İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti ABD Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmail Davut Çapar, kendilerine başvuran hastaların birçoğunun gereksiz yere antibiyotik kullandığını, kanal tedavisi ile kolaylıkla iyileşebilecek enfeksiyonların gereksiz antibiyotik kullanımına bağlı olarak kemik içerisinde hapsolarak tedaviyi zorlaştırdığını söyledi.
KALP VE ILTIHABI ROMATIZMAL HASTALIKLARI OLANLAR DIKKAT
Diş çürüklerinin tedavi edilmediği süreçte daha zahmetli ve masraflı olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Çapar, "Diş çürüğünün ilerlemesine bağlı olarak hastalarda kendiliğinden başlayan uzun süreli ağrılar ve gece uykudan uyandıracak derecede şiddetli ağrılar meydana gelmektedir. Bu süreçte diş canlılığını kaybetmeye başlar ve dişin içerindeki enfeksiyon kemiğe ve çevre dokulara yayılır. Böylece mikroorganizmalar kana yayılarak özellikle kalp ve iltihabi romatizmal hastalıkları olan kişilerde ciddi bir problem teşkil etmektedir" diye konuştu.
KANAL TEDAVISINDE YÜKSEK BAŞARI ORANI
Oysa ki hastaların erken çürük döneminde tedaviye geldiklerinde kolay ve hızlı bir şekilde dolgu işlemi ile tedavilerini bitirildiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Çapar, "Tedavinin başarısını etkileyen en önemli etken ise tedaviye başlanılan zamandır. Hastalarımız kanal tedavisi ile yüksek başarı oranlarında tedavi edilmektedir. Günümüzde teknolojinin gelişmesi sonucunda kanal tedavisi prosedürleri çoğu durumda tek seansta ağrısız bir şekilde başarıyla bitirilebilmektedir" dedi.
"HASTALARDAN ÇEKILEN FILM SAYISINDA AZALMA YAŞANIYOR"
Kanal tedavisi alanında yaşanan teknolojik gelişmeler sayesinde tedavi sürecinin kısaldığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Çapar, tedavi sırasında dişin boyunu hesaplamaya yarayan elektronik cihazların yaygınlaşmasına bağlı olarak hastalardan çekilen film sayısında azalma yaşandığını açıkladı. Bu konuda artık hastalarında bilinçlenmeye başladığını belirten Yrd. Doç. Dr. Çapar, Hastalarımız gün geçtikçe bilinçlenmekte ve dişlerinin çekimi yerine doğal dişlerini korunmasını tercih etmektedir. Bu sayede daha masraflı olan ve uzun zaman alan tedavi prosedürlerine gerek kalmamaktadır. Hastalar dişlerine uygun bir şekilde bakım yapar ve hekimlerine düzenli olarak kontrole giderlerse, kanal tedavisi olan dişlerini ömür boyu ağızlarında tutabilmektedir" şeklinde konuştu.