14 Aralık 2024 Cumartesi / 13 CemaziyelAhir 1446

Demirtaş: Öcalan'ın af talebi yok

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'Öcalan'ın af gibi bir talebi yok. En kızdığı 'Apo af istiyor' sözüdür ve buna çok öfkeleniyor' dedi. İmralı görüşmesinde adı gündeme gelen Galatasaray'ın golcü futbolcusu Drogba ile ilgili Öcalan'la aralarında geçen diyaloğu da anlatan Demirtaş, 'Türkiye'de siyasette sonuç alınmak isteniyorsa bir takımın çok koşması neticeyi belirlemiyor. Gol atmak gerekir. Geçmişte Metin Oktay şimdide Drogba var. Çok koşmak yorulmak gerekmiyor. Sonuç alınmak isteniyorsa pratik adımların atılması gerekiyor.Sayın Öcalan biliyorsunuz Galatasaray taraftarı bu anlamda anlam da sonuç isteniyorsa Drogba gibi gol atmak gerekiyor dedi' dedi.

ŞEYHMUS ÇAKAN / STARGAZETE.COM19 Eylül 2013 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Demirtaş: Öcalan'ın af talebi yok
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirta, partisinin Diyarbakır İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalar yaparak, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Demirtaş, İmralı'da yaptıkları her toplantıdan Kandil'in haberi olduğunu, görüşmelerin hükümet tarafından kayıt altına alındığını, muhataplarından biri olan Kandil ile diyalog ve temasında BDP üzerinden sağlandığını söyledi. Demirtaş, "Önümüzdeki bir hafta içerisinde heyetimiz Kandil'e ziyaret gerçekleştirecek. Bilgilendirme ötesinde gelinen aşamada karşılıklı gelinen aşamayı tartışmak istiyoruz. Geri dönüşte de hükümetle temas olacaktır. Süreçte yaşanan tıkanıklığı aşmak için gayret sarf ediyoruz. İmralı-Ankara ve Kandil arasında diyalog ve temaslarda BDP rol üstlenmiş. Devletin Kandil ile bir teması yoktur. Kandil'e bizim üzerimizden ulaşılıyor. Bu misyonumuz gereği sürecin önünü açmak için çaba sarf ediyoruz. Bizim sayın Öcalan'la yaptığımız toplantının içeriği devlet yetkilisi tarafından hükümete götürülüyor. Kandil'e de bizim üzerimizden ulaşıyor" dedi.

PAKET ÖCALAN'LA PAYLAŞILMAMIŞ

Demirtaş, Abdullah Öcalan ve kendileri ile demokratikleşme paketinin paylaşılmadığını, paketten haberdar olmadıklarını belirterek, "Hükümetin pakete yaklaşımı ilginçtir. Sanırsınız ki mucize paket açıklanacak. Öylesine gizemli bir havayla hazırlanıyor yaratıyor ki, sanki Türkiye ile ilgili değil. Halk için hazırlanmışsa halkın neden haberi yok? Ya yeni başlamadı paketi hazırlamaya ya da oyalıyor. Olağanüstü paket olmadığını biliyoruz. Sürecin hassasiyeti yerine kendi partisinin hassasiyetlerini göz önüne alıyor. Bu haliyle AKP'nin paketi haline dönüşmüştür. Beklentimiz ortaklaşabilecek tüm partiler ortaklaşarak meclise sunmalıydı. Üstünde birlikte çalışabilirdik AK Parti,CHP,BDP ortak bir demokrasi paketi olarak meclise sunabilirdik. Cevap vermedi. Hazırlama yöntemi bile demokrasiden uzaktır. Paketin sürece katkı sunma ihtimali zayıftır. Paket, şu anda sürecin kilidi haline gelmemiştir. Paket süreçten kopuk bir hale geldi" dedi.

"ÖCALAN'IN AF TALEBİ YOK”

Öcalan'ın İmralı'daki son görüşmede söz ettiği formatın diyalog sürecinden müzakere sürecine geçmek olduğunu söyleyen Demirtaş, "Bir yıldır sürdürülen diyalogtan şimdi müzakerenin koşulları oluştu. Bir masa etrafında tartışılabilmeli. Hükümet 'Öcalan bir enstrümandır, araçtır' söylemi içerisinde bulunuyor. Ama orada devlet heyetinin Öcalan'a saygın bir yaklaşımı vardır. Küçük bir hücrede müzakere yürütemez. Dışarıyla teması yok. Devlet cesur ve ciddi olsun. Öcalan'ın af gibi bir talebi yok. En kızdığı 'Apo af istiyor' sözüdür ve buna çok öfkeleniyor. Müzakerenin koşulları oluşturulmalı. Boş bir havuzda yüzmem isteniyor diyor. Müzakerelerde uluslararası garantör bir güçten ziyade Türkiye içinden bir izleme kurulunun oluşturulmasını istiyor. Tek tarafı temsil etmeyen hakikatleri araştırma ve izleme kurulu oluşturulmalı. Bu komisyon hakem rolü üstlenmeli. Bunlar sürecin müzakereye dönüşmesinin gerekleridir" diye konuştu.

Son görüşmelerinde Öcalan'ın, "Ben bir dayatmada bulunmuyorum, talep ortaya koymuyorum. Bunlar müzakerenin olmazsa olmaz koşullarıdır" dediğini aktaran Demirtaş, şöyle devam etti:

"Havuzu doldurmak istenmiyorsa kimse benden de yüzmemi istemesin diyor. Eski format diyalog ve güven oluşturmaydı. Mesafe alındı. Bunların heba edilmemesi için sürece ruh katmak istiyor. Yeni format budur. Diyalogun müzakereye dönüşmesini istiyor. Hükümet korkak davranıyor. Öcalan öcü değil. Siyasi gücü var. İsmini bile ağzına almaktan korkuyorlar aman oy kaybederiz diye. Hükümet risk almadan süreci nasıl ilerletecek. Öcalan sıradan bir insan değil. Barışın mimarlarından biridir. Daha ciddi ve cesur olunmalı. Başka türlü nasıl çözeriz. Hayret ediyor 'ben devlet görevlilerini zorla mı getirdim' diyor. 'Barışı kurmak istiyoruz' diyorlar, 'rolünü oyna' dediler. Bende 'oynarım' dedim ve başlattım. Sanki dayatma içerisindeyim. Rolümü oynadım, adım atma sırası onda. Silahlı mücadelenin bitmesi gerektiğini söyledim yaptım. Silahları susturmak benim demokratik siyaseti öne çıkarmak hükümetin göreviydi. Ben görevimi yaptım. Hükümet yapmıyor. Bazı hükümet çevreleri, 'Kandil Öcalan'ı ezdi geçti' diyor. Öcalan diyor ki, 'Kandil ne dedimse uydu, benim dışımda tek adım atmadı' 1 Haziran'a kadar yasal güvenceyle geri çekilme tamamlanabilir demiştim. Araçlarla Türkiye sınırı dışına çıkarlar. Hatta bir dağda toplanıp yasal düzenleme yapıldıktan sonra ineceklerdi. Gerillanın kanadı yok ki uçsun. Hükümet diyor ki şimdi 'son gerilla sınır dışına çıkacak' Dağdakiler nasıl inecek. Bunların tartışılması gerekir. Dağdan iniş siyasi çözümle bağlantılıdır. KCK dağdan inişe karşı değil. Çözümün kapısı aralanırsa inecekler. Biz savaşın artık tümden bitmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu paketi heyecanla bekliyor olmayacağız. AK Parti paketine dönüşmüş durumdadır."

"ÖCALAN, GEÇMİŞTE METİN OKTAY, ŞİMDİ DROGBA GOL ATIYOR DİYOR"

İmralı görüşmesinde adı gündeme gelen Galatasaray'ın golcü futbolcusu Drogba ile ilgili Öcalan ile aralarında geçen diyalogu anlatan Demirtaş, "Türkiye'de siyasette sonuç alınmak isteniyorsa bir takımın çok koşması neticeyi belirlemiyor. Gol atmak gerekir. Geçmişte Metin Oktay şimdide Drogba var. Çok koşmak yorulmak gerekmiyor. Sonuç alınmak isteniyorsa pratik adımların atılması gerekiyor.Sayın Öcalan biliyorsunuz Galatasaray taraftarı bu anlamda anlam da sonuç isteniyorsa Drogba gibi gol atmak gerekiyor dedi" dedi.

Suriye sınırında yaşanan gelişmeler ve Suriye helikopteri'nin düşürülmesi ile ilgili bir soruyu da yanıtlayan Demirtaş, "El-Nusra Türkiye'den destek almazsa orada bir hafta kalamaz, dayanamaz. 3 günde ellerindeki erzak bile biter. Türkiye'nin sınırları buna açık. Esad'ın helikopteri sınırı 2 dakika ihlal etti diye düşürüyorsun, kara sınırın niye bu kadar delik deşiktir. Çeteler sınırı istediği gibi kullanıyor. Türkiye'nin orda bir tarafı desteklemek yerine ateşkesi desteklemesi gerekir" dedi. Demirtaş, parti olarak anayasa çalışmalarını umutlu olarak değerlendirmediklerini, uzlaşma komisyonunun yeni bir anayasayı yapamayacağını ifade ederek, "Türkiye'de Müslümanlar, solcular ve Kürtler anayasadan dışlanmış kesimlerdir. Bunlar dikkate alınmıyor. Yeni anayasa çıkarılması ihtimalini milyonda bir olarak görüyorum" dedi.

"BDP'Yİ KINAYAN VALİLERİ KINIYORUM "

Ana dilde eğitim ve destekledikleri okul boykotuna yapılan eleştirileri de sert bir dille eleştiren Demirtaş, şöyle dedi:
"Burası da Kürtlerin anavatanı. Kürdistan coğrafyasının bir parçasıdır. Ana dille eğitim hükümetin tasarrufunda değildir. Ana dil kullanımı doğuştan gelen bir haktır. Hükümet engelliyor. Hükümet engel olmaktan çıksın. Çocukların boykotu ile çocukları şirkin siyasete alet edilmekle suçlandık. Siz, okuttuğunuz ırkçı marşlar ve tekçi anlayış ile çocukları alet etmiyor musunuz? Siyasetin çirkinliği budur. Bizim değil sizin yaptığınız çirkinlik. Çocukları siyasete alet eden sizsiniz. Eğitim sistemini de demokratikleştirmek istiyoruz. Irkçı andı okutmak mıdır demokrasi. Asimilasyon anlayışı çirkinliktir. Kürt çocuğuna 90 yıldır 'sen Türksün, ana dilinde Türkçe'dir' demek çirkinliktir. Halkımız bunu boykot etmiştir. Valiler okullara koşup BDP'yi kınama görevini yüklenmiştir. Valilik makamında oturup bir partiyi kınayamazsınız. Partimizi kınayanları buradan kınıyorum. Siz valisiniz AK Parti'nin il başkanı değil. BDP ne karar almış seni mi ilgilendiriyor. Derdiniz varsa istifa edin gidin AK Parti'ye katılın. Tüm partilere eşit davranmak zorundasınız. Gün gelecek bu ülkede an dilde eğitim olacak. Biz yapacağız. Parti vakıf, okuluyla, biz başlatacağız. Ülkenin bölünmediğini ve kıyametin kopmadığını göstereceğiz. O gün geldiğinde bugün karşı çıkanlar 'biz yaptık' diyecekler. Hükümet sözcüsü dahil olmak üzere."

Selahattin Demirtaş, hükümetin çözüm süreci konusunda büyük umutlar bağladığı Öcalan'a yeri geldiğinde, "Biz görüşmüyoruz istihbarat görüşüyor" dediğini hatırlatarak, "Öcalan istihbaratçımıdır, siyasetçidir. Siyasetçilerin onunla görüşmesi kadar normal bir şey yoktur" dedi.

Öcalan'ın artık bir takvim ve bir dayatma ortaya koymadığını da belirten Demirtaş, "Paket 1 Eylül'de açıklansaydı geri çekilme durmayacaktı. Öcalan'ın derinlikli müzakere talebine olumsuz yaklaşılırsa KCK' de başka kararlar alabilir. Öcalan önünü açmak istiyor. Paket şu anda hazırlanma şekli ile sürecin kilidi haline gelememiştir" dedi.