25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Prens Selman muhaliflerini nasıl temizledi: Gizli ses kayıtları ortaya çıktı

2 Ekim'de Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na giren ve bir daha kendisinden haber alınamayan Cemal Kaşıkçı olayı, dikkatleri Suudi Arabistan yönetiminin muhaliflerini etkisiz hale getirmek için yürüttüğü kampanyanın ve bu kampanyanın mimarlarından olan Muhammed bin Selman’ın medya danışmanı Suud el Kahtani’nin üzerine çevirdi.

star.com.tr19 Ekim 2018 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Prens Selman muhaliflerini nasıl temizledi: Gizli ses kayıtları ortaya çıktı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a yönelttiği eleştirilerle tanınan ve 2 Ekim’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın akıbetiyle ilgili belirsizlik hala devam ediyor.

Suudi Arabistan Kaşıkçı’ya ne olduğuna dair herhangi bir açıklama getiremezken, gün yüzüne çıkan delillerle beraber Kaşıkçı’nın konsoloslukta öldürüldüğü ihtimali her geçen gün güçleniyor.

Kaşıkçı’nın akıbeti uluslararası medyada gözlerin tekrar Suudi Arabistan ve veliaht prensliğe geldikten sonra Muhammed bin Selman’ın, muhaliflerine karşı yürüttüğü kampanyaya çevrilmesine sebep oldu.

Suudi muhalif aktivist Ömer AbdülAziz

ABD’nin önde gelen gazetelerinden Washington Post, Çarşamba günü Kaşıkçı’nın yakın arkadaşı, Kanada’da yaşayan Suudi muhalif aktivist Ömer Abdülaziz ile yaptığı röportajı yayımladı.

Muhammed bin Selman’ın adamları tarafından Kanada’da bir kafede Suudi Arabistan’a dönmeye ikna edilmeye çalışıldığı ve tehdit edildiği ses kayıtlarını gazeteye veren Abdülaziz’in röportajı, krallığın para ve can güvenliği vaadiyle yurtdışında yaşayan muhalifleri nasıl tuzağa çekmeye çalıştığını gözler önüne seriyor.

“Muhammed bin Selman’ın kişisel mesajını getirdik”

Kayıtlarda kendilerinin doğrudan Muhammed bin Selman’ın mesajını getirdiğini söyleyen iki kişi, Abdülaziz’e hükümet için çalışacağı yüksek profilli bir iş ve para teklif ederek Suudi Arabistan’a dönmesini istiyor. Eğer dönmezse de havaalanında yakalanıp hapse atılacağı bir senaryo ile tehdit ediliyor.

Cemal Kaşıkçı ile "Suudi hükümeti yanlısı trollere karşı koymak için Suudi Arabistan içinde Twitter ordusu kurmaya” yönelik bir projeleri olduğunu söyleyen Abdülaziz, kendisini Suudi hükümeti ve Muhammed bin Selman’ın hedefi haline getiren asıl konunun bu proje olduğunu ifade etti.

Kaşıkçı ile planladıkları bu projeyi gizli tuttuğunu belirten Abdülaziz, geçtiğimiz yaz bir siber saldırıya maruz kaldığını ve Kaşıkçı ile aralarındaki bütün mesajlaşma ve konuşmaların Suudi hükümetinin eline geçtiğini söyledi.

Spotların üzerine çevrildiği isim Suud el Kahtani

Ses kayıtlarında dikkat çeken bir diğer detay ise, Ömer Abdülaziz’i tuzağa çekmeye çalışan iki kişinin, Kraliyet Divanı'nda danışman olarak çalışan ve Muhammed bin Selman'ın özellikle sosyal medyadaki görevlerini yürüten Suud el Kahtani’den aldıkları emirle çalıştıklarını söylemesi.

Washington Post’un 12 Ekim’de yayımladığı habere göre, kaybolmadan önce Cemal Kaşıkçı’yı, can güvenliği ve Muhammed bin Selman’ın yanında yüksek profilli bir iş teklifiyle Suudi Arabistan’a dönmesi için ikna etmeye çalışan yine Suud el Kahntani’den başkası değildi.

1.3 milyon takipçisiyle sosyal medyayı ABD Başkanı Donald Trump’ı aratmayacak şekilde kullanan Kahtani, Suudi Arabsitan’ın en popüler yetkililerinden birisi.

Muhammed bin Selman’ın veliaht prens olmasından sonra, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada Suudi Arabistan aleyhinde yazanları "kara listeye" aldıklarını söyleyen Kahtani, sosyal medya kullanıcılarından "krallığın düşmanlarını kendisine raporlamaları" çağrısında bulunmuştu.

 

Washington Post gazetesi köşe yazarı David Ignatius, 16 Ekim tarihli "Muhammed bin Selman'ın artan öfkesi, Cemal Kaşıkçı hakkındaki soruların önüne geçemeyecek" başlıklı köşe yazısında, Prens Selman’ın medya danışmanı Kahtani’yi işaret etmişti.

El Kahtani'nin İran ve Katar gibi "düşman" yabancı ülkelerle savaş ve ülke içindeki eleştirileri bastırmada da etkin rol oynadığı değerlendirmesini yapan Ignatius, şu bilgileri paylaşmıştı:

"ABD'li yetkililer, El Kahtani ve diğer danışmanların, sosyal medyada hakimiyet arayışına ek olarak, Prens'in rakiplere karşı en yeni ve en saldırgan siber saldırı tekniklerini kullanmasına yardım ettiğine inanıyor."

Suud el Kahtani siber saldırı teknikleri için yazılımları İsrail'den mi alıyor?

Amerika’nın önde gelen gazetelerinden The New York Times’ın ağustos ayında yaptığı habere göre, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) İsrailli “siber güvenlik” şirketi NSO’dan aldığı yazılımları Katar Emirlik ailesine ve Suudi Arabistan’da tasfiye edilen kraliyet mensuplarına karşı kullandığı iddia edilmişti.

BAE gibi Suudi Arabistan’ın da İsrailli IntuView şirketiyle anlaşarak sosyal medyadan yapılan paylaşımları takip ettiği ortaya çıkmıştı. IntuView şirketinin kurucusu Shmuel Bar’ın Şubat 2017’de Bloomberg’e verdiği röportajda, günde 4 milyon Facebook ve Twitter paylaşımını tarayabilen IntuScan isimli yazılımla “Suudi cihatçıları” bulmak için Suudilerle beraber çalıştığını söylemişti.

Gün yüzüne çıkan bu bilgiler, Muhammed bin Selman’ın medya danışmanı Suud el Kahtani’nin, Suudi hükümetinin muhaliflerine karşı en etkin siber saldırı tekniklerini kullanırken İsrailli yazılım şirketlerinden yardım aldığı ihtimalini de yükseltiyor.