25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

“Çin’deki kriz Türkiye’yi üretim üssü yapabilir”

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, “Kara Pazartesi” olarak adlandırılan Çin ekonomik krizi ile ilgili, “Çin’de son yıllarda ekonomik büyümenin ivme kaybetmesiyle beraber, pazarın genişlemesi de yavaşlamış, üretim ve iş gücü maliyetlerinin artması söz konusu olmuştur. Bu da dünya ekonomisi açısından önemli hacimlere sahip olan şirketler için Çin’in cazibesini yavaş yavaş yitirmesine yol açmaktadır. Geçtiğimiz Pazartesi yaşanan kriz ile birlikte bu durum daha da derinleşmiştir” dedi.

ŞEYHMUS ÇAKAN2 Eylül 2015 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
“Çin’deki kriz Türkiye’yi üretim üssü yapabilir”

TÜRKONFED Başkanı Kadooğlu, Dünyanın üretim merkezi olan Çin’de yaşanan krizin, Türkiye için bir fırsata, avantaja dönüşebileceğini belirtti. Türkiye’nin, yabancı yatırımcılar için önemli parametreler olan büyüme, genişleyen pazar, hukuki altyapı, dünya pazarlarına erişim, lojistik altyapısının elverişliliği, enerji kaynaklarına yakınlık konularında önemli rekabet avantajlarına sahip bir ülke olduğunu belirten Kadooğlu, “Özellikle son yıllarda yatırımlara verilen devlet teşviklerindeki artışı da düşündüğümüzde Türkiye’nin özellikle Avrupalı KOBİ’ler için önemli bir yatırım üssüne dönüşebileceğine, böyle bir fırsatın kapımızda olduğuna dikkat çekiyoruz” dedi.

Kadooğlu, “30 milyona ulaşan genç nüfusumuz, gelişen deniz, hava ve kara ulaşımımız, uluslararası kurumlar ile olan güvenli ilişkimiz ve AB ile yürüyen müzakere sürecimiz önümüzdeki fırsatın önemli köşe taşlarıdır” diyerek şunları söyledi:

“Çin’de yaşanan son krizin, yatırımcıları yeni ülkelere doğru kaydırabilir. Bu durumda gelişmekte olan ülkeler arasında, doğrudan yabancı yatırımcılar için Türkiye en fazla umut vaat eden ülkedir. Türkiye, dünyanın üretim üssü olmaya en yakın adaydır. Yeter ki bir an önce siyasi istikrar sağlansın ve şiddet olayları tamamen sona ersin. Ülkemizin barındırdığı potansiyeli açığa çıkarmak için, önümüzdeki fırsatları değerlendirebilmek, çocuklarımıza ekonomisi ve demokrasisi güçlü bir ülke bırakabilmek için ekonomiye odaklanmalı ve sorumluluk almalıyız.” diyerek açıklamasını tamamladı.”