ETİK Başkanı İşler, diğer belediye belgeli ve ikinci sınıf lokanta statüsündeki işletmelerin yüzde 8 oranında KDV'ye tabi olduğunu, dolayısıyla birinci sınıf lokanta statüsündeki işletmelerin fazla KDV ödememek için Bakanlık belgesi almaktan uzaklaştığını, belgesi olanların da iptali yoluna gittiğini belirterek, Maliye Bakanlığı'nın bu yanlıştan dönmesi gerektiğini ifade etti. İşler, "Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı birinci sınıf lokanta, restoran statüsünde KDV oranları yüzde 18'dir. Ancak belediye belgeli ve ikinci sınıf lokantalarda KDV oranı yüzde 8'dir. Türkiye'nin Avrupa müktesebatına istinaden ülkemiz her alanda sertifikalaşırken, her alanda kalite ve standartlarını yükseltip kendini kontrol edebilecek bir düzeye ulaşmışken, ne yazık ki Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı ve o standartları tutturabilecek birçok tesis Maliye'nin uygulamış olduğu KDV oranlarındaki orantısızlık ve haksız rekabetle karşı karşıya kalıyor. Bakanlığın bu diretmesi ile işletmeler, Bakanlık belgesi almaktan uzaklaşmaktadırlar. Belgesi olan da iptal isteyerek kendilerini ikinci sınıf veya belediye belgeli lokanta olarak gösterme yoluna doğru gitmektedir. Bu işletmelere Bakanlık belgesi için teklifte bulunduğumuzda 'neden yüzde 10 fazla vergi verelim' diyerek, bunun kendileri için bir cazibesi olmadığını söylüyorlar. İşletme sahipleri, yüzde 10 oranı maliyeye vereceğimize müşterimize yüzde 10 iskonto olarak indirim yaparız, hiç olmazsa belediye belgeli ve bakanlık belgeli olmayan işletmelerle aynı rekabet şansımızı elde etmiş oluruz diyorlar. Bu durumda da haksız rekabetin ortadan kalkacağını dile getiriyorlar. Özellikle bu yaz itibariyle bu konu turizmciler olarak gözümüze çok çarpan bir durum olmuştur. Bu konuda Maliye'nin acil bir uygulamaya gitmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
"MALİYE BU YÖNTEMLE ZARARA UĞRUYOR"
ETİK Başkanı Mehmet İşler, Maliye Bakanlığı'nın birinci sınıf lokantalarda KDV oranını yüzde 18'de tutmaya devam ederek vergi kaybı yaşadığını vurguladı. İşler, "Maliye Bakanlığı, birinci sınıf lokantalarda KDV oranını yüzde 18'den yüzde 8 oranına düşürmeyerek vergi kazancını arttırdığını sanıyor, ancak bu yöntemle daha fazla vergi kaybına neden oluyor. Maliye bu tutumu ile tesislerin Kültür ve Turizm Bakanlığı denetiminden uzaklaşmasına da sebep olmakta. Bunun yanı sıra Bakanlık denetiminden çıkan tesisler de zaten Maliye'nin beklediği vergi oranından değil de yüzde 8 oranına tabi oluyor. Böylelikle hem sektör denetimden uzaklaşıyor hem de Maliye vergi kaybına neden oluyor. Atılan taş ile ürkütülen kuşun değerinin iyi yapılması gerekiyor. Dolayısıyla bu yanlıştan Maliye, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile iletişime geçerek bir an önce vazgeçmesi gerekmektedir. Oluşturulacak yeni bir yönetmelikle oluşturulacak yeni çerçevenin çizilmesi gerekmektedir" ifadelerinde bulundu.