14 Aralık 2024 Cumartesi / 13 CemaziyelAhir 1446

Cezayir, Fransa'dan ağır bedel ödeyerek kazandığı bağımsızlığını kutluyor

Cezayir, Fransa'nın Afrika kıtasındaki en karanlık sömürge geçmişine karşı 8 yıl boyunca süren ve yaklaşık 1,5 milyon evladını kaybettiği bağımsızlığının 59. yılını kutluyor.

AA5 Temmuz 2021 Pazartesi 12:49 - Güncelleme:
Cezayir, Fransa'dan ağır bedel ödeyerek kazandığı bağımsızlığını kutluyor

Fransa, 1832'de Osmanlı yönetimindeki Cezayir'i işgal ederek topraklarını ilhak etti. Kuzey Afrika'daki diğer sömürgelerin aksine Cezayir'i topraklarına katan Paris, buraya 1 milyona yakın yerleşimci göndererek kalıcılığını pekiştirdi. Aradan geçen yüzyıldan uzun sürede Fransa, toprakları olarak kabul ettiği bu coğrafyada Cezayirlilere karşı asimilasyon, kültürel baskı, yargısız infaz ve katliam gibi insanlığa karşı suç sayılabilecek çok sayıda ihlale imza attı.

Fransa'nın iki dünya savaşı ve diğer askeri operasyonlarında daha fazla özerklik vaadiyle silah altına aldığı Cezayirliler, ülkelerine döndüklerinde ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmeye devam etti. Cezayirlilerin eşit şartlarda siyasi temsil çabaları da en kanlı biçimde bastırıldı.

Bağımsızlık için Ulusal Kurtuluş Cephesi (UKC) çatısı altında örgütlenen Cezayirliler, yayınladığı bildirgeyle Kasım 1954'te silahlı mücadelelerini başlattı. Paris, bu çağrıya daha fazla asker yığarak karşılık verdi.

- DÖRDÜNCÜ CUMHURİYET SONA ERDİ

Fransızların titizlikle topraklarına entegre ettiği Cezayir'i kaybetmek, Paris yönetimi ve Cezayir'de ikamet eden 1 milyonun üzerindeki Fransız yerleşimci, diğer adıyla "kara ayak (pied noir)" tarafından tahayyül edilebilecek bir durum değildi. Dolayısıyla Fransa ordusu, UKC'nin eylemlerine şiddet ve baskıyı artırarak karşılık verdi.

Paris yönetiminin Cezayir'de başvurduğu şiddet, yıldırma ve işkence yöntemleri yerel düzeyde Cezayirlilerin UKC arkasında saflarını sıklaştırdı ve Cezayir'in bağımsızlık mücadelesine uluslararası desteği beraberinde getirdi. Cezayir savaşı, Fransa'da yönetimi yorgun düşürdü ve 1958'de Paris'te hükümet devrildi. Böylece Fransa'nın Dördüncü Cumhuriyet'i sona erdi.

Beşinci Cumhuriyet'in başına Mayıs 1958'te Fransa'nın II. Dünya Savaşı lideri General Charles De Gaulle geçti.

- DE GAULLE'E DARBE GİRİŞİMİ

Fransa ve Cezayir tarafından memnuniyetle karşılanan De Gaulle'ün Ocak 1960'da UKC ile müzakereleri başlattığı haberi Afrika'daki Fransız yerleşimcilerin tepkisine yol açtı.

Fransız ordusu içinden bir grubun Nisan 1961'de General De Gaulle'e karşı darbe girişimi başarısız kaldı.

Fransa ve UKC 8 yıllık savaşın ardından Mart 1962'de Evian Barış Antlaşması'nı imzaladı. Ancak, Fransız ordusu ve istihbaratının desteklediği yerleşimci "kara ayak" silahlı örgütleri, Cezayir'deki sivillere karşı saldırılarını kesmedi.

- 1,5 MİLYON CANA MAL OLAN BAĞIMSIZLIK

Cezayir, 8 yıllık mücadelenin ardından, Temmuz 1962'de gerçekleştirilen referandumda yüzde 99,72 "evet" ile bağımsızlığına kavuştu ve aynı yılın 5 Temmuz'unda bağımsızlığını ilan etti.

Ülkede yıllar süren insanlık dışı savaşta, yaklaşık 1,5 milyon Cezayirli hayatını kaybetti, milyonlarca insan yerinden oldu.

Cezayir'in mücadelesi sırasında, Fransa, bu coğrafyayı terk etmemek için özgürlük savaşçılarının helikopterden atılması, işkence, savaşa destek veren Cezayirli sivillerin toplu cezalandırılması gibi çok sayıda kanlı taktiğe başvurdu.

Gerek Fransa'da gerekse uluslararası camiada fikir, sanat, sinema ve edebiyat dünyası Fransa'nın Cezayir'deki kara lekesini kabul etti.

Dünyaca ünlü Fransız sanatçılar, satırlarına, tablolarına, eserlerine ve beyaz perdeye bu lekeyi yansıtarak geçmişle yüzleşmeye çalıştı ancak Fransa hâlâ Cezayir'de soykırıma varan kanlı suçlarını resmi olarak kabul etmiyor.

Sinema ve edebiyat dünyasının da gözünden kaçmayan bu mücadele, hem Fransa hem de Cezayir tarihinde kapanmayacak yaralara yol açarak iki ülkeyi de derinden etkiledi.

-PARİS'İN GEÇMİŞİYLE YÜZLEŞME ÇABASI

Fransa'nın Cezayir'i elinde tutmak için verdiği kanlı mücadele her iki ülkede kapanmayacak yaralar açtı.

Dünyaca ünlü Fransız sanatçılar, satırlarına, tablolarına, eserlerine ve beyaz perdeye bu lekeyi yansıtarak geçmişle yüzleşmeye çalıştı ancak Fransa hâlâ Cezayir'de soykırıma varan kanlı suçlarıyla ilgili sorumluluğu resmi olarak kabul etmiyor.

Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 2017 yılındaki seçim kampanyası sırasında ülkesinin Cezayir'deki karanlık tarihini "insanlığa karşı suç" olarak niteledi.

Macron, Fransız tarihçi Benjamin Stora'yı Temmuz 2020'de "sömürge tarihi ve Cezayir Savaşı" konusunu araştırarak "iki halk arasında uzlaşıyı" sağlamak üzere görevlendirdi. Elysee Sarayı, Macron'un 20 Ocak 2021'de raporu teslim aldığını, bu konudaki çalışmaları sürdürmek istediğini ve bu raporun ışığında bazı inisiyatifler alacağını açıkladı.

Rapor sonucunda iki ülke arasındaki geçmişin daha geniş biçimde aydınlatılması için bir "hakikat komisyonu" kurulması tavsiye edildi. Stora'nın çalışmasında Fransa'daki eğitim müfredatının değiştirilmesi, sömürge tarihine ilişkin arşivlerin bilim adamlarına açılması gibi tavsiyeler yer aldı.

Macron, Cezayir sömürge geçmişi konusunda kendisinden önceki altı cumhurbaşkanından daha ileri gitmesine rağmen rapor Cezayir'in öncelikli talebi olan Fransa'nın sömürge dönemine ilişkin resmi bir özür dilemesinin aksine tavsiyede bulundu. Bunun üzerine, Macron'un makamından sömürge konusunda özür dilemeyeceğinin resmi olarak belirtilmesi, Kuzey Afrika ülkesinde yoğun tepkiyle karşılandı.

Resmi bir özür olmaksızın normalleşme olmayacağını vurgulayan Cezayir makamları, Fransa'nın sömürge dönemi sonrasında ayrılırken götürdüğü Cezayir'in tarihi arşivlerinin teslimini istiyor.

Cezayir ayrıca bağımsızlık savaşı sırasında öldürülen Cezayirli savaşçıların Fransa'ya götürülen kemiklerinin iadesini istiyor. Fransa, Temmuz 2020'de 24 Cezayirli bağımsızlık savaşçısının kafataslarını Cezayir yönetimine teslim etmişti.

Diğer bir tartışmalı başlık Paris yönetiminin Cezayir topraklarında 1960-1966 yıllarında yaptığı nükleer denemeler. Fransa, Stora'nın söz konusu dönemde 17 nükleer bomba denemesi yaptığını savunurken, Cezayir makamları bu sayının 57 olduğunu belirtiyor ve bu denemelerinin kurbanları için Fransa'dan tazminat talep ediyor. Fransa hala daha bu nükleer bomba deneme sahalarının koordinatlarını Cezayir makamlarıyla paylaşmadı.

Son olarak, Cezayir, 1954-1962 yıllarında süren bağımsızlık mücadelesi sırasında akıbeti bilinmeyen 2200 kişiye ilişkin Fransa'dan bilgi talep ediyor.