20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Mersin turuncuya boyandı

Mersin’de üretilen narenciye ürünlerini bütün dünyaya tanıtmak, narenciye meyvelerinin tüketiminin yanı sıra marka değerini arttırmak amacıyla bu yıl 7.’si düzenlenen Uluslararası Mersin Narenciye Festivali, 1-3 Kasım tarihleri arasında gerçekleşti.

ÖZKAN DEMİR9 Kasım 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Mersin turuncuya boyandı

Türkiye’nin narenciye deposu Mersin’de bu yıl 7.’si düzenlenen Uluslararası Mersin Narenciye Festivali insanın içini ısıtan görüntülerle renklendi. Narenciye ürününü yerel, ulusal ve uluslararası alanda tanıtmak, narenciye meyvelerinin marka değerini yükseltmek, narenciyede kapasite artışı ve pazarlama şansını çoğaltıcı etki yaratmak, Mersin tanıtımına, turizmine katkı sağlamak, kentle narenciyenin özdeşleşmesine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen festival Mersin’in ‘marka şehir’ olma sürecini de hızlandırmayı hedefliyor. 

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen festivalin açılışına, Mersin Valisi Ali İhsan Su, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Ercan Kireçtepe, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile Narenciye Festival İcra Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir milletvekilleri ve protokol üyeleri katıldı. Merkez Yenişehir ilçesi Adnan Menderes Bulvarı üzerindeki Kültür Park’ta 70 dönümlük alanda gerçekleştirilen festival kapsamında, 10’u mobil olmak üzere 30 figür ile festival alanındaki ağaçlar giydirildi. Sahilde narenciye ürünleriyle yapılan bir çok hayvan ve araç süslemeleri festivale katılanlarca ilgiyle karşılandı.

Festival İcra Komitesi Başkanı ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, açılış konuşmasında, Akdeniz’in incisi Mersin’in gülen yüzünü herkese göstermek için rengarenk bir narenciye dünyası oluşturduklarını vurguladı. 

“Üretici emeğinin karşılığını almalı”

“Amacımız, kamuoyunun dikkatini narenciyeye ve Mersin’e çekmek, narenciyenin hak ettiği değeri bulmasını sağlamak” diyen Özdemir, “Türkiye’de narenciyenin kalbi Mersin’de atmaktadır. En büyük temennimiz, üreticilerimizin alın terlerinin karşılığını almalarıdır. Narenciye tüketiminin ve ihracatının artması ana hedefimizdir.” diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu: “Narenciyeyi markalaştırmalıyız”

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu pek çok şehirde festivallere katıldığını belirterek “Mersin bunun en iyisini yapmış. Tasarımından lojistiğine kadar dünya standartlarında bir festival yapıyorsunuz. Bunu bir kademe daha yukarıya çıkartıp uluslararası festival haline çevirmemiz lazım. Mersin’e de bu yakışır” diye konuştu. Narenciyenin, Mersin ve Türkiye için çok önemli olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Üretimin yüzde 25’ini, ihracatın yüzde 37’sini tek başına Mersin yapıyor. Birçok aile bu işten ekmek yiyor. Bu şehrin ekonomisinin bel kemiği narenciyedir. Narenciyeyi sadece meyve olarak satmak yerine, ona muhakkak ülke olarak katma değer katmalıyız. Suyundan kurutmasına kadar narenciyeye değer katacak işleri yapıp, bunu markalaştırmamız lazım. Mersin’de bunu yapacak vizyon var.”

“Pozitif ayrımcılık istiyoruz”

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de “Mersin’i dünyanın her noktasına taşımamız lâzım. Bu etkinliklerle farklı kültürlerden insanları burada buluşturmak son derece önemli. Narenciye şehrimiz için önemli. İş dünyasından Mersinimize pozitif ayrımcılık istiyorum. Başta TOBB bunu başlatabilir. Çok fırsat sunuyoruz. Enerji var, hareketlilik var, verimlilik var. Bütün iş adamlarını Mersin’de yatırım yapmaya davet ediyoruz. ” diye konuştu.

Narenciye Festivali şehri hareketlendirdi

Festivale 30 ülkeden yabancı grupların çağrılmasının; sadece narenciye değil, Mersin’in tanıtımı ve markalaşması için de atılan vizyoner bir adım olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Nasıl ürünlerin, hizmetlerin marka değeri varsa, günümüzde artık şehirlerin de bir marka değeri var. Dünyada artık ülkeler değil, şehirler birbirleriyle yarışıyorlar. Dünyada 600 tane marka olmuş şehir var. Bu noktada Mersin’imizde de müthiş bir potansiyel var. Çok önemli bir tarım şehri, sebzede Türkiye’yi besleyen bir şehir. Aynı zamanda Mersin bir sanayi şehri, bin 500 tane sanayi tesisi var ki, bu hiç dile getirilmiyor. Türkiye’nin en büyük 500 şirketi içerisinde 9 tane sanayi şirketi ile Mersin’imiz yer almaktadır. Ticaret ve fuar şehri; önümüzdeki yıl bu şehir 12 fuara ev sahipliği yapacak. Dört tane üniversitesiyle bir eğitim şehri. Mersin için yurt dışında ‘Türkiye’nin Miami’si’ deniyor. Sahil şeridine baktığımızda Miami aslında burada, 7 bin mil öteye gitmeye gerek yok. Bu anlamda bir turizm şehri. Allah bu şehre her şeyi vermiş. Bir ve beraber olunca inşallah bu markalaşmayı da hep beraber yapacağız” dedi.

Tarım sektöründe ilk 3 ilden biriyiz 

Mersin Valisi Ali İhsan Su, festivalin açılışında yaptığı konuşmada Mersin’in ticaret, sanayi, lojistik, ekonomi her alanda önemli bir potansiyele sahip olmakla beraber, aynı zamanda bereketli toprakları, çalışkan çiftçisiyle tarım sektöründe de önemli bir potansiyeli bulunduğunu dile getirdi. Su, “Türkiye’nin tarım sektöründe öne çıkan ilk üç ilinden biri Mersin’dir. Ülkemizin narenciye üretiminin dörtte birini, narenciye ihracatının yüzde 37’sini gerçekleştiriyoruz. Sadece narenciyede değil, limon, çilek, muz gibi yedi üründe üretim olarak Türkiye birincisi, sekiz üründe Türkiye ikincisiyiz. Tarım sektöründe çok ciddi bir potansiyelimiz var. Bu potansiyelimizin en önemli ayağını oluşturan narenciye ürünlerini tanıtmak, dünyayla buluşturmak, ilimizi ve ülkemizi tanıtmak amacıyla Narenciye Festivali’ni düzenliyoruz. Narenciyenin marka olması için bütün gücümüzle çalışıyoruz. 2020 yılında Mersin ilimiz Dünya Turunçgil Kongresi’ne de ev sahipliği yapacak” ifadelerini kullandı. Festival konserler, dans gösterileri ile devam etti.