ABD, Golan Tepeleri'nin işgalinin haritasını yayımladı

İsrail’deki büyükelçiliğini 2017 yılında Tel Aviv’den Kudüs’e taşıyarak uluslararası hukuku ihlâl eden ABD Başkanı Donald Trump’ın mart ayında aldığı Golan Tepeleri kararının ilk yansıması yaşandı. Trump’ın Suriye’nin Golan Tepeleri bölgesini İsrail’in toprağı olarak tanıdığını açıklamasının ardından, söz konusu işgalin ilk haritası yayımlandı.

 

ABD Başkanı Trump’ın Uluslararası Müzakereler Özel Temsilcisi Jason D. Greenblatt, resmi sosyal medya hesabından paylaştığı işgal haritasıyla birlikte, “ABD Başkanı Trump’ın Golan Tepeleri’ni İsrail toprağı olarak tanımasının ardından uluslararası harita sistemimizin en yeni ilavesine hoş geldiniz.” satırlarını yazdı.

 

İsrail ile Suriye arasında 1974 yılında varılan ateşkes hattını kalıcı sınır olarak gösteren harita, Lübnan ile İsrail sınırında ise 1949 yılındaki ateşkes hattını gösteriyor.

 

 

GOLAN TEPELERİ'NİN İŞGALİNİN TANINMASI

 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu Beyaz Saray’da ağırlayan ABD Başkanı Trump, 25 Mart’ta Golan Tepeleri’nin İsrail toprağı olarak tanınmasını öngören başkanlık kararnamesini imzalamıştı.

 

Golan Tepeleri, 1967 yılından bu yana İsrail işgali altında bulunuyor.

 

TRUMP, GOLAN KARARINI NASIL ALDIĞINI ANLATMIŞTI

 

ABD Başkanı Trump, Golan Tepeleri hakkındaki skandal kararını nasıl aldığına ilişkin, katıldığı bir televizyon programında açıklamalarda bulunmuştu.

 

Kararı alırken İsrail Başbakanı Netanyahu ile birlikte olduğunu belirten Trump, “İsrail Büyükelçisi David Friedman ile konuşuyorduk. Konu Golan Tepeleri değildi. Biliyorsunuz, 52 yıldır bunu onaylatmaya çalışıyorlar. ABD'nin Golan Tepeleri’ndeki egemenliği tanımasını istiyorlardı. On yıllar içinde 32 tane zirve yapıldı. Sizin (İsrail) büyükelçinizle konuşuyordum ve Jared Kushner oradaydı, Jason Greenblatt da vardı.” dedi.

 

 

Alaycı bir dille toplantı sırasında çok vakti olmadığını belirten Trump, konuşmasının devamında, “Onlara dönüp, ‘Arkadaşlar bana bir iyilik yapın ve hızlıca buranın tarihini anlatın’ dedim. Çok vaktim olmadığını söyledim. Çin ile uğraşıyorum, Kuzey Kore ile uğraşıyorum. Bunu talep bile etmemişlerdi ama ben, ‘Tanıma kararı alırsam beğenir misiniz?’ dedim. Çünkü ben bu arzuya hak veriyorum. Çünkü o yüksekliğe ihtiyacınız var, doğru. Ona dönüp, ‘Ne dersin David?’ dedim. ‘Bunu gerçekten yapar mısınız?’ cevabını verdi. ‘Evet, yapıyorum. Hatta şu anda yapıyorum. Hadi bir şeyler yazalım’ dedim.” diye konuşmuştu.