Zonguldak Müze Müdürü Tahir Aksekili, “Bu kent madenlerle var olmuş bir kent ve herkes kendinden bir şeyler mutlaka buluyor. Zor şartlarda çalışan insanlar kendi ailelerin o durumlarını görmelerini istemezler ama madenci yakınları bu sayede yakınlarının işiyle ilgili iletişim kurabiliyorlar, onu algılayabiliyorlar. Nasıl zor şartlarda çalıştıklarını ve ekmek parası kazandıklarını burayı gezerek daha iyi anlıyorlar.” şeklinde konuştu.
Maden Müzesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca, Baştarla Mahallesi’ndeki Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Üzülmez Müessesesi’ne ait eğitim ocağının yanında 2011’de inşa edilmeye başlandı ve 9 Aralık 2016’da dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın katıldığı törenle ziyarete açılmıştı. Yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken müze, Zonguldak’ta taş kömürünün yer altındaki üretimine dair şartların yansıtıldığı Türkiye’nin ilk taş kömürü müzesi olma özelliği taşıyor.
Yer altındaki kömür üretimine dair şartlarının yansıtıldığı, alın teri ve emeğin değerinin gözler önüne serildiği müzede, Zonguldak kömür havzasında 1840’tan bu yana kömür üretiminde kullanılan kazma, baret, fener, maske, çizme ve haberleşme cihazları gibi araç gereçler ile kömürün oluşumuyla ilgili görsel ve yazılı materyaller yer alıyor. Yer altı madenleri ve yer üstü tesisleriyle madenciliğin üretimini anlatan ödüllü maketin de bulunduğu müzede, maden işçisinin polyesterden yapılan heykelleri, dijital simülasyonlar, harita, resim ve film gibi materyaller, iş sağlığı ve güvenliğinde kullanılan malzemeler, kurumun tarihsel dokümanları ile yayınladığı istatistiki bilgiler, madencilik tarihiyle ilgili ziyaretçilere bilgi sunuyor.
MADEN ÇİLESİNE YAKINDAN BAKIN
“Bilinirliği ve tanınırlığı arttıkça insanlar, müzeye daha fazla ilgi göstermeye başladı. Ziyaretçi sayısını yıldan yıla katlayarak devam ediyoruz, sürekli artan bir ziyaretçi sayımız var. Geçen yıl yaklaşık 13 bin kişi müzemizi ziyaret etti.” diyen Tahir Aksekili, müzenin şehrin tarihini yansıttığını söylüyor. Aksekili sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu kent madenlerle var olmuş bir kent ve herkes kendinden bir şeyler mutlaka buluyor. Bu müzenin öyle bir özelliği var. Gelenler dedelerinden, babalarından bir şeyler buluyor, dedelerinin çalıştığı malzemeleri görüyor. Zor şartlarda çalışan insanlar kendi ailelerin o durumlarını görmelerini istemezler ama madenci yakınları bu sayede yakınlarının işiyle ilgili iletişim kurabiliyorlar, onu algılayabiliyorlar. Nasıl zor şartlarda çalıştıklarını ve ekmek parası kazandıklarını burayı gezerek daha iyi anlıyorlar.”
Türkiye’de kömür madenciliği tarihine ışık tutan müzeye sahip olduklarını aktaran Aksekili, müzede madenciliğin yer altı çalışma şartları, kömürün şehre kattıkları, insanları nasıl etkilediğini anlatan malzemelerin bulunduğunu ifade etti. Aksekili, madencilerin müzeyi gördüklerinde hissettiklerinin kendileri için önemli olduğunu dile getirerek, çoğu madencinin müzenin yapılışını takdir ettiğini belirtti. Müzenin önemine işaret eden Aksekili, “Zonguldak kömür üzerine kültürü olan bir kent ve bu kültürün en güzel yansıtıldığı yer Maden Müzesi. Bu müze kentin vitrini, dışarıya açılan kapısı, dışarıdan gelenlerin ilgi gösterdiği bir yer. Dışarıdan misafiri gelen herkes onu müzeye getiriyor. Ülkede ilk ve tek madencilik tarihini anlatan yer burası.” diye konuştu.
Madenci Murat Topçu da madenciliğin tarihini görmeleri açısından herkesin müzeyi gezmesi gerektiğini belirterek, müzede madendeki çalışma şartlarının birebir yansıtıldığını kaydetti.