25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Rusya-Ukrayna savaşı Bulgaristan'ı ikiye böldü

Rusya-Ukrayna savaşı, Bulgaristan'da Rusya karşıtı ve yanlısı çevrelerin görüş ayrılıklarının daha da belirginleşmesine yol açtı.

AA14 Mart 2022 Pazartesi 12:23 - Güncelleme:
Rusya-Ukrayna savaşı Bulgaristan'ı ikiye böldü

Bulgaristan'da Rus kökenli vatandaşlar ve eski Sovyetler Birliği'ne (SSCB) özlem duyan sol görüşlü kesim, savaşta Rusya'yı haklı bulurken, halkın büyük bölümü bu konuda Avrupa Birliği (AB) ve NATO yanlısı politikalara destek veriyor.

Her iki görüşten Bulgarlar, Rusya-Ukrayna savaşının kurbanı olan sivillerin ve ülkelerinden kaçmak zorunda kalan Ukraynalıların haberleri karşısında üzüntü duyarken, savaşın nedenlerine gelince zıt fikirler beyan ediyor.

- "BİR SAVAŞTA TEK BİR TARAF HAKLI OLAMAZ"

AA muhabirinin mikrofon uzattığı, 32 yıldır Bulgaristan'da yaşayan Rus kökenli çifte vatandaş Raisa Polyakova, bir savaşta tek bir tarafın haklı olamayacağını belirterek "Kimin haklı kimin haksız olduğunu bilemeyiz ancak görüş belirtmeden önce her iki tarafın tutumunu bilmek zorundayız. Gerçekler ebediyen saklı kalamaz. Biz büyük politikacıların oyunlarını da bilemeyiz ancak basının bilgilendirirken, Rusya'nın tutumunu bizden saklaması doğru değil." yorumunu yaptı.

Rusya'nın NATO üsleriyle çevrelenmiş olduğunu ifade eden Polyakova, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Asla (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin yanlısı olmadım ancak 'Sivastopol, Rus savaş gururunun sembol şehridir" demesini doğru buluyorum. Varşova Paktı dağıldıktan sonra NATO neden hala genişliyor? Yüksek maaşlı bürokratlar, gereksiz bir makamda olmadıklarını ispat etmek için bizlerle (Rusya) ilgili tehdit bahaneleri uyduruyorlar. Polonya, komşu Ukrayna'da Naziler yetiştiriyor. Ama er ya da geç o aşağılık topluluk Polonya'ya da sıçrayacak. Hasta olmak istemiyorsanız acı veren apandisite zamanında müdahale etmelisiniz."

Polyakova, en yakın iki kardeş halk arasında olup bitenlerin acı verici olduğunu da belirterek "Güçlü erkekler masum insanları kalkan olarak kullanmaz. Kadın ve çocuklar ölümü hak etmez." dedi.

Öte yandan Raisa Polyakova, Bulgaristan'a gelen bazı mültecilerin marketlerde sepetlerini içki ve mezeyle doldurup ödeme yapmadan çıkmaya çalıştığını da savundu.

- "PUTİN, RUSYA'NIN ADINI UTANÇ DUVARINA YAZDI"

Ukrayna yanlısı, savaş karşıtı gazeteci İvo İncev, "Putin, Rusya'nın adını utanç duvarına yazdı. Bugüne dek hiçbir yönetici böyle bir şey yapmamıştır. Rusya bu utanç lekesini yıllarca yüzünden silemez." değerlendirmesinde bulundu.

Moskova'nın uzun zamandır Ukrayna'ya saldırmayı planladığını, olası yaptırımların telafisi için gerekli rezervlerini oluşturduğunu belirten İncev, "Ukrayna, Putin'in hastalıklı idealidir. Ukrayna olmazsa, hayalindeki sözde 'büyük devlet' de gerçek olamaz." diye konuştu.

Rusya-Ukrayna savaşının, Putin devrinin sonu olacağını öngören İncev, "Önemli olan Putin sonrası nasıl bir miras kalacak. Acaba Rusya nihayet demokratikleşebilecek mi? Şimdilik Putin eşittir Rusya gibi. Rus halkı onu tahtından indirmediği sürece Rusya ile istediğini yapabilir. O güne kadar benim için Rusya'nın yüzü Putin olacak." ifadesini kullandı.

İncev, Putin yanlısı çevrelerin de yıllarca Rus lidere hizmet ettiklerini ancak şimdi farkındalık yaşayarak "Putin'in kötülüğünü" göremeyen Batı'yı suçladıklarını kaydetti.

-"PUTİN SON KAÇIŞ KÖPRÜSÜNÜ DE YAKTI"

Siyasi analiz içerikli "Klub Z" dergisinin uluslararası haberler editörü Veselin Jelev de "Donbas'ta durmayıp tüm Ukrayna'ya saldıran Putin'in, devlet lideri olarak itibarını kurtarabilecek son kaçış köprüsünü yıktığı" değerlendirmesini yaptı.

Jelev, "Putin, Ukrayna'ya karşı kapsamlı silahlı saldırıyla Avrupa'da 1939'dan sonraki en büyük savaşı başlattı. Bugün artık Rusya lideri Putin, mutlak kötülüğün yeni yüzüdür." dedi.

Putin'in tarihe adını Hitler, Stalin ve Saddam Hüseyin'in yanında yazdırdığını dile getiren Jelev, "O artık özgür dünyanın muhatabı olamaz çünkü tüm ilişkilerini koparttı. Savaş, Rus halkına muazzam bir siyasi ve ekonomik bedel ödetecek. Bu felaket, entelektüel, kültürel ve doğal kaynaklar serveti muazzam ancak zavallı bir ülkedeki değişime itici gücü verebilir." değerlendirmesini yaptı.

Jelev, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Amacı Kiev'i ele geçirip orada ipleri Moskova tarafından çekilen kukla bir hükümeti iktidara getirmekse, demek ki Putin, ABD'nin Irak fiyaskosundan hiç ders alamamış. Ukrayna, Rusya'nın Irak'ı olabilir. Böyle bir gelişme Avrupa ve tüm dünya için karanlık bir perspektif olabilir ancak her şeyden önce Putin ve Rusya için karanlık bir perspektif olur."

-"YAŞANANLAR İKİ YÜZLÜ ÇİFTE STANDARDIN SONUCU"

Bulgaristan Gazeteciler Cemiyeti (SBJ) Yönetim Kurulu Başkanı Snejana Todorova da Ukrayna'da yaşananları, "dünyanın tamamen iki yüzlü çifte standardının sonucu" olarak nitelendirdi.

AB üyesi olan Bulgaristan'ın AB'den aldığı talimatları itiraz etmeden uyguladığını ancak Bulgarların büyük bölümünün bu tutumu onaylamadığı kanısını taşıdığını ifade eden Todorova, "Bugünlerde 'korkunç' olarak gördüğümüz savaş, aslında Ukrayna'da 8 yıldır sürüyor. Luhansk ve Donetsk'te son 8 yılda yaklaşık 14 bin sivilin öldürülmesi bir suç değil mi? Geçen bu zamanda gerek bilgisizlikten gerek çifte standarttan ötürü dünyanın vicdanı hiç sızlamadı. Filistin halkına yaşatılan vahşetten söz etmeye bile gerek yok. Dünya kamuoyu 'işine gelmediğinden' bütün bunları görmek istemez. Dünya şimdi de kayıtsız kalmamalı." yorumunu yaptı.