20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Münazara, sorgulayan bireyler yetiştiriyor

“Herhangi bir meseleyi ya da konuyu mantıklı argümanlar çerçevesinde; üzerinde düşünerek bütün yönleriyle ele almak, karşıt görüşü çürütmek gençlerin sistematik düşünmesinin yanı sıra konuyu bütün yönleriyle ele alma becerisini geliştiriyor. Münazaranın en güzel tarafı ise; herkesin herhangi bir konuda aynı fikirde olamayacağı ve farklı görüşlerin var olabileceğinin altının çizilmesi.” diyen Fatma Şengül, münazara geleneğinin yeni neslin yetişmesine katkı sağladığını söylüyor. 

MERVE YILMAZ ORUÇ19 Ocak 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Münazara, sorgulayan bireyler yetiştiriyor

Münazara; birbirine paralel olan ama karşıt gibi duran düşünce veya olguların iki kişi veya grupça ele alınarak, çeşitli bilgiler ve deliller öne sürülerek savunulması ve tartışılması olarak tanımlanıyor. Burada amaç; gerçeğin ortaya çıkarılması ya da sorunların çözümü değil. Savunulan düşünce yanlış bile olsa dinleyenleri ikna ederek karşı tarafı yenmektir. Tartışma bir jüri önünde yapılır. Özellikle 1970’li yıllarda liseler arasında çok yayın olan münazara turnuvaları bugün de gençler arasında altın çağını yaşıyor. Geçtiğimiz günlerde Kadıköy Ahmet Sani Gezici Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde yapılan münazara turnuvası eğlenceli ve öğretici anların yaşanmasını sağladı. Yarışmayı Robert Koleji’ni temsilen katılan Ceyhun Elmacıoğlu ile Mustafa Ekin Turan kazandı. En iyi konuşma ödülü ise TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi’nden Barış Yıldırım’a verildi. Turnuvaya ev sahipliği yapan Kadıköy Ahmet Sani Gezici Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi müdürü Fatma Kahraman Şengül ile münazaranın gençlere ne kazandırdığını konuştuk.

GÜNDEMİ TAKİP ETMEK GENÇLER İÇİN DEĞERLİ  

Münazaranın gençler üzerinde olumlu etkileri olduğunun altını çizen Şengül, “Herhangi bir konuyu mantıklı argümanlar çerçevesinde; düşünerek bütün yönleriyle ele almak, karşıt görüşü çürütmek ve bunu belli bir disiplin içinde yapmak, gençlerin sistematik düşünmesinin yanı sıra karşıt fikirleri de göz önünde bulundurarak konuyu bütün yönleriyle ele alma becerisini geliştiriyor. En güzel tarafı da herkesin herhangi bir konuda aynı fikirde olamayacağı ve farklı görüşlerin var olabileceğinin altının çizilmesi. Bir düşünürün söylediği gibi: ‘Sizinle aynı fikirde olmayabilirim ancak fikirlerinizi ifade etmeniz için canımı verebilirim.’” şeklinde konuştu. 

Turnuvayı okullarında bulunan Münazara Kulübü’nde gelen istek üzerine düzenlediklerini belirten Şengül, 80 takımın başvuruda bulunduğunu ve bunlardan 74 takımın yarıştığını söyledi. Her biri bir saat süren beş maç sonunda 16 takımın puanlarına göre çeyrek finale çıkmaya hak kazandığını ve ardından yarı final ve final oynandığını vurgulayan Şengül, yarışmayı 5 kişilik jüri komitesi ve 20 kişilik jüri kadrosunun takip ettiğini söyledi. Komite de lise ve üniversite hayatında katıldığı birçok turnuvada şampiyonluğu alan Beritan Zorkun Arık, Galatasaray Üniversitesi’nden ve Türkiye Münazara camiasının öncülerinden Mehmet Fatih Özmısırcı, münazara eğitmenleri Ahsen Tambay ve Fatih Uyar ile öğrencilik hayatında büyük şampiyonluklar elde etmiş Damla Özobut yer aldı. Komite, turnuva için genel olarak uluslararası ilişkiler üzerine konular tespit etti. 

Münazaraların eleştirel ve çok yönlü düşünebilme becerisi, kendini ifade edebilme yetisi ve pek çok konu hakkında doğru bilgiler elde edebilme imkanı sağladığını vurgulayan Şengül, “Verilen konular hakkında tartışabilmek için düzenli okuma yapmak ve gündemi takip etmek gerekiyor.” dedi ve ekledi: “Mesela turnuvamızda final konumuz: ‘Yeşil siyasi partiler, çevreci politikalarla birlikte kapitalist politikaları da benimsemelidir. Örneğin; Karbon emisyonu ticareti gibi’ şeklinde idi ve çok kaliteli bir maç gerçekleşti. Bu konular hakkında tartışmak ve bunun için de gündemi takip etmek gençler için değerli.” 

MÜNAZARADA DENEYİM ÖNEMLİ  

Kadıköy ASG Kız AİHL’nde düzenlenen münazarada birinci olan Robert Koleji takımında yer alan Ceyhun Elmacıoğlu, dört yıldır münazara turnuvalarına katılıyor. Turnuvalarda tartışılacak konular daha önceden      belirlenmediği için ders çalışır gibi münazaraya hazırlanmanın pek mümkün olmadığını  söyleyen Elmacıoğlu, “Birikim ve deneyim çok önemli. Münazara geleneğinin, sorgulayan ve sürekli düşünen bireylerin yetişmesine katkı sağladığını söylüyor. Ne kadar çok turnuvada yarışırsanız, o kadar kendinizi geliştirebilirsiniz. Tabi ki düzenli olarak gündemi takip etmek, dünyada gerçekleşen olaylardan haberdar olmak çok önemli.” dedi. Turnuvada bilgi birikimi gerektiren münazara konuları ile karşılaştıklarını söyleyen Elmacıoğlu, zorlandıklarını ama mücadele edip kazandıklarını belirtti.  

DÜŞÜNSEL UZLAŞIYI VE HOŞGÖRÜYÜ ZORUNLU KILIYOR 

TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi’ndeki Münazara Kulübü’ne üye olan Barış Yıldırım da dört yıldır münazaralara katılıyor. Kadıköy ASG Kız AİHL ev sahipliğinde yapılan münazara turnuvasında En İyi Konuşmacı Ödülü’nü alan Yıldırım bunda münazara özelindeki çalışmalarının ve kişisel deneyiminin etkili olduğunu söylüyor. Münazaranın insan üzerinde çok etkili bir entelektüel simülasyon olduğunu belirten Yıldırım şunları aktarıyor: “Bir konu hakkındaki farklı fikirlere münazara sayesinde ulaşabiliyorum. İki taraflı doğası her zaman düşünsel uzlaşıyı ve hoşgörüyü zorunlu kılıyor. Bir görüşü savunabilmek, tartışmak olayının dinamiklerini apaçık ediyor. Münazara bir durumu çözmeyi, her aktörüne ayırmayı, aktörlerin analizini yapmayı zorunlu kılıyor.”  

İSTANBUL İHL KORKULU RÜYALARIYDI

Sabri Otağ, İstanbul İmam Hatip 74-75 mezunu  

Münazara ve güreş İstanbul İmam Hatip’in en çok başarılı olduğu iki konuydu. Münazaralarda başarılı olunmasında imam hatip okulunda Cumartesi geceleri yapılan Biz Bize Geceleri’nin etkisi büyüktü. Buralarda öğrenciler hatiplik meziyetlerini sergiler, kendi aralarında değişik konularda fikir beyan ederlerdi. Okulumuzun Türkçe ve Edebiyat öğretmenleri Biz Bize Geceleri’ni takip eder, münazara ekiplerine oradaki öğrencilerin performansına göre seçim yaparlardı. Münazara ekibimizde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ali Kul, bir de avukat arkadaşımız vardı. İstisnasız her münazaranın şampiyonu İmam Hatip Okulu idi. İstanbul İmam Hatip’in karşısına Fatih Kız Lisesi çıkardı genelde. Pertevniyal Lisesi ve Galatasaray’ın çıktığı da olurdu. Bizim okul bu liselerin korkulu rüyasıydı adeta. Kuleli Askeri Lisesi, İstanbul İmam Hatip güreşçilerine tuş olmaktan bıktığı için güreşten komutanların emriyle çekilmişti. Hüseyin Kıvrıkoğlu bunu bir programda kendi anılarında dile getirdi. Bu da gösteriyor ki imam hatiplinin bileği ve fikri bükülemez. Münazaralara katılmak öğrencilere özgüven kazandırıyordu. Bir fikri savunabilmek için bilgiyle mücehhez olmanın gereğine yönlendiriyordu. Ayrıca inandığı fikri büyük bir gayretle savunma azmi aşılıyordu. Münazaraya öğrenciler çok rağbet gösterirdi. Seyirci olarak katılır tezahüratta bulunurduk. 

LİSELİ ERDOĞAN MÜNAZARA BİRİNCİSİYDİ 

İstanbul İmam Hatip Okulu’nun münazara ekibinin en gözde ismi Cumhurbaşkanı Erdoğan idi. Yeşilay Gençlik Teşkilatı’nın 1972 yılında düzenlediği İstanbul Lise ve Dengi Okullararası Münazara Turnuvası’na İstanbul İmam Hatip Okulu adına iki arkadaşıyla birlikte katılan Recep Tayyip Erdoğan, “İçkinin fert üzerindeki zararlarını” anlatarak, turnuva birincisi olmuştu. O günlerde 18 yaşında olan Erdoğan, yarışmaya Seyfettin Esenlik ve Ali Kul isimli arkadaşlarıyla katılmıştı. Erdoğan ve arkadaşları, münazarada “Ferdin toplum içindeki değeri, içkinin insan bünyesinde medyana getirdiği biyolojik tesirleri” üzerinde   dururken rakipleri olan Haydarpaşa Lisesi takımı ise içkinin cemiyete olan zararlarını anlatmıştı. 

MÜNAZARADA REKORA İMZA ATTIK

Abdurrahman Şen, İstanbul İmam Hatip Okulu 1974 münazara takımı

O dönem münazaraları Yeşilay düzenliyordu. Biz o zaman liselerarası münazarada şampiyon olan son takımdık. Zaten diğer okullar da hep İhl’ler kazanıyor diye katılmamaya başlamıştı. Bir yıl münazara ekibinde Ali Rıza Demircan, Numan Güzey vardı. Ben, Nihat Hayri Azamat ve Süleyman isimli arkadaşımdan oluşan ekipteydim. En güçlü münazara takımları İstanbul Kız Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi, Kabataş, Pertevniyal, Kandilli Kız Lisesi’ninkilerdi. Bizim katıldığımız sene 16 okul yarıştı. Finalde İstanbul Kız Lisesi’ni -münazara rekorudur- 900 puan farkla yenmiştik.