Müslüman ‘influencer’, inancına ters düşmemeli

Moda dünyası gün geçtikçe skalasına yeni kavramlar ekliyor. Geçmiş dönemlerde modayı sadece kağıt baskıdan öğrenip hayata geçirebilirken bugün sosyal medya aracılığıyla tüm gelişmlerden an be an haberdar olabiliyoruz. Şüphesiz ticari anlamda teknolojinin nimetlerinden en çok moda endüstrisi yararlanıyor ve bunun neticesinde bizi yeni bir akımla tanıştırıyor; ‘’INFLUENCER’’

Türkçe’de tam karşılığı olmayan influencer sözlükte kelime anlamı olarak ‘’etkileyen, etki bırakan şey yada kişi’’ olarak tanımlanıyor. Daha somut ifade edecek olursak, bir moda influencerı sosyal medyada çok fazla takipçiye sahip olmakla  beraber ağırlıkla moda içeriği oluştururken onu takip edenlerin satın alma davranışlarını etkileme gücüne sahiptir. Çok yönlü sosyal ve psikolojik bir mekanizma olan ‘’moda’’ artık  bu isimlerle yaptığı işbirlikleri ile kitleleri tesiri altına alıyor. Markalar tarafından dünyanın dört bir yanına uçuyorlar ve tek bir fotoğraf yayını binlerce kez görüntüleniyor. Defilelerin en ön sıralarında dünya starlarıyla yanyana oturuyor, etkinliklere, moda şovlarına markaların onlara cömertçe ödedikleri meblağlar karşılığında giyinip sosyal medyada hem fotoğraf hem de video paylaşıyorlar. Sadece bir kıyafet yada aksesuar için ortalama 2000 – 5000 dolar ödenen influencerların milyonlarca takipçiye sahip olanların aldığı rakam 30.000 doları bulabiliyor. Markalar bu etkin isimlerle yaptıları işbirlikleri ile onlara ödediklerinin kat be kat fazlasını kazanıyorlar. Zira genç nesli kapsayan hedef kitle işte bu isimleri takip ediyor ve dolaylı olarak moda sanayisi de onlara bu şekilde kolayca ulaşabiliyor. Global markaların yanı sıra inflencerlar sayesinde yeni markaları keşfetmek de cabası. Gün geçtikçe aynılaşan stiller, dillere pelesenk olmuş markaların yanında yeni markalar, tarzlar ilgiyle izlenen inflencerlar tarafından lanse edildiğinde çok çabuk benimseniyor. Kuşkusuz sadece giyim tarzları merak edilmiyor, yaptıkları seyahatler, yemek tercihleri, arkadaşları, aileleri, sevdikleri mekanlar gibi kendilerine dair hemen hemen birçok detay ilgi ile izleniyor. 

Moda ve influencer etkisiyle domine edilen genç nesiller sadece Batılılar değil elbette. Müslüman kuşağı da etkisi altına alan bu akım Müslüman infleuencerlar da doğurdu. Özellikle zengin körfez ülkelerinden çıkan tesettür konusunda tartışmaya açık bu isimler bugün aynı global markalarla işbirliği yapabiliyor, defilelere davet ediliyor, birlikte koleksiyon hazırlıyorlar. Ancak asıl soru şu ki bu insanlar Müslüman bir gençte olması gereken çizgilere ne kadar sahipler?  Maalesef bu ince çizgiyi ayırt edecek bir isim ne dünyada ne de ülkemizde mevcut değil. Takipçisi binlerce hatta milyonlara ulaşmış Müslüman inflencerların kelime anlamıyla Müslüman ‘’etkileyicilerin’’ batılı influencerlardan farklı bir hedefleri olduğunu söylemek mümkün değil. Oysa bunca takipçi sayısı ile büyük bir gücü elinde bulunduran Müslüman influencerlar İslam dünyası sorunları hakkında farkındalık oluşturabilme gücüne sahipler! Fakat bu akımın Müslüman temsilcileri İslam’a tezat olarak lüks yaşantılarını korkusuzca sergiliyor, çoğu zaman tesettürden hayli uzak giyiniyorlar. Pek tabii teknoloji ile dünya büyük bir kaynaşma içerisinde. Bunda baskın taraftan daha çok etkilenmenin normal olduğunu düşünüyorum ancak gittikçe kendi inanç ve kültürümüzden kopuyorsak orada yanlış olan şeylerin var olduğundan söz etmeli ve öz eleştiride bulunmalıyız. Dünyanın bir gidişatı var ve hepimiz bir noktada buna ayak uydurmak zorundayız. Kendi kimliğimiz ve inancımızı yaşayarak, yaşatarak bu pekala mümkün.

Peki müslüman bir influencer nasıl olmalı? En başta mütevazi olmalı! Güzel giyinmeli, kaliteden anlamalı, abartıdan uzak, zevk sahibi olduğunu giyimiyle ve tavırlarıyla yansıtabilmeli. Amacı yalnızca bir giyim stili lanse etmek değil bilakis bir hayat tarzı örneği teşkil etmeli. Bulunduğu toprakların tarihini özümsemeli, kültürüyle sağlam bağlar kurabilmeli... Vizyoner, sanata ilgili, daima keşfetmeye açık, okuyan, dini ölçülerini göz ardı etmeyen influencerlara yada etkileyicilere ne çok ihtiyacımız var!