Günlük hayattaki iş temposu, sınav stresi, psikolojik sıkıntılar gibi sebeplerin kişisel iletişime zarar verdiğini belirten Doç. Dr. Dincer, "Bu noktada gülümsemek, kişisel etkileşimimizi arttırarak pozitif olmamızda ve doğru iletişim kurmamızda faydalıdır. Gülümseme dostluk demektir ve yeniden dostluklar doğurabilir. Ne kadar yumuşak, ne kadar gerilimden uzaklaşmış ise bir gülümseme, ardında bulunan duygu da o kadar sahicidir. Diğer beden dili dışavurum tarzlarında olduğu gibi gülümsemede de doğallık tercih edilir. Önceden provası yapılarak hazırlanmış her davranış göstergesinin yapmacık olduğu. iyi bir gözlemci tarafından anlaşılabilir. Gülümseme yürekten gelmelidir, akıldan değil" dedi.
GÜLÜMSEMİNİN SOSYAL VE PSİKOLOJİK OLUMLU ETKİLERİ
Dincer, kitabında gülümsemenin sosyal ve psikolojik olumlu etkilerini şöyle sıraladı: "Sosyal ortamlar içinde bulunan bireylerde gülümsemeye, yalnız oldukları zamana kıyasla 30 kat daha fazla rastlanır. Kahkaha atmak, insanları biraraya getirme ve sosyal dengeyi düzenleme gücüne sahip. Kadınlar, erkeklere oranla yüzde 26 daha fazla gülümseme eğilimindedir, çünkü endorfin salgılarındaki artık sayesinde güldükleri zaman kendilerini çok daha iyi hissederler. Bunun önemini bilen erkekler de genellikle güldürme eğilimindedir."
GÜLÜMSEME SAĞLIK AÇISINDAN DA FAYDALI
Gülümsemenin psikolojik olduğu kadar sağlık açısından da önemli faydaları bulunduğunu dile getiren Müjde Ker Dincer, "Gülmek damarları genişletir, kan dolaşımını hızlandırır. Virüslerle savaşan hücrelerin sayısını arttırır, kan basıncını ve kan şekerini düzenler. Ayrıca bir dakika gülmek, on dakika kürek çekmek kadar kalori harcamamızı sağlar" şeklinde konuştu.