Kardinal Reinhard Marx, Almanya Katolik Kilisesi'ndeki çocuk istismarından dolayı özür diledi

Marx, Fulda kentinde 3 üniversitenin Almanya’daki Katolik Kilisesindeki çocuk istismarına ilişkin hazırladığı raporun tanıtımında konuştu.

İstismar vakalarından utanç duyduğunu ifade eden Marx, ''Çok uzun zaman kilise tarafından istismarlar inkar edildi, görmezden gelindi ve örtbas edildi. Bu kabahatten ve verilen acıdan dolayı özür diliyorum." dedi.

Mağdurlara şimdiye kadar kulak verilmediğini belirten Marx, tüm bu yapılanların sonuçsuz kalmaması gerektiğini kaydetti.

Marx, yaşanan olaylardan dolayı kiliseye güvenin azaldığına işaret ederek, "Çoğu kişi artık bize inanmıyor. Bunu anlayabiliyorum." değerlendirmesinde bulundu.

En az 3 bin 677 çocuk cinsel istismara uğradı

Almanya’da 27 piskoposluk bölgesinde 38 binden fazla dosyanın incelendiği raporda, 1946-2014 yıllarında çoğu erkek en az 3 bin 677 çocuğun cinsel istismara uğradığı ortaya kondu.

Olayların yaşandığı sırada çocukların yarısının en fazla 13 yaşında olduğuna işaret edilen raporda, bu suçlara bin 670 papazın karıştığı kaydedildi.

"Birçok olay karanlıkta, gerçek sayı çok daha fazla"

Olaylarla ilgili birçok dosyanın imha veya maniple ediliği aktarılan raporda, bundan dolayı çoğu olayın karanlıkta kaldığı ve gerçek sayının çok daha fazla olduğu belirtildi.

"Buz dağının ucu"

İlgili araştırmayı yapan ekibin başında bulunan Mannheim Üniversitesinden Prof. Dr. Harald Dressing, elde edilen bulgulardan dehşete düştüğünü söyledi.

İstismar olaylarına karışan bin 670 papaz ile ilgili değerlendirmede bulunan Dressing, "Bu sadece mevcut dosyalardan tespit edilebilen en düşük sayı." ifadesini kullandı.

Dressing, bunun buzdağının ucu olduğunu dile getirerek, gerçek sayının çok daha yüksek olduğunu tahmin ettiklerini bildirdi.

İstismar olaylarının ortaya çıktığı 2010 yılından sonra kilisenin gerekli sonuçları çıkarmadığını belirten Dressing, “Bu geçmişte kalmış tarihsel olgu değil." şeklinde konuştu.

Bu olayların aydınlatılması ve bundan sonra önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayan Dressing, kilisenin cesaret ve değişimle bu olaylara yaklaşması gerektiğini kaydetti.