Şahan yaşadığı Londra'da DHA muhabiri ile görüştü. İstanbul 1'inci Fikri Sınai Haklar Mahkemesi'nin Senarist Levent Kazak, Prof.Dr. Mustafa Özkan ve Hukuk Doçenti İlhan Yiğit'ten oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinin görüşlerine dayanarak verdiği karar ardından dizi yapımcılarının kararı Yargıtay'a götürdüğünü belirten Şahan, şöyle dedi:
"Ben projemi çocuk gelinler için sinema projesi olarak hazırlamıştım. İnternetten bularak gönderdiğim firma 79 bölümlük 'Sıla' dizini yaptı. Başlangıçta 2 ay birlikte çalıştık sonra bana projeyi yapmayacaklarını söylediler. Ben de o sırada yurt dışına çıkmıştım. Dizinin bitme aşamasında haberim oldu. Sonra da mahkemeye gittim. Yerel mahkemeyi kazandım. Karşı taraf Yargıtay'a gitti. Gerekçeli karar çıktı ve Yargıtay da eser hırsızlığını affetmedi ve intihal olduğu kararını verdi."
Bugne kadar 3 yıl mahkeme, 2 yıl Yargıtay olmak üzere toplam 5 yıl süren dava sonucu yapımcı firmanın tazminat ödemeye mahkum edildiğini söyleyen Şahan, şöyle devam etti:
"Burada önemli olan telif ihlalinin yani eser hırsızlığının tek 1 lira ile de olsa cezalandırılmış olmasıdır. Bu alınan tazminattan daha önemlidir. Onların kazandıkları yanında benim aldığım tazminat çok küçük kalıyor. Yazarların çoğu mahkemeye gitmiyor zira mahkeme masraf işi. Çocuk gelinler için, 3 yıla yayılan bir zaman diliminde hazırladığım sinema projem; gönderdiğim yapımcı firma tarafından benden izinsiz dizi haline getirildiğini çok geç öğrendim. İstanbul 1'inci Fikri Sınai Haklar Mahkemesi'nde açtığım telif davasında mahkeme, yapımcı firmayı maddi manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Yargıtay kararı onadı. Şu anda bir yazın emekçisi olarak telif yasası sayesinde adaletin yerini bulduğunu düşünüyorum. Bazen insanlar özellikle de yazmaktan uzak olanların; bir kağıt, bir kalem, taş atıp kolları mı yoruldu tarzında bir yaklaşımları oluyor. Oysa sanıldığı kadar kolay değil. Hele hele iyi bir iş çıkarmak istiyorsanız çok yorulmak zorundasınız. Eser yazarın çocuğu gibi oluyor. Kötü bir eser bile yazarına çok kıymetlidir. Bu nedenle de her sanatçının emeğine saygı gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. İntihal ile karşılaşmak bir sanatçı için en kötüsü olsa gerek. Benim için öykülerim çok değerli. Onların benden izinsiz alınıp kullanılmasını, hunharca katledilmesini kabullenemezdim elbette. Şu anda bile kendimi kazanmış gibi hissedemiyorum. Çünkü sonuçta ben hikayemi sinemada veya ekranda görmek için yazmıştım. Mahkemelerde parçalanmış haliyle önüme koyduklarında kendimi morgdan cenaze almış gibi hissettim. Bunu nasıl anlatabilirim ki? Yaşadıklarımdan sonra hep iyi ki hukuk devletinde yaşıyoruz, iyi ki kanun var, yaşasın telif yasası dedim. Avukatlarım Kamil Tekin Sürek'e ve Sera Kadıgil'e minnettarım."
Dava sürecinde eserin öyküsünün kendisine ait olduğunu kanıtlamada zorluk çekmediğini ifade eden Şahan, ortada basılmış bir öykü, noter onayı, firma ile yapılmış e-mail yazışmaları bulunduğunu söyledi. Mahkeme masrafı olarak 50 bin lira harcadığına dikkat çeken 200 bin lira civarında alacağı tazminatın değil, kazandığı davanın önemli olduğunu söyledi. Şahan, "Burada telif ihlalinin yani eser hırsızlığının tek 1 lira ile de olsa cezalandırılmış olmasıdır. Bu alınan tazminattan daha önemlidir. Onların kazandıkları yanında benim aldığım tazminat çok küçük kalıyor. Yazarların çoğu mahkemeye gitmiyor zira mahkeme masraf işi" dedi.
KİMDİR?
Yazar Dursaliye Şahan gençlik yıllarında başladığı yazın yaşamını kadın, göçmenlik ve ırkçılık temalarının ağır bastığı öyküler ile sürdürdü. Londra'da gazetecilik yaptığı yıllarda yazdığı 'Döndü' adındaki tiyatro oyunu sahnelendi. Son yıllarda sinema öyküleri yazan Şahan ayrıca Karikatürist Semih Bulgur ile birlikte bant karikatürler hazırlıyor. Yazarın Türkçe yayımlanmış üç öykü kitabının yanında birçok öyküsü İngilizceye çevrilerek çeşitli dergilerde ve anonim kitaplarda yayımlandı. Çocuk, engelli ve yetişkinlere yönelik yazı ve kısa film öykü atölyeleri düzenleyen Şahan çok sayıda öykü ödülü aldı. Yayımlanmış Eserleri şöyle:
* Öykü: Londra'dan Bir Kadın Döndü (1998 Kültür Bakanlığı), Fakir Cennet (2007 Crea Yayınları), Hikaye Hırsızı (2011 Layla Yayınları)
* Karikatür: Zabit Londra'da (2011 Layla Yayınları)
Atölye: Asi'den Taşan Öyküler (Ürün Yayınları), Ve Tanrı Aşkı Yarattı (Color Yayınları), Uçan Halı (Antakya / Hatay Belediyesi Çocuklar için Sosyal Sorumluluk Projesi)
* Düzenleme: Yahya Kanbolat anısına öykü ödülleri kitabı (2009)
Ödülleri: 2012 Hikâye Hırsızı öykü kitabına; Abdullah Baştürk 2012 İşçi Edebiyatı ödülü 2010 Mimarlık Öyküleri Yarışmasında Okunmaya Değer Öykü (Nevbahar Hanımın Evi) 2007 Afyon Kocatepe Öykü Yarışmasında 'Alev' adlı öyküsüyle mansiyon. 2007 Tarık Buğra Öykü Yarışmasında yayımlanmaya değer öykü (Alev.) 2006 Hollanda Türk Evi, Hikaye Yarışması ikincilik ödülü. (Sakine) 2006 KASİAD(Kadının Sosyal Hayatını Araştırma ve inc. Dern.) Öykü Yarışması Mansiyon (2068'de Bir Aşk Hikayesi.) 2006 Anafilya Öykü Yarışmasında derece (Kırro.) 2006 Edebiyat Dünyası Öykü Yarışmasında ikincilik (Çay Şekeri.) 2005 CullTurkey Okuma Kulübü Öykü Yarışması ikincilik (Takıntılı Kadın.) 2005 SES (Sağlık Emekçileri Sendikası) Öykü Yarışması Mansiyon (Parmaklar.) 2004 SBS Radyosu Avustralya Öykü Yarışması İngiltere Birinciliği (Parmaklar.) 1998 Halk Evleri Öykü Yarışması Türkiye 2.ncisi (Döndü.) 1996 Toplum Postası Türkçe Hikaye Yarışması İngiltere birinciliği (Kale) 1995 İmece Kadın Derneği Kadın Öyküleri Hikaye Yarışması İngiltere birinciliği (Parmaklar.) 1987 Güneş Gazetesi Türkiye Öykü Yarışması Mansiyon (Leo.) 1972 Hayvanları Koruma Cemiyeti Türkiye Orta Öğretim Hikaye Yarışması birincilik (Aynı.)