendine münhasır bir hale getirebilmesine yardımcı olan estetik ve rasyonel bir sanatı ifade ediyor.”  

ALİ DEMİRTAŞ9 Mart 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Geçmişe zamansız dokunuşlar: Omar Baban

Omar Baban, geçmişle bugünü yanyana getirerek, modern dokunuşlara sahip geleneksel detayları ev dekorasyonuna yansıtıyor. Baban bu kapsamda, zamansız ürünlerden oluşan koleksiyonlarıyla; seramik kaseler, tabaklar, yastıklar, battaniyeler, abajurlar, tepsiler ve sehpalar yapıyor. Etnik ve geleneksel unsurları şimdiki zamana taşıyan Omar Baban’ın en büyük ilham kaynağı ise sanat. Tasarımı hayatının vazgeçilmez bir parçası haline getiren Baban, “İşinizde mutlu olduktan sonra başarının beraberinde gelmemesi imkansız.” diyor. 

Uzun yıllar bambaşka bir sektörde çalışan Baban, Birleşmiş Milletler Kalkınma Örgütü, Avrupa Birliği ve Sivil Toplum Örgütleri gibi kuruluşların Kırsal Kalkınma Projelerinde İş Geliştirme Danışmanı olarak görev yaptı. Sonrasında tasarım alanına yönelen Omar Baban 2016 yılında geleneksel unsurların gözardı edilmediği, çağdaş tasarımlardan oluşan bir koleksiyonla ‘Omar Baban Design’ projesini hayata geçirdi. 

KALKINMA PROJELERİNDEN TASARIMA

Baban bu süreci şöyle anlatıyor: “Önceki mesleğimi daha çok misyon için yapıyordum. İnsanların hayatına katkıda bulunmak beni tatmin ediyordu. Bunu hissetmek pahabiçilmez bir durumdu. Şu an ise kendi misyonumu gerçekleştiriyorum. Ailemin ve çevremin desteğiyle bu sektöre giriştim. Deneme ürünler yaptım ve çok beğenildi. Ben de devam etme kararı aldım. Yıllar boyunca bir sürü ülkeye seyahat ettim. Zaten dekorasyona çok meraklıydım. Kendi evimde ya da ailemin evinde bu görülebiliyordu. Annemin de antika koleksiyonu vardı. 2016’da bu markayı kurdum ve güzel bir şekilde devam ediyor.” Baban, tarihe olan merakı, dünyanın birçok ülkesine yaptığı seyahatler ve bu yabancı ülkelerde edindiği zevkler sayesinde farklı kültürleri harmanlama becerisi kazanmış. Özellikle Orta Doğu’dan aldığı ilhamla etnik, oryantalist bir tasarım dili yakalayan Omar Baban için yaptığı tasarımlar, desenler, renkler, el işçiliği ve kalite ile birlikte zamansız tasarımlar haline dönüşmüş. Ürünlerini hem Instagram hesabı @omarbabandesign hem de internet sitesi www.omarbaban.com üzerinden satışa sunan Baban, ayrıca dekorasyon danışmanlığı veriyor, dekorlar yapıyor. Bu dekorları hem kendi ürünleriyle hem de hazır markalarla harmanlıyor. Ama  çizdiği çerçeve daima sabit. 

İşlerinizde çıkış noktası neydi? 

On binlerce yıl geçmişe gitmeyip belleğimde yer etmiş ve potansiyeli yüksek dokuları kendi yaşam alanımda kullanmaya başladım. Stilimin çevremdekiler tarafından beğeni, takdir ve talep görmesi tasarımlarımın çıkış noktasıydı.ENERJİSİNİ 

KAYBETMİŞ ÜRÜNLER MOTİVE EDİLMELİ 

Geçmiş ile şimdiyi birleştirerek zamansız ürünler meydana getiriyorsunuz. Bu noktada geçmiş ve gelecekten nasıl ilham alıyorsunuz? 

Dünyamızı bir bütünlük içinde algılayabilmek çok önemli. Hafızam bu anlamda benim için sadece bir ayak izi değil, geçmişle geleceği birbirine bağlayan ve gelecek için ferah bir alan oluşturan yegane unsur. Geçmişte doğmuş ve kendini bu çağa kadar getirmeyi başarabilmiş olan veya enerjisini kaybetmiş ancak eğer motive edilirse ve doğru anlatılırsa yine eski değerini bilenler ile karşılaşmayı bekleyen ürünlerin hikayeleri tasarımlarımda ilham kaynağım. 

Yaptıklarınızı beğenip size özel siparişlerle gelen oluyor mu? 

Sipariş üzerine çalışmak eğer tasarladığım bir ürünün farklı desenleri, renkleri, adetleri yönündeyse elbetteki çalışıyorum. Ancak birinin ‘Benim aklımda şöyle bir şey var, bunu yapabilir misin?’ şeklinde siparişini almıyorum. Her tasarımım mutlaka benim belleğimde demlenerek ortaya çıkmalı ki benim ruhumdan çalışmalar olabilsin ve gittikleri yerlerde beni temsil edebilsinler.   

ESKİNİN KALIPLI DURUŞU ŞİMDİYLE ZAMANSIZLAŞIYOR

Tasarımlarınızda eskinin kimliğine belki de yeni anlamlar yükleyerek, şimdiki zamanda genç bir şekilde günümüze taşıyorsunuz. Bunu nasıl yapıyorsunuz, kaygınız nedir? 

Etnik ve geleneksel olanı modern dünya ile uyumlu veya uyumsuz hale getirmeye çalışarak bir kontrast yakalıyorum. Değişim hayatın her alanında var. Teknoloji kendisini nasıl güncelleyip hayatta kalıyorsa bizler de içinde yaşadığımız çağı yakalamaya çalışırken kişisel beğenilerimizi uygulayarak kendimizi güncelliyoruz. 

Eski ve yeniyi bir arada kullanmak o dokuları buluşturmak bana heyecan veriyor. Eski bir siniyi altında modern bir ayak ile orta sehpa formunda kullanabiliyorum. Ya da modern bir yatağı arkasında cam altı işçiliği uygulanmış bir yatak başı ve üzerinde 85 yıllık bir yatak örtüsüyle bir arada düşünebiliyorum. Eskinin el işçiliğinden, detaylarından ve kalitesinden gelen kalıplı duruşu yeninin canlılığı ve o çağa ait olmasıyla ortaya çıkan tasarım yeni bir kimlik kazanıp kendini ruhu olan ve zamansız bir ürün haline getiriyor. 

GEÇMİŞLE ETKİLEŞİM KENDİMİZİ İYİ HİSSETTİRİYOR

“Eski, geçmiş” neden hayatımızdan çıkmıyor ve bu kadar değerli? 

Hafıza, anılar, eşyalar, kokular, dokular, tatlar... Duyularımız ile algılayabildiğimiz ve belleğimizde yer etmiş her şey çok kıymetli. Hele ki internet çağında doğmamış, hayatı deneyimleyerek öğrenmiş kuşaklar için eski çok daha değerli. Eşyalar ve objeler bizlerle birlikte yaşıyor, yaşlanıyor hatta bizden sonra hayatlarına devam edip gelecek kuşaklar ile buluşuyorlar. Hafızamızdaki imajları tetikleyen ve bizi o ana, o yere, o yaşa ışınlayabilen her eşya ile bir etkileşim yakaladığımıza inanıyorum. Bu etkileşim bize kendimizi iyi hissettiriyor ve bizi geçmişle buluşturup yine o anlarda keyifle dolaştırabiliyorsa bu hissi sürekli yaşamak istiyoruz. Tüketim toplumunda hızlı teknolojiyle birlikte prematüre bir sürü ürün ortaya çıkıyor ve daha yaşam sürelerinin yarısına gelmeden başka ürünlere yer açarak hafızalardan ve yaşam alanlarımızdan silinip gidiyorlar. Eskiler öyle değil, onlar el emeği, onların kendine ait bir ruhu bir dokusu ve kendini ifade etme şekilleri var. 

KLASİK GİYİME ETNİK DOKUNUŞLAR 

Ev dekorasyonundaki tarzınızı giyim üzerine de yansıtmayı düşünüyor musunuz? 

Evet bu yönde çok fazla talep geldi. Ben de bir deneme koleksiyonu yapmaya karar verdim. Giyim tekstili üzerine de çalışmalarım olacak. Şu an çizimler üzerinde çalışıyorum. Tipik gömlek, kravat, pantolon stili olmayacak. İçinde mutlaka etnik dokunuşlar barındıracak. Ev tekstilinde kullandığım kumaş ve malzemeleri yine giyimde de göreceğiz. Bu markanın çıkış noktası geleneksel ve etnikle modernleşme hareketi. Bunun devamı giyimde de görülebilecek. Çalışmalarım günlük hayatta da tercih edilecek yönde, hem erkek hem kadınlara hitap edecek tarzda olacak.  

Özgün tasarımcı Omar Baban (sağda) Ali Demirtaş’ın sorularını yanıtladı.