19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Şerefiye Sarnıcı'nda Atlar, Hatlar ve Süleymannâme

Atın hareketleri ve estetiği ile hat sanatındaki kıvraklığın, çizgilerin çok benzeştiğini düşünen Süleyman Saim Tekcan, Şerefiye Sarnıcı’ndaki sergisi için “Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u alması, bizim Anadolu’ya at sırtında gelmemiz, koca bir imparatorluğun kurulması atlar olmasaydı olmayacaktı. Onun için at çok önemli. Bu nedenle dünyada en fazla zirveye ulaştığımız sanatlardan bir tanesi olan hat sanatımızı atlarla buluşturmak istedim.” diyor.

ALİ DEMİRTAŞ3 Kasım 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Şerefiye Sarnıcı'nda Atlar, Hatlar ve Süleymannâme

Süleyman Saim Tekcan’ın 30 yıllık heykel ve gravürlerinden oluşan “Atlar, Hatlar ve Süleymannâme” başlıklı hat ve gravür sergisi, Şerefiye Sarnıcı’nda açıldı. 7 Ocak 2019’a kadar ziyarete açık olacak sergide atlar ve hatların güzelliği Şerefiye Sarnıcı’nın sularına aksediyor. Bu sergi serüveninin Beşir Ayvazoğlu’nun yazısıyla başladığını ifade eden Süleyman Saim Tekcan serginin oluşum süreciyle ilgili şu bilgileri verdi: “Bu sergi, Emin Barın hocamızın bana yazdığı tuğra ile başlayan bir serüven. Bu tuğra yazıldıktan sonra bir kitap yapayım dedim. O kitap içerisine otuz tane gravürle hat ve atı bir araya getirdim. Atın hareketlerinin, estetiğinin tuğradaki ve hat sanatındaki kıvraklığın, çizgilerin çok benzeştiğini düşünen bir sanatçıyım. Böylece at ve hat buluşmuş oldu. Otuz beş tane gravürden oluşan kitabın içerisinde Osmanlıca, Türkçe ve İngilizce olmak üzere metinler yazıldı. Topkapı Sarayı’ndaki eski kitapların çağdaş bir yorumu olarak ele alındı. O kitap formatları cildinden içerisindeki yazılara kadar aynen kullanıldı. Kitabın içerisindeki resimlerle de bu sergi oluştu. Heykeller daha sonra bu eserlerin içerisine katıldı. Bu sergi benim canlanmam için bir dürtü oldu. Bunun için sergiden çok büyük mutluluk duyuyorum.”

TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ ÇAĞDAŞ SANATÇISI

Serginin Küratörü Mehmet Lütfi Şen, Süleyman Saim Tekcan’ın 30 yıllık heykel ve gravürlerinden oluşan eserlerinin özel dizgiler ile ziyaretçilere sunulduğunu belirtti. Şen, “Süleyman Saim Tekcan, bu toprakların, bu coğrafyanın değerlerini, kendi değerlerini dünyanın en çağdaş diliyle ifade eden, gelecek nesillerin örnek alacağı çok özel bir sanatçı. Türkiye’nin en önemli çağdaş sanatçısı ile ülkenin en önemli tarih değerini bir araya getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.” diyerek bütün yoğunluğu arasında bu sergiye zaman ayırdığı için sanatçıya teşekkür etti.

Süleyman Saim Tekcan hakkında

Süleyman Saim Tekcan, 1940 yılında Trabzon’da doğdu. 1963’te Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü’nden lisans diploması aldı. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (Mimar Sinan Üniversitesi) Resim Bölümü’nde lisans ve Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Sanatta Yeterlilik eğitimini tamamladı. 1968-1975 yılları arasında Atatürk Eğitim Fakültesi’nde eğitim görevlisi olarak çalıştı. 1975 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim kadrosuna girdi. 1985’te profesör oldu ve aynı yıl Grafik Sanat Dalı Başkanlığı görevine atandı. Yugoslavya’da Sarajevo Sanat Akademisi ve Ankara’da Bilkent Üniversitesi’nde özgün baskı seminerleri verdi. 1994-1995 yılları arasında Mimar Sinan Üniversitesi dekanlık görevini, Grafik Bölümü Başkanlığı ile beraber yürüttü. 1996 yılında Büyükada’da eğitime başlayan Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ni kurdu ve ilk eğitim yılı süresince dekanlık görevini yürüttü. 2007 yılında, Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Kurucu Dekanlığı görevinde bulundu. 2008 yılında, 1. Uluslararası Özgün Baskı resim Bienali jüri üyeliği yaptı. 2004 yılından bu yana İMOGA-İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı olarak çalışmalarına devam etmektedir.