'İzmir’in kendi hikayesini yazması gerekiyor'

Yerel seçim çalışmalarını sürdüren AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci, medya temsilcileriyle biraraya geldi. Konuşmasına dünyadaki ekonomik gelişmelerden bahsederek başlayan Zeybekci, İzmir’in de özellikle 1990’dan sonra başlayan değişime mutlaka ayak uydurması gerektiğine dikkati çekti. Zeybekci, “İzmir’i idari sınırlarıyla sınırlamamak gerekiyor. Uşak, Çanakkale, Balıkesir’i de buna dahil etmek lazım. Bakınız, 1915 Çanakkale Köprüsü İzmir öncelikli bir projedir. Yine İstanbul-İzmir Otoyolu, İzmir-Ankara Hızlı Tren Projesi ve İzmir-Antalya Otoyolu çalışmaları kentimizin önemini gözler önüne seriyor. İzmir’in dünyaya hazırlanması ve kendi hikâyesini yazması gerekiyor. Bununla ilgili çalışmalara ağırlık vereceğiz. Hazırladığımız projeleri önümüzdeki günlerde İzmirliler’le paylaşacağız. Tüm bu çalışmaları birlikte inşa etme fırsatımız var,  İzmir’in birlikteliğe ihtiyacı var” diye konuştu. 

40 MİLYON TURİST AĞIRLAYACAĞIZ 

Zeybekci, İzmir-Antalya Otoyol ve Hızlı Tren Projesi’nin hem Ege’nin, hem de Akdeniz’in turizmini şahlandıracağını dile getirdi. Otoyol projesiyle İzmir-Antalya arasının 7 saatten 3 saate ineceğini belirten Nihat Zeybekci, şunları söyledi: “İzmir-Aydın Otoyolu’nun devamı olan karayolu projesi, Denizli ve Burdur üzerinden Korkuteli’ne oradan da Antalya’ya ulaşacak. İki kent arası mesafe 4 saat kısalacak” dedi.

Zeybekci, “5 yıl içinde ağırlayacağımız turist sayısı 40 milyona ulaşacak. Aspendos’tan Pamukkale’ye, Kuşadası’na, Didim’e, Efes’e ve İzmir Agorası’na milyonlarca turisti getirip götüreceğiz. Ege bir bütün olarak gelişecek. İzmir’in Aydın’ın ve Denizli’nin yağ-bal akan ovalarını, dağlarını, termal kaynaklarını, tarihini, arkeolojisini ve daha birçok zenginliğini en iyi şekilde değerlendirerek Ege’yi şahlandıracağız” ifadelerini kullandı. 

RENGARENK BİR KENT OLACAK  

İzmir’e yapacakları ilk işlerden birinin son derece basit bir proje olduğunu belirten Zeybekci, “Buna 9 aylık bir süre koyuyorum. 2019’un sonunda bu şehre yaklaştığınızda güzel bir görüntüyle karşılaşacaksınız. Gördüğünüz tüm tuğla ve kiremit yapılar, o çıplak binaların tamamını İzmirliler’le tartışarak, komple boyayacağız. Yeşildere, Bayraklı’nın tepesindeki o bölgeleri rengarenk göreceksiniz, Kış gelmeden önce bu kenti başka bir havaya büründüreceğiz” dedi. 

ÜÇ ARITMAYA DAHA İHTİYAÇ VAR 

Kentteki arıtma sisteminin çalışmadığını belirten Zeybekci, “4 buçuk milyonluk şehirde sadece iki yerde bulunan arıtmayı bu kadar mesafeli bir yere taşımak, teknik olarak zaten imkansıza yakın bir şey. Velev ki bunu taşıdın. Metrekareye düşen 5 litre yağmur suyu oraya vardığında, kapasitesi kaldırmaz ve o arıtma direkt denize verir. Çözüm basit. Vadilerin, derelerin, yağmur suyunun birkaç kuşakla alınıp denize verilmesi. Bir mühendislik çalışmasıyla halledilir. Bu kentin 3 arıtmaya daha ihtiyacı var” diye konuştu. 

İzmir’de katı atık yönetiminin olmadığını belirten Nihat Zeybekci, “Çöpler, naylonlar derelere, ovalara, tarım, turizm, tabiat alanlarına gidiyor. Türkiye’de böyle şehir kalmadı. Hedefimiz sıfır atık. Yüzde 50’si ekonomiye kazandırıp, geri kalanını modern depolamalarda, tabiata sızdırmadan tutacağız, sızan suyu arıtacağız. Son noktada gaz üreteceğiz. Katı atık sorununu 2020 yılı sonuna kadar çözmüş olacağız” ifadesini kullandı.