19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Güney Afrika'daki son Osmanlı FETÖ'den kurtarıldı! ''Bu bir dönüm noktasıdır''

Osmanlı'nın Güney Afrika'daki son Başkonsolosu Mehmet Remzi Bey'in 2011'de Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarınca örgüte bağlı bir camiye nakledilen cenazesi, 11 yıl aradan sonra asıl mezarına geri geldi. Türkiye'nin Pretorya Büyükelçisi Kandaş, 'Mezar yerinin taşınması Türkiye-Güney Afrika ilişkileri için bir dönüm noktasıdır. Güney Afrika makamlarına hukukun üstünlüğünü korudukları ve her türlü işlemde kolaylık gösterdikleri için teşekkür ediyoruz' dedi.

AA21 Ocak 2022 Cuma 12:08 - Güncelleme:
Güney Afrika'daki son Osmanlı FETÖ'den kurtarıldı! ''Bu bir dönüm noktasıdır''

Ailesinin ve Türkiye'nin 4 yıllık zorlu hukuk mücadelesinin ardından Mehmet Remzi Bey'in cenazesinin 18 Ocak'ta Johannesburg'daki ilk mezar yerine defnedilmesi, hakkında sınırlı bilgi sahibi olunan bu Osmanlı diplomatının trajik yaşam öyküsünü tekrar gündeme taşıdı.

Mehmet Remzi Bey'in torunu Mignon Juliette Gatcke, Türkiye'nin Pretorya Büyükelçisi Ayşegül Kandaş ve "mezar yeri davasının" avukatı Ismael Ayub, Mehmet Remzi Bey'in hayatını, ailesinin akıbetini ve dava sürecini AA muhabirine anlattı.

- "BÜYÜKBABAM NİHAYETİNDE HUZUR İÇİNDE UYUYABİLECEK"

Gatcke, büyükbabasının Mehmet Remzi Bey isminde bir Türk diplomatı olduğunu 10 yaşındayken babaannesi Helene Hanım'dan öğrendiğini belirterek "Babam, babası hakkında pek bir şey anlatmamıştı. Zaten babası öldüğünde küçük yaşta bir çocukmuş." dedi.

Helene Hanım'ın eşinin cenazesini İstanbul'a taşıma çabalarının savaş şartlarında sonuçsuz kaldığını ifade eden Gatcke, ailenin sonrasında Mehmet Remzi Bey'den kalan bazı eşyalarla birlikte Cape Town'a taşındığını aktardı.

Gatcke, büyükannesinin büyük babası hakkındaki hikayeleri çoğunlukla "en sevgili torun" olan ablasına anlattığını belirterek "Ablam Helene de bu konuda araştırmalar yapmıştı ama maalesef kendisi alzaymıra yakalandı." ifadesini kullandı.

Büyükbabası Mehmet Remzi Bey'in mezarına kavuşmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Gatcke, "Büyükbabam nihayetinde huzur içinde uyuyabilecek" diye konuştu.

- TÜRKİYE-GÜNEY AFRİKA İLİŞKİLERİNDE DÖNÜM NOKTASI

Türkiye'nin Pretorya Büyükelçisi Kandaş da 1869'da İstanbul'da doğan Mehmet Remzi Bey'in Kerç, Batum, Tahran, Tiflis ve Sofya'da çeşitli diplomatik görevlerde bulunmuş, deneyimli bir hariciyeci olduğunu ve 1914'te Osmanlı'nın Johannesburg Başkonsolosu olarak atandığını belirtti.

Aynı yıl patlak veren 1. Dünya Savaşı sırasında Güney Afrika'ya hakim olan sömürge güçleri tarafından hapse atıldığını ve 1916 yılında hayatını kaybettikten sonra bölge Müslümanları tarafından Braamfontein'daki şimdiki mezar yerine defnedildiğini kaydetti.

Büyükelçilik olarak Mehmet Remzi Bey'in hayatı ve ölümü hakkında daha fazla detaya ulaşmak ve hem Türk halkına hem de Güney Afrikalılara anlatmak için çeşitli konferanslar ve etkinlikler düzenlemeyi planladıklarını açıklayan Kandaş, "Ayrıca Mehmet Remzi Bey'in şanına yakışacak bir mezar yeri, ufak bir anıt mezar yaptırmayı düşünüyoruz." dedi.

Kandaş, Mehmet Remzi Bey'in FETÖ mensuplarınca 2011 yılında sahte evraklar düzenlenerek örgüte bağlı bir caminin avlusuna nakledilen mezarının, eski yerine 4 yıllık bir hukuk mücadelesinin ardından kavuşturulduğunu belirtti. Kandaş, şöyle devam etti:

"Mezar yerinin taşınması Türkiye-Güney Afrika ilişkileri için bir dönüm noktasıdır. Güney Afrika makamlarına hukukun üstünlüğünü korudukları ve her türlü işlemde kolaylık gösterdikleri için teşekkür ediyoruz"

- MEZAR DAVASI SÜRECİ

Avukat Ayub, 4 yıl önce üstlendiği Mehmet Remzi Bey'in mezar yeri davasında, Türk Büyükelçiliğinin de desteğiyle kapsamlı araştırmalar yürüttüklerini ifade etti.

Bu araştırmalar neticesinde FETÖ üyelerinin mezarı kendi camilerine taşımak için sahte evraklar düzenleyerek Güney Afrika makamlarını yanılttığını belirlediklerini aktaran Ayub, "Türk vatandaşı iki kişiyi bu sahte evraklarla Mehmet Remzi Bey'in torunuymuş gibi gösterip mezarın taşınma iznini almışlar." diye konuştu.

Ayub, Büyükelçiliğin yardımıyla Mehmet Remzi Bey'in torunları olduğu iddia edilen iki kişiye ulaştıklarında, bu kişilerin durumdan habersiz olduklarını ve imzalarının da evraklardakilerle uyuşmadığını tespit ettiklerini belirtti.

Bunun üzerine Mehmet Remiz Bey'in Güney Afrika'nın East London kentinde yaşayan ve mezar naklinden habersiz olan gerçek torunları Helene ve Mignon'a ulaştıklarını ifade eden Ayub, burada gerçek torunlarından Mehmet Remzi Bey'e ait yüzlerce dokümanın kopyasını elde ettiğini kaydetti.

Ayub, bu belgeler ve şahitlerin ifadeleri sayesinde mahkemeye bu mezar taşınma olayının hukuk dışı olduğunu ispatladıklarını aktararak "Bütün bunlar zaman alan zor bir süreçti ama davayı kazandık. Nihayetinde Johannesburg Yüksek Mahkemesi, cenazenin eski yerine taşınmasına hükmetti." dedi.