19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Piyano hızına yetişemiyor

Game Of Thrones dizisinin 8. sezon tema müziğini hazırlayan ve 30 yılı aşkın bir süredir piyano çalan dünyanın en hızlı parmaklarına sahip Maksim Mrvica, New Silk Road adlı albümünün dünya turnesi kapsamında İstanbul’a geliyor.  

MERVE YILMAZ ORUÇ16 Mart 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Piyano hızına yetişemiyor

Dünyanın en başarılı müzisyenlerinden piyanonun dahi prensi piyanist Maksim Mrvica, New Silk Road /Yeni İpek Yolu albümünün dünya lansmanı kapsamında, 20 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’nda sahne alacak. Yeni albümünde yer alan Game Of Thrones’un tema müziği ile dikkatleri bir kez daha üzerine çeken Mrvica, ilk kez İstanbul’da konser verecek. Saniyede 16 nota çalabilen, dünyanın en hızlı parmaklarına sahip sanatçı ile unutulmaz bir akşama hazır olun. Fındıkkıran, All Of Me (John Legend) ve Clocks (Coldplay) adlı yeni parçalarını da icra edecek olan sanatçı konserde, önceki çalışmalarına da yer verecek. Etkileyici piyano performansıyla özellikle Asya’da büyük bir hayran kitlesine sahip olan sanatçı ile konser öncesi bir söyleşi gerçekleştirdik. Piyanoyu ilk kez 8 yaşındayken bir arkadaşının evinde gören ve o anda etkilenen Maksim Mrvica, bugün piyano başında devleşiyor. 9 yaşındayken ilk kez sahneye çıkan sanatçı o günü hatırladığında hâlâ çok heyecanlandığını söylüyor. 

Piyano size ne ifade ediyor? 

Her gün piyanist olduğum, piyano çaldığım ve sanatla uğraştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. İşimin güzel, yaratıcı bir tarafı var. Sahnedeyken kendimi çok mutlu hissediyorum. 

Sadece klasik müzik yapmıyorsunuz... 

Hayatım boyunca klasik piyano üzerine eğitim aldım ve bu yönde konserler verdim. 15 yıl önce menajerim Mel Bush ile tanıştım. Ondan sonra müziğimde değişiklikler oldu. Farklı tarz müziklerle ilgili denemeler yapmaya başladım. Klasik müziğin yanı sıra biraz daha elektronik müzikler de yapmaya başladım.  

New Silk Road adlı albümünüzün hikâyesinden bahseder misiniz?  

Ben ve yapımcım Jonathan Allen ile parçaları seçip nasıl bir yol izleyeceğimize karar verdik. Bu benim geçmişteki albümlerimden biraz farklı. Daha klasik ve Budapeşte Orkestrası ile birlikte kaydettiğimiz, dokuz parçalık bir albüm oldu.  

Albümüzün adı neden New Silk Road? 

İpek Yolu, doğuyu ve batıyı birleştiren en büyük projelerden bir tanesi. Ben de müziğimde bunu amaçladım. 

Albümünüzün dünya turnesi kapsamında biletleriniz günler öncesinden tükeniyor. Sizce bunun nedeni nedir? 

Bilmiyorum. Biz sanatçılar müziğimize çok fazla sevgi, zaman ve çaba harcıyoruz. İnsanların çalışmanızı takdir ettiğini görmek harika. Hayranlarıma minnettarım. 

Bu albümde Game Of Thrones’un tema müziği de yer alıyor. Bu eser için nasıl bir çalışma yaptınız?  

Game of Thrones çok güzel bir melodi ve ben her zaman bu müziği daha klasik olan kendi tarzımla yorumlamak istedim. Bu şarkı/müzik çok hareketli, aynı zamanda pes (bas) sesleri,  güçlü bir piyanoyu ve orkestrayı içeriyor. 

İstanbul’da ilk defa mı konser vereceksiniz?

Evet, İstanbul’daki ilk konserim olacak bu. Daha önce bulunmadığım bir ortam olduğu için ayrıca heyecanlıyım. Programı dört gözle bekliyorum. Konserde hem yeni hem de eski albümden popüler eserleri müzikseverler için çalacağım. 

Enstrümantal müzik, dilin sınırını kaldırıyor 

Enstrümantal müziğin avantajlarından birisi daha kolay kabul edilebilen bir tür olması. Söz içermediği için enstrümantal müzik dilin neden olduğu sınırlara takılmıyor. Ne çalarsam çalayım dinleyiciye bu geçiyor.  

MAKSİM MRVİCA KİMDİR?

Maksim Mrvica, Hırvatistan’da doğdu. Sanatçı, Budapeşte’deki Franz Liszt Müzik Akademisi’ni ve Paris’te Alexander Skrjabin Konservatuarı’nı bitirdi. Kısa süre sonra Gestures isimli ilk CD’sini kaydetti. EMI’den çıkardığı Piano Player albümü 4 milyondan fazla sattı. Albüm Hong Kong’ta iki kez Platin, Singapur’da ise Altın Plak aldı. Japonya’ya yaptığı 20 şehirlik turne, uluslararası bir sanatçının Japonya’da gerçekleştirdiği en büyük turne oldu. Klasik müzik ve film müziklerinden, pop ve elektronik müziğe kadar müzik türleri arasındaki sınırları yıkan Maksim, geniş bir dinleyici kitlesine sahip.