İran’dan, İsrail’e rağmen, dünya diplomasi sahnesine etkili dönüş
1979 yılındaki İran devriminden bu yana ABD ile açık diplomatik teması bulunmayan ve nükleer silahlar konusunu baz alan Batılı devletlerin hedefinde bulunan İran, Washington ile spektaküler yakınlaşma sürecini BM Genel Kurulu çerçevesinde sürdürüyor.
İsrail’in engelleme çabalarına karşın, başta Fransa ve İngiltere olma üzere Batılı karar vericilerin ve Batı medyasının sürece psikolojik altyapı hazırlama çalışmaları da etkili sonuç verdi.
İsrail’den taş koyma çabası
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin BM Genel Kurulu’nda verdiği mesajlarda yumuşama çağrısı dikkat çekerken, İsrail bizzat Başbakan Benjamin Netenyahu’nun ağzından yakınlaşma sürecini dekredibilize etme girişiminde bulundu. ABD Başkanı Barack Obama ile Ruhani arasında gerçekleşmesi beklenen görüşme olmadı ancak iki lider tarafından ifade edilen ılımlı mesajlar kayda geçti. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile İran liderinin görüşmesi de yeni döneme ilişkin önemli bir adım olarak değerlendiridi.
Uluslar arası gözlemcilere göre, İran ile ABD arasında buzların erimesi, Suriye’den Filistin konusuna kadar dünya diplomasi gündeminin önemli dosyalarında etkisi olacak bir süreci başlatabilir.
Ruhani’den yeni İsrail söylemi
Ruhani’nin BM konuşmasında İsrail-Filistin geriliminden bahsettiği sırasında “İsrail” kelimesini kulanmamasının yanı sıra “Siyonist devlet” dememesi de, kendisinden önceki İran lideri Mahmut Ahmedinecad ile arasına net bir çizgi çekme çabası olarak değerlendirildi.Ruhani’nin Batı basınında not edilen bu çabasına karşın, İsrail Başbakanı Benjamin Netenyahu, konuşmayı “iki yüzlü” bulduğunu kaydetti.
Öte yandan, Ruhani, BM konuşmasında, ülkesinin nükleer programı konusunda “bir takvim çerçevesinde ve sonuç almaya yönelik” müzakerelere başlamaya hazır olduklarını söyledi. Ruhani, İran’a yönelik yaptırımların “şiddet içerdiğini” söyledi.ABD Başkanı Obama ise, Ruhani’nin ılımlı söylemini cesaret verici bulduğunu söyledi.