20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Kabul edelim: Yaşlanıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘üç çocuk’ konusundaki tavsiyeleri bağzı çevrelerce ısrarla ‘özel hayata müdahale’ şeklinde algılandı. Oysa Başkan Erdoğan, nüfusumuzun hızla yaşlanmakta olduğundan hareketle bu çağrıda bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde yapılan Yaşlılık Şurası da yaşlanmakta olduğumuz gerçeğini doğrularken yakın gelecekte artacak yaşlı nüfusla birlikte ortaya çıkacak sorunlar ve çözüm yollarını tartışmaya açtı. 

İPEK TANIR 23 Şubat 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Kabul edelim: Yaşlanıyoruz

Geçen yıl dünya nüfusunun yüzde 8,9’unu yaşlılar oluşturdu. En yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ilk üç ülke, yüzde 32,2 ile Monako, yüzde 27,9 ile Japonya ve yüzde 22,1 ile Almanya oldu. Türkiye bu sıralamada 167 ülke arasında 66. sırada yer aldı. 1990’lı yıllarda yüzde 4 olan Türkiye’nin yaşlı nüfus oranı son TÜİK verilerine göre yüzde 9’a dayandı. Mevcut gidişatta Türkiye 22 yıl sonra ‘çok yaşlı nüfusa sahip ülkeler’ sınıfına girecek. Ülkemizde son 5 yılda 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus yüzde 17 artarak, 6 milyon 895 bin 385 kişi oldu. 

Rakamlarla bugün net biçimde ortaya konulan bu gerçekle birlikte artan ‘yetişkin’ ve ‘yaşlı nüfus’ tablosunun toplum hayatını nasıl etkileyeceği ve dönüştüreceği meselesi de gündeme geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla önceki gün Beştepe Millet ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Birinci Yaşlılık Şurası’nda yaşlı nüfusun beklenti ve ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağına ilişkin başlıklar konuşuldu. 

Şura’nın açılışında köklerin en güçlü göstergesinin yaşlılarla, ak saçlılarla kurulan ilişki biçimi olduğunu ifade eden Başkan Erdoğan, “Huzurevi tabelalarının arttığı değil, kuşakların aynı çatı altında yaşadığı veya ilişkilerin kesintisiz sürdüğü bir Türkiye istiyoruz.” dedi. Erdoğan, annesini, babasını, huzurevine bırakan evlatlar değil, onlarla beraber yaşayan evlatlar istediklerini vurgulayarak, tarihte ve kültürde var olan toplumsal yapıyı korumak ve ihya etmek için çalışmayı sürdüreceklerini söyledi. Bu sözler aslında Türkiye’nin ‘yaşlılık’ konusundaki politikasının da temelini oluşturuyor. 

DÜNYA ‘YAŞLILARIN’ KIYMETİNİ BİLİYOR 

Şura’ya yurtdışından katılan pek çok temsilci de yakın gelecekte yaşlılarla birlikte ve onların tecrübelerinden en üst düzeyde istifade edilebilecek bir toplumsal yapı anlayışını öngörüyor. 

Şura’nın Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un başkanlığındaki “Dünya’da Yaşlı Dostu Politikalar” başlıklı oturumunda konuşan Katar İdari, Gelişim, Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Yousuf Bin Mohammed Al Othman Fakroo yaşlılara bakmanın sosyal olduğu kadar dini bir görev olduğunu hatırlattı. Ülkesinde yaşlıların haklarının anayasa ile koruma altına alındığını kayden Katarlı Bakan, yaşlıların onurlu ve bağımsız yaşaması için sosyal koruma stratejisi geliştirdiklerini söyledi. Kuzey Makedonya Cumhuriyeti Çalışma Ve Sosyal Politika Bakanı Mila Carovska da ülkesinde yaşlıların üretici olabileceği ve ülke ekonomisine katılacakları, etkin olabilecekleri bir ortam oluşturulduğunu belirtti. Carocska yaşlılar için bir akademi kurduklarını ve yaşlıların orada hem kendilerini geliştirme hem  birbirleriyle deneyimlerini paylaşabildiklerini de kaydetti.  

Türkmenistan Çalışma ve Nüfusun Sosyal Korunması Bakanı Muhammetseyit Sylapov ise “Yaşlı insanların yaşam deneyimleri ve mesleki yetenekleriyle bilgi ve becerilerinin genç kuşak ve toplumun ekonomik sosyal alanlarında değerli bir kaynak olarak kullanılması gerektiğinin farkındayız . Nesiller arasındaki dayanışmanın gelişiminden yanayız.” ifadelerini kullandı. I. Yaşlılık Şurası kapsamında; “Aktif Yaşlanma”, “Bakım Ekonomisi”, “Yaşlı Bakım Hizmetleri ve Yaşam Kalitesi”, “Yaşlı Dostu Kentler ve Yerel Yönetimler”, “Yaşlı Hakları” ile “Yaşlılık Ekonomisi” olmak üzere altı temel başlıkta belirlenen komisyonlarda çalışmalar yürütüldü. Peki an itibariyle Türkiye’nin yaşlı nüfusu ne durumda? ‘Genç ülke’ den nereye evriliyoruz? İşte rakamlara göre yaşlılarımızın hâl ve ahvâli... 

KADINLAR DAHA ÇABUK ÇÖKÜYOR 

TÜİK verilerine göre 2013 yılında 5 milyon 891 bin 694 kişi olan yaşlı nüfus, son 5 yılda yüzde 17 artış göstererek geçen yıl 6 milyon 895 bin 385 kişi oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2013 yılında yüzde 7,7 iken, geçen yıl yüzde 8,5’e yükseldi. Yaşlı nüfusun yüzde 44’ünü erkek, yüzde 56’sını kadın nüfus oluşturdu. Nüfus projeksiyonlarına göre, yaşlı nüfus oranının 2023 yılında yüzde 10,2, 2030 yılında yüzde 12,9, 2040 yılında yüzde 16,3, 2060 yılında yüzde 22,6 ve 2080 yılında yüzde 25,6 olacağı tahmin ediliyor. Yaşlı nüfus yaş grubuna göre incelendiğinde, 2013 yılında yaşlı nüfusun yüzde 60,3’ü 65-74, yüzde 32,2’si 75-84 ve yüzde 7,5’i 85 ve daha yukarı yaş grubunda iken, geçen yıl yüzde 61,6’sının 65-74, yüzde 29,7’sinin 75-84 ve yüzde 8,6’sının 85 ve daha yukarı yaş grubunda yer aldığı görülüyor. 

ORTA YAŞLILAR YÜKSELİŞTE 

Nüfusun yaşlanmasıyla ilgili bilgi veren göstergelerden ortanca yaş, 2013 yılında 30,4 iken geçen yıl 31,7 oldu. Ortanca yaş 2017 yılında erkeklerde 31,1, kadınlarda 32,4 olarak gerçekleşti. Nüfus projeksiyonlarında, ortanca yaşın 2023 yılında 33,5, 2030 yılında 35,6, 2040 yılında 38,5, 2060 yılında 42,3 ve 2080 yılında 45 olacağı öngörüldü. 

“Hayat Tabloları 2014-2016” sonuçlarına göre, beklenen yaşam süresi Türkiye geneli için 78 yıl, erkekler için 75,3 yıl ve kadınlar için 80,7 yıl olarak belirlendi. Genel olarak kadınların erkeklerden daha uzun yaşadığı görülürken, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,4 yıl oldu. Türkiye’de 65 yaşına ulaşan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 17,8 yıl. Erkekler için bu sürenin 16,1 yıl, kadınlar için 19,3 yıl olduğu gözlendi. Yani 65 yaşına ulaşan kadınların erkeklerden ortalama 3,2 yıl daha fazla yaşayacağı tahmin edildi. Beklenen yaşam süresi 75 yaşında 10,8 yıl iken 85 yaşında 6 yıl olarak tespit edildi. 

ALZHEİMER’DEN ÖLENLER ARTTI 

Ölüm istatistiklerine göre, 2016’da ölen yaşlıların yüzde 45,6’sı dolaşım sistemi hastalıkları nedeniyle vefat etti. Bu hastalığı yüzde 16,3 ile iyi huylu ve kötü huylu tümörler, yüzde 13,9 ile solunum sistemi hastalıkları takip etti.  

Alzheimer’den hayatını kaybeden yaşlıların sayısı 2012’de 7 bin 524 iken, 2016’da 12 bin 900’e yükseldi. Alzheimer nedeniyle ölenlerin oranı 2012’de yüzde 3,4 iken, 2016’da yüzde 4,5’e çıktı. Alzheimer nedeniyle yaşamını yitiren yaşlıların oranı 2016 yılında erkeklerde yüzde 3,5’e, kadınlarda ise yüzde 5,4’e yükseldi. 

EN YAŞLILAR SİNOP’TA  

Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il, geçen yıl yüzde 18,2 ile Sinop oldu. Bu ili yüzde 16,8 ile Kastamonu, yüzde 15,4 ile Artvin ve Çankırı izledi. Yaşlı nüfus oranının en düşük olduğu il ise yüzde 3,2 ile Şırnak olarak belirlendi. Bu ili yüzde 3,3 ile Hakkari ve yüzde 3,7 ile Van izledi. 

DEDELER SANAL ALEMİ SEVDİ  

İnternet kullanan yaşlıların oranı 2,7 kat arttı. Hane halkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre, internet kullanan 65-74 yaş grubundaki yaşlı bireylerin oranı 2013 yılı nisan ayında yüzde 4,2 iken, 2017 yılının aynı ayında yüzde 11,3’e yükseldi. İnternet kullanan yaşlı bireyler cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin kadınlardan daha fazla internet kullandığı görüldü. İnternet kullanan yaşlı erkeklerin oranı 2017 yılında yüzde 15,6 iken, yaşlı kadınların oranı yüzde 7,5 oldu. 

YAŞLI BAĞIMLILIK ORANI YÜZDE 12,6 

Çalışma çağındaki yüz kişiye düşen yaşlı sayısını ifade eden yaşlı bağımlılık oranı, 2013 yılında yüzde 11,3 iken, geçen yıl yüzde 12,6 oldu. Nüfus projeksiyonlarına göre, yaşlı bağımlılık oranının 2023’te yüzde 15,2, 2030’da yüzde 19,6, 2040’ta yüzde 25,3, 2060’ta yüzde 37,5 ve 2080’de yüzde 43,6 olacağı tahmin ediliyor. 

TORUNLAR MUTLU EDİYOR 

Mutlu olduğunu beyan eden yaşlıların oranı 2016’da yüzde 64,5 iken, 2017’de yüzde 66,1’e çıktı. Genel mutluluk düzeyi cinsiyete göre incelendiğinde, 2017 yılında yaşlı erkeklerin yüzde 66,3’ü, yaşlı kadınların ise yüzde 65,9’u mutlu olduğunu söyledi. Yaşlı bireylerin 2017 yılında en önemli mutluluk kaynağı yüzde 65,8 ile aileleri ve yüzde 16,5 ile çocukları oldu.